14 Ocak 2014 Salı

soru sor bana canıtın.. çalıştır beni...

içeri girdim..
daha mantomu çıkarmadan..
çantam kolumda..
ayakkabılarım ayağımda..
piyanoyla kocaman siyah büfenin arasında duran ..
lenduha gibi kanapenin fotografını çektim..
çekirdek odasını düzeltmiş.. bunu salona indirmişler..
tam ortasında duruyor.. birine vermeyi düşünür müsün..
yoksa ben atacağım.. diye yazdım..
gönderdim esemesi..

cevap geldi..
“nasıl indirmişler ki..”

“bilmiyorum..” diye yazdım..
konuşma orda sonlandı..
tahmin ediyorum.. tabii..
o evde yaşıyorum..
genel davranışları biliyorum..
çekirdeğin aniden kalkıştığı ve hemen hemen olmasını istediği şeyleri..
neye malolur düşünmeden yapıvermesini..
evdeki yardımcının.. ben birşey istediğimde binbir mazeret üretirken..
böyle saçma konularda hemen harekete geçme hızını..
büyüyle inmedi..
o dedi..
o aradı..
marketteki çocuklar… geldi..
indirdi.. basit ve hiç ilginç değil..
aslolan sonrası....

anlatıyordum sonra..
olanları..
eve geldim ortada bir kanape.. diye başladım..
çb’nin verdiği cevabı anlatıcam..
daha ilk cümlemde..
“nasıl indirmişler ki “ diye sordu arkadaşım..

sorun bu sanırım..
ben nasıl indirildiğiyle ilgilenmiyorum..
inmiş işte..
şimdi nasıl kurtulacağızla ilgileniyorum..

nasıl indiğini merak etmem için gereken mekanizma yok bende..
koymamışlar..

eskiden de böyle olurdu..
çb arardı “bu akşam geç kalacağım..”
hemen arkadaşımı arardım..
“hadi gel yalnızım akşam” derdim..
“çb geç gelecekmiş..”
“nereye gidiyomuş ki.. “derdi..

hayret ederdim..
bilmezdim sormazdım..
aklıma o soru gelip de tutmak değil..
gelmezdi soru..
ben boşalan akşamı ne yapacağımı düşünürdüm..

koymamışlar o soru parçasını benim içime..

sorunum bu sanırım..
doğru soruyu bilmemek..
ben hep önüme bakmak isteyen..
hep çözüm odaklı..
hep ileri bakışlı..

bu yüzden çok bunalıyorum günlük sohbetlerden..
o ne yapmış ne demişlerden..

bana kalsa sadece bir köşede gözlem yapasım..
serbest çağırımla yazasım..
içimden dışıma çıkmaya uğraşan sözcükleri..
o günkü ruh halime göre dizip bir bir salasım var..

sırtımdaki bir tomar gündelik yükü atasım var..
ne isterdim ..
mutlak yalnızlık zamanım.. zorunlu hizmetimde internetin ve blogumun olmasını..

benim sorularım ne kadar farklı..
koymamışlar doğru soru parçasını benim içime..
bir de dedem kadı ve mustantik olacak.. pehh..


Image Hosted by ImageShack.us

4 yorum :

Adsız dedi ki...

Merhaba sevgili Atalet :)
Güzel dileklerin için teşekkür ederim, yeni gördüm mailden :( fb hesabına giriş yapamıyorum..Senin için de çok güzel bir yıl olmasını dilerim.

Bazen insanlar nedeni, nasılı fazlaca merak edip orada takılı kalıyorlar o kötü işte..

Peki çb ne dedi? merak ettim şimdi :)

Ada

Adsız dedi ki...

yok demedi bişey..
o akşam nöbetçiydi..
ertesi gün geldiğimde kanape gitmişti..
ben nereye gitti demedim elbette..
ne olsa soru sorma özürlüsüyüm =)...
aslolan gitmesiydi.. gitti.. tamam..
atalet

carpediem dedi ki...

analitik,
sonuç odaklı,
bir kadın.

Adsız dedi ki...

ben beni çalıştır diye girdim sen bana ne gösteriyorsun

Follow my blog with Bloglovin