7 Nisan 2014 Pazartesi

esintiler olsun mu bu aralar.. basık havalı ruhlarda canıtının kanat altına alıp yükselebileceği esintiler..

parlak beyaz mermeri altın rengine boyayan günbatımı saatlerinide ..
zümrüt rengi bir elbisesi.. uzun siyah saçlarının parıltısı elinden tuttuğu üç..
 bilemedin dört yaşında kız çocuğu ile ..
oturuyordu masada.. 
çocuğun önünde dondurma..
kadının önünde beyaz şarap..
yalnızdılar..
sakindiler..

akşam otelin terasında görmüştüm..
tepedeydi otel boşluğun üzerindeydi teras..
sadece sıcak yaz aylarındaki derin mavi sarmıştı göğü ve denizi.. 
denizin üzerinden esen rüzgara karşı gözlerimizi kısarak bakıyorduk..
 suyun üzerindeki altın pırıltılara..
ürperiyordu su..
incecik dalgalanıyordu..

herşey daşgalanıyordu..
kadının saçları..
zümrüt rengi elbisenin bağrı..
çocuğun etekleri..

dalgalara bu sefer suyun öte yanından bakmaktaydım..
bu sefer ufuktaki gölge yunan değil vatandı..
rodostaydım..

ne sesini duydum.. ne gözgöze geldik..
bir kaç kez daha rastlaştık..
kızı ve kendisi hep yalnızdılar..

zoru tanımamış insanların hayvansı yavaşlığı vardı hareketlerinde..

ne zaman çok daralsam..
bugünlerdeki gibi..
 o otelin tepesinde o terasta o kadına bakarken..
yanımda oturana .. söylemem gerekeni söylemiş..
sözcükleri o rüzgara kaptırıvermiş  olsaydım diye düşünürüm..

çok daraldığımda hep..
tepelerde bir yerde.. sırtımda zeytin ağaçları fıstık çamları..
önümde boşluk..
gözümde denizin uzaklardaki mavisi..
oturduğumu hayallerim..
akîl anlayışlı bir en fazla 2 kişi olsa yakın çevrede..
hatta daha iyisi..
o yeşil elbiseli kadın ve kızı olsalar..
esintiyle dalgalansalar..

konuşmasak..
çünkü çok daraldığımda ben hep kendim konuşmak isterim..
anlatacaklarımı önemsediğimden değil..
dinlemek duymak istemediklerimden saklanmak için...


 Image Hosted by ImageShack.us

3 yorum :

lale dedi ki...

kendin konuşmak çok yorar ama insanı...Bir taraftan da susmasan günlerce konuşabilirsin gibi hissedersin... Öyledir işte

hüznün tadı dedi ki...

Ama yine de susup içinin sesini duymaktan iyidir konuşmak.

Adsız dedi ki...

Siz kitap yazmalısınız, kelimelerle çok iyi ilişkiniz...

Follow my blog with Bloglovin