Bugün biraz kitaplık kurdu ile uğraştım..
Kendi halinde keyifle ilerliyor o blog
farkında mısınız..
Ben de durup durup bir anda üç beş yazı
ve fotoğraf ekliyorum..
Dün .. Pazar günleri kitabını ekledim
mesela..
Yazarının..
Elbette bir kadının.. irene nemirovskinin yaşam öyküsü de içime
battı..
Hepi topu 39 yıl yaşa ona da iki cihan
savaşı bir Bolşevik isyanı denk gelsin..
Sonunda da auschwiz’de öl..
Bu arada da .. yaz..
Bu yıl bu yazarı yeniden
keşfediyormuşuz..
Pek de iyi etmiş can yayınları bu eski
yazarı anımsamakta..
Ve pek acı olmuş ölmesi.. zira benim
sözcük sihirbazı dediklerimdenmiş.. eserlerinden yazarın olgunluk döneminden
mahrum kaldık..
şimdi.. fransız suiti var sırada.. ölmeden önce üzerinde çalıştığı ve post mortem yıllar sonra basılan..
İşte biraz editörlük biraz grafik
sanatçılığı işleri yaptım..
Taslak ettim düzenledim sakladım..
Sonra..
Haberlere baktım biraz..
Bodrumlular bbakana mektup yazmışlar..
Onlar şimdi bodrumda yatlardadır demişti
ya bir konuşmasında..
Bodrumdadırlar sözcüğüne alınmışlar..
Demek bodrum sevenlerin bir tipi var..
Özel bir tipleme demek..
Onu da bodrum severler beğenmiyor olsalar
gerek ki alınmışlar..
Mektubu sevdim içerik olarak
halikarnassostan da balıkçışından da söz eden.. mandalinadan da zeytinden de
dem vuran mektup..
Nedense bbakana ikinci tekil şahısla
hitap ediyordu mektup ..
Ve ben buna takıldığımı farkettim..
Yok bu bir kez daha gösterdi k, benden
adam kadın bişeycik olmaz..
Şu minik kız var mesela..
onbirinde evden kaçan ve amcasına sığınan
kız çocuğunun o güzel yanaklarından.. amcasının da alnından şap diye öperim..
evlenecek yaşta değilim satılmak
istemiyorum.. erkekler gibi ben de.. onurumla.. oyun oynamak okula gitmek istiyorum demiş.. kristal
çocuklar denyor ya.. boşa değil.. kara kara çarşaflar arasından bişe ışıklar
saçıp parlayabiliyorlar..
dubai de Norveçli kadın..
iş gezisinde.. fazla alkol alıp sabah da
kendini bilinmedik bir oda ve yatakta bulmuş..
şikayetçi olmuş..
hakkında evli olduğu halde ilişkiye
girmek.. evli erkekle ilişkiye girmek ve alkol almakla ilgili dava açılmış..
karşı taraf erkeğede dava açılmış.. evli
olduğu halde başka bir kadınla ilişkiye girmek ve alkol almak nedeniyle..
kadının pasaportunu da almışlar.. davayı
da eylüle bırakmışlar.. kadın esir şehrin zindanları romanını yazacakmış tam.. Norveç
konsolosluğu devreye girip..
kadını özgür bırakmış.
Tdk sitesindeki darbe ve çapulcu
sözcüklerini değiştirdikleri için tdk başkanıyla konuşmak istemiş bazı chpli
millet vekilleri..
Tdk başkanı işim var görüşemem demiş..
Zaten üzerinden bir buçuk ay geçmiş bu
olayın..
Şimdi vakit bulup beyanat vermiş.. tdkyı
bastılar kapıya dayandılar diye..
sağlık bakanından korkak annelerin korkak
çocukları olur demiş..
sezaryene karşılar..
hayır bir de bunu bizleri salak yerine
koyup dayatmalarından da sıkıldım..
anacım nerde o her bir belirtisini gugla
yazıp kendine tanı koyup gelen cinfikir hasta grubu..
neden bu adamların dediklerini hiç kimse
bi kere de gugla sormuyo..
korku katsayısı ile doğum şeklinin bir
ilişkisi kurulmuş mudur diye..
velev..
basınç ve oksijensiz ortam yaşamadıkları
için daha az stresle doğuyor sezaryen bebeleri..
hayır artık iyiden halifecilik oynanmaya
başladı sinir oluyorum..
utanmasalar kadınları aşılamaya da gerek
yok.
Ölen ölsün zaten fazla masraf çıkarıyorlar diyecekler..
bağırmak istiyorum her bir kadın adına..
bedenimden elini çek..
ekşi sözlük de bir foto gördüm asfalt
çalışması yapılmış ağaç varmış orda..
ağacın gövdesine kadar asfaltlamışlar..
çevresinde boşluk bir santim kalmamış..
yani sulamayacağız.. sana su yok..
yağmur bile yok der gibi..
ağaçlara kıyan partinin belediye
sınırlarında olmuş bu olay..
düşündüm..
insana ağaç.. ağaca su.. kadına sezaryen yok daha neler neler yok..
ben söyleyeceğim.. der gibiler..
bir giyotin tepeme düşecek gibi daimi gergin hissediyorum..
acaip sırt ağrıları başladı..
iğneden korkan ben sırtıma kirpi gibi dray nidıl uygulattım.. bana mısın demiyor..
pilates germe egzersizi filan.. ııh hak getire.. sırtımda bir çok ceviz ve muhtelif bademler ..
ağrıyor bildiğin..
sağ mememin altında bir adet yumru..
önce bir korktum elbet sonra baktım.. aa..
orda bile bir fibro miyositim olmuş.
kaburgalar arası kasımda.. düşün artık..
dray nidıl yasaklanmadan bi kaç seans uygulatmam gerekecek kesin o da bi stres..
diye açıklamış..orda burda bi yerlerde..
da anacım senin triküspite ve dahi
mitrale taktığın kapaklar peki..
halis muhlis domuz kapağı onu da bi de hele..
e tutmuyor diğer canlıların ki..
bi ceylana gönül verdilerdi..
ceylan.. derisini bizim meclise verdi.. koltuk kaplattırdı ama ..
kalp kapağını veremedi işte..
uymadı..
napalım şimdi.. bırakalım ölsün mü
millet..
hayır tamam çok konuşmaya da gerek yok
da..
tamam hiç bahsetme.. senin de helal
ilaçla ilgili..
bi beyanın olmayıversin n’olur.. susmak ta mı günah..
gelelim darp edilen doktorlara..
sağlık bakanlığı ..
sesinizi çıkarmayın meslek onurunuz
azalıyo basına haber olmayın demiş..
bunun farkı yok..
kocası tehdit eden kadına da kocandır
sever de..
döver de öldürünce bakarız davana demekten..
ye dayağını otur..
dün bir doktoru öyle dövdüler ki.. göz
çukuru kemiği kırıldı yazıktır..
bugün gene benim duyduğum bir başka dayak
var..
ama duymazsak yok sanacağız..
ne mutlu ülkedeyiz bugün de darp
edilmedik diye..
gerine gerine mutlu sabahlara
uyanacağız..
daha var var..
Yedikule bostanları var mesela..
Yakında duyacağız..
Orda kadınları öldürüyolardı.. toplanıp
tiner çekiyorlardı..
Biz islah ettik.
Kötü mü ettik diyecekler..
Oysa Bizans devrinden beri bostan olan
bir yerden söz ediyoruz..
Dünyanın ilk şehir içi bostanının
örneği..
Hani kuşatma altında iken şehirler
gıdasız kalıp halkı açlıktan kırılınca..
Teslim olurmuş ya..
Bu bostan nedeniyle.. Bizans yıllarca
kafa tutabilmiş.. kendisini kuşatanlara..
Bu tarihi değeri silip atmak.
Nasıl bir hatadır..
Suni havuzlu..
Ki havuz takıntısını da çok arabik
bulurum..
Anlamsız bir sözde parkımsı..
yapacaklar..
Türkiyenin engüzel marulu orda yetişir
var mı bilen hani hafif yağlı yağlı olur.. kendinden..
O da bitti..
Sana su yok.. sezaryen hiç yok… epidural de yok bağıra bağıra doğur..
Aşererken marulu unut.. doğan çocuğun
doktor olacak olursa cesur olsun ki.. yediği dayakları da dillendirmesin..
zaten bodruma da hiç gitmesin…
Saçmalıyorum evet..
Ne var..
En azından kendi sayfamda saçmalıyorum.
Milletboyu değil benim saçmalarım bir
kişilik…
murat menteş bir köşe yazısı yazmış..
“bu ülkede kendimi evimde hissetmek
istiyorum” demiş..
Hissiyatımdır..
demin sözünü ettiğim kuzucuk kız gibi.. ben de
onurumla oyun oynamak istiyorum..
oynamak deyince..
mesela şu yazar gibi bişey yapabilirim ben de..
tüm ülkelerden bir kitap okuyabilirim..
ya da okumam..
ölü kadın yazarların tüm eserlerini okuyabilirim mesela hedef mi yok..
sen her gece "yarın ataletin sinirini kaldıracak hangi söylemde bulunsam" deme..
ben de dilediğim gibi.. üreteyim yazayım okuyayım boncuk dizeyim.. dikeyim sökeyim ..yapıştırayım..
4 yorum :
Fibromiyozitten de kardeşim :)
Gerginlikten dümbelek oldum ben de, kaç gündür başım ağrıyor, cinler tepemde.
İyi ki bilok milok var da iki derdimizi döküyoruz :)
Bademlerine cevizlerine selam eder seni de öperim...
boşuna niksarın cevizlerine takılmadım...
benimkilerle yarıştıracaktım =)...
başının tepesinden öper tez zamanda düzelesin dilerim...
hheheeh siz Niksar dediniz beni mi andınız?)) kulakalrım çınladı buraya koştum..
Bağır Ataletim bağır...Bağırmak bile yakışıyor sana:)
Ann Morgan'ın blogunu okudum biraz, listelere de bayıldım, ne güzel bir şey yapmış.
Yorum Gönder