22 Temmuz 2013 Pazartesi

feysimin buku niyetine.. gözüme takılanlar.. hakkında düşündürenler..

içinizde bir yer ayırmak istiyorum da..
kapalıyız efendim.. içimiz kalabalık..
gökhan özcan

kriz dönemleri savaşlar toplumu yangın yerine çeviren herşey.. 
 en çok kadınlara ve çocuklara zarar verir..
ezgi başaranın da hayatı yangın yeri..
tacizi var yargılaması var fikir suçundan.. 
ve ancak kadınların yapabildiğince.. güzellik ve umut doğuran güçlü güzel bir kalbi var..
bir kucağında bebeği..var..
kötü bir yazgısı var..
bebeğini yani temize çektiği gleceğini eline aldığında.. bir de dermanı zor hastalığın haberini almış..
dermanın kendisi azaplı.. zaten..
şimdi bir kolunda bebeği var.. diğer elinde ise..  barsakları ..
olması planlanan ameliyatları görmesi gereken kemoterpileri var..
ve yargısı hükme bağlanmış.. altıyıl hapis cezası..
eylemi ne .. yok.. 
kanıtı da bilindiğince yok..
ama evveliyatında baş kaldırıları var..
o başkaldırıya karşı yapılan taciz ve işkence nedeniyle..
bir başkaldırısı daha var.. insan hakları mahkemesine başvurması var.. susması gerekirdi değil mi..
kol kırılır yen içinde kalır..
devlet baba bir polis aracılığıyla elini bedeninin olmadık yerlerine uzatınca bile..
susman gerek di mi..
kadınlar üzerinden işler sindirme ve korkutma..
hem otoriteye karşı gelenin anası bacısı karısı sevgilisi olma babında.. erkeğin yumuşak karnıdır..
hem de..kadına daha fazla sinirlenir otorite.. 
çünkü.. elinin hamuru .. kucağının bebesi.. evinin işini bırakıp da akıl ve fikir yürütmüştür..
başını önünden kaldırıp geleceğe bakası olmuştur..

kadın üzerinden topluma verir gözdağını otorite..
dünyanın her yerinde tarihin her döneminde böyle olmuştur böyle olacaktır..

makalenin kendisi için.. tık..


kadın.. ayrılmayı başarmış aslında .. ama adamın bırakası yok..
mutlu beraberlik meselesi değil bu terkedilmeyi sindirememe..
bu erkekler için kadınları tepesine bayraklarını diktikleri bir zirve.. 
insan değil ki şefkat hissetsinler..
devlete de baba denmesi peek uygun bu durumda.. 
onun da şefkatli olduğunu söyleyemeyiz değil mi.. 

muhterem kardeş malesef ayrıldığı tehdit gördüğü
 ve hakkında uzak durma kararı olan eski kocası tarafından öldürüldü..
üstelik uzak durma emrine uymadığı için göz altına alınan kocasının
 yasada var olduğu üzere on gün tutuklanmadığı.. 
savcı tarafından hemen serbest bırakıldığının 24 saatinin içinde..
on gün içinde gideriz buralardan demişti oysa..
ama bilemedi tabii.. devletin koruması kadınlara değil..

koca denilen adam rahattır artık..
muhteremin kabrine bayrağı dikili duruyor..
kocası olarak dikemediği bayrak.. 
artık katili olarak dikildi..

haberin aslı için .. tık..

yaptığının arkasında duramayacaksan yapma kardeşim.. 
kimse seni kırmızı dipli balmumuyla mumlanmış davetiyeyle davet etmemiş..
sen yoksan bir eksiğiz laflarını ciddiye aldıysan..
ya da.. ya hep birlikte ya hiçbirimiz'den kendine vazife çıkardıysan..
o senin kendini bilmezliğin.. 
gitmiş parçası olmuşsun.. ki pek şaşırmıştım zaten..
gözüme de girememiştin..
o kadar yoktun yani..
toplumun.. en düzeysiz şakalarını ardarda dizip.. 
tavuk gibi gerdan kırıp göz pörtletince komik de olmuyordun zaten.. 
sanat hiç saymıyordum..
dünya gülse.. ben gülemedim.. 
tek bir anını izlemeye bile dayanamadımdı.. 
bak haklıymışım..

işte nasıl şaşırttıysa  beni ..
yaşamındaki belki de tek doğru davranışın ile.. 
onu da özür dileyip geri almışın işte.. bravo... 
aslına dönmüş 
(eskiler rücu derler.. geri dönüş anlamında kullanılır.. 
ricat ordusu da geri çekilen birlikler içindir..)
diyorum.. 

hiç şaşırmadım.. 
biri de sormuş.. hangisinden utanmadın .. 
omuz omuza durduklarından mı.. ölüp gidenlerden mi.. 
demiş.. 
bence hiç birinden.. aynada bakınca kendinden utanmayan.. 
kimseden utanmaz..

buna bağlantı verip blog sayfamı kirletmeyeceğim.. 

bu arada tdk çapulcu  sözcüğünü sonradan değiştirmedik..
bir yıl önce değiştirmiştik diyor ya..
yemezler..
bi çok sözcükte eski anlamları da verilirken bi çapulcuda mı yok..
kavram olarak var olmayan tulumbacıda bile.. 
birkaç anlam varken..


bir de küçük iskender seviyorum artık..
ilginç bir insan..
sözcüklere çok güzel davranıyor..
sözcüğe güzel davranan insana da iyi davranır.. o yüzden seviyorum..

okuyun şu röportajında bile sözcükler sevgi dolu.. 


şimdi.. gene.. 
kendimi kavun seçemeyen.. 
ama sevilmeyecek insanı anında seçebilme özelliğimden dolayı.. 
ve zıplama becerisi yüksek beyin kabucuğumdan ötürü..
pıtpıtlıyorum...
bugünkü yayına mola veriyorum... 



Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum :

lale dedi ki...

Sen insanı kokusundan da,gözünden de tanırsın eminim... Küçük İskender'i çok sever ve çok dürüst bulurum. Cinsel tercihini açık yüeklilikle ilk açıklayan kişidir aynı zaman da...

Senin face sayfanı kirletmesin diye orada paylaşmadığın konuya gelince ben onlara canavar falan gibi tarifler bile vermiyorum...Kusmak geliyo içimden...

atalet-buduar dedi ki...

sultan seçik 2016nın 26 şubatında öldü.....

Follow my blog with Bloglovin