bazı günler böyledir..
büyük bir olay yoktur..
ama aynı noktaya damlayan su gibi olur herşey....
ufak ufak ufak haberler..
duyumlar olaylar..
aynı yere damlar..
ve canını yakar..
çok yakar..
canım yanıyor benim de ..
milli kütüphaneden kilosu 15 kuruşa satılan ve sahaflar tarafından binlerce liraya satışa çıkarılan kitaplar mesela..
bizden bu kadar saklanan belgelere mi yanarsın..
milli.. kavramının içinin bu kadar boşalmasına mı..
öğrendiğin birçok yeni bilgi ve yaşadıklarının aydınlığında..
milli olduğu için doğru ve onurlu saydığın geçmişine karşı oluşan güvensizlik mi daha çok yaraladı beni bilmiyorum..
sonra bir özel tiyatronun daha.. kapanması..
hayır tiyatro sahibine bayıldığımdan da değil üstelik ama çabasına saygımdan..
hukuki işlemin sonuçlanmamış olmasından..
ve ayrıca..
tiyatrocunun mesajında.. "onu sizlerle birlikte kurduk.. gelin birlikte teslim edelim " demesindeki hüzünden..
yoksa kültürün bunca savunmasız kalışına mı yanarsın..
canım yanıyor..
sonra bir devlet ulaştırma şirketinin.. vatandaşın vatandaşa yardım olarak topladığı giysileri taşımak için çıkardığı zorluktan..
devlet vatandaşın devleti.. yardım eden de edilen de vatandaşsa..
birileri birilerini görmüyorsa..
benim içim yanıyor..
sonra yeter artık demiş olanlara..
soruşturma açılmasına..
teftişlik bir şey yok denilmesine rağmen..
teftiş kurulunun yeniden oluşturulup..
bişey var demesi için olduğu belli şekilde..
126 öğretmenin ensesine.. eğer işten atılırsam..
çocuklarımı nasıl doyururum..
evime nasıl bakarım endişesini yerlşetirilmesinden..
insanız çünkü hepimiz..
ve elbet endişelerimiz olacaktır..
endişelerimizin bizim elimizi ayağımızı bağlama ..
bizi suskunlaştırma ihtimalini düşününce ..
canım yanıyor..
ülkenin bir bölgesindeki bir grup insanın..
ve en çok da onların kadınlarının..
"biz korkuyoruz..
yolumuz kesilir..
uzvumuz kesilir diye endişeliyiz.."
demesi..
canımı yakıyor..
yok artık diyemiyorum..
çünkü örnekleri yaşamışlar..
aynılarını değilse de benzerlerini yaşamışlar..
tedrginliği hissetmişler bir kere..
tedirgin oluyorum canım yanıyor..
bugün böyle bir damlama günüydü..
daha henüz erken akşam üzeri saatleri ama benim hüzün kotam doldu..
canım yanıyor..
tanımadığım bir çok insan adına.. yanıyor..
çünkü ben böyleyim..
benim içim acır..
kalırım öyle..
yakın çevremdekilerde sıkıntılı bir durum olduğunda..
tedavi bulmakta zorlanmam..
hemen alıp evime götürürüm..
önce karnını doyururum..
sıcacık sarar sarmalarım sonra..
bir kez ağustos ayının en sıcak günlerinden birinde..
23liğe dedim..
öyle sıkılıyorum ki duruma..
seni kucaklayıp eve götüresim
banyoya sokup yıkayasım
pijamalarını giydirip yatırasım..
hasta çorbası içiresim ..
üzerinini sıkı sıkı örtüp uyutasım var.."
gülmüştü..
"ve benim bunlara direnmeyeceğimden eminsin" diyerek..
ama gülebilerek.. fikribile iyi gelerek..
bildiğim en iyi şey budur..
deprem bölgesinde çalışmaktan ve orda tanık olduklarından gözleri büyümüş
dostuma sorun..
en sevdiği şey çay ve kahvaltıdır diye..
onu kahvaltılara boğmuştum...
büyüyen gözleri dolmuştu..
arabası kayan orman yolunda kalan oğluma sorun..
arabayı da oğlumu da kız arkadaşını da bir anda derdest edip eve getirmiştim..
yedirip içirip sarıp sarmalamıştım..
benim bildiğim yöntem budur..
sonra sıra kendime gelir..
sevdiğinin acısı bulaşıcıdır..
acı bulaşıcıdır aslında..
sonra kendime gelir sıra..
oların yaşadıklarının acısını aldım ya..
kendi acımı çıkarmak için..
ille bir sıcak içecek ile..
ille bir örtü altına girer ve uyurum..
şimdi elimden adanaya ankaraya muhtelif sahaflara..
tiyatroculara ve seyircilerine
ve tüm çarşı grubuna sarılmak ısıtmak doyurmak gelmediğine göre..
yardımınıza ihtiyacım var..
en azından bir hedef belirledik geçen sefer..
hedefimiz depremzede ve ihtiyaç içinde olanlar..
desteğimiz de var..
yerinde titizlikle bize yardım edenler var.. dağıtım için..
benim canım yanıyor ya..
sizin de yanıyordur eminim..
bu sefer de vandaki bebelere en miniklere ..
battaniye olup sarılalım.. lütfen..
düşünelim..
örelim..
bizim evimiz olmasa..
çocuğumuz kar altında olsa..
biz aciz olsak..
diye diye.. örelim..
annelere.. bebelere..
sevgimizle gönderelim..
onların da içi ısınsın..
bizim de..
battaniye öyledir çünkü..
sarılır ısıtır..
örmek öyle bişeydir çünkü..
insan en çok ne zaman örmek ister..
sevgiliye atkı..
gebeyken bebeğine hırka..
sevdiğimize örer gibi..
ilmekleyeyim..
"birileri var"
demek için..
"masumun nefesini kollayan"..
"dünyanın çivisine.. bugünün gerisine sahip çıkan"
"ruhunu şerefini satmayan"..
birileri var diyelim..
kendini dünyanın enyalnız insanı hisseden birinin eline değelim..
bebesini saralım...
.
şefkat sayfamızın sayfası https://www.facebook.com/sefkatleoruyoruz
gelişmeler tarihler hep beraber ordayız..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder