5 Mayıs 2013 Pazar

hava güzel.. pazar..önüme atlayanları not edeyim bari.. gerçek dünya olsun.. canıtın ..


eh bien şu anda.. evimdeyim..
karşımda teve açık.. ve altı süper seksi sekiz pek'li erkek bir kadına 160 metre karelik bi giyinme odası tasarlıyor yapıyorlar..
ayakkabıları kasa kapısı gibi bir kapıyla girilen bir odada..

evet..
canım çekmedi hayır.. ne o kadar giysi ne de görüntümle öyle meşgul biriyim..
giyinmeyi soyunmayı severim ama..
bu bir iş değil..

vaktimi almamalı..
 yalnız sosyete güzelinin kocası bi sevindi bi beğendi karısının odasını ve karısının mutluluğunu..

ben meyllerime bakıyorum ve haberlere..
ve feysbuka..
bazı kadın arkadaşlarımın duygu durumu stabil değil..
diğerleri kendini dışarı atmış..
kimi ailesiyle..

aile demişken benimkilerden birisi..
istanbul dışında çadırlı bişeylere katılıyor..
diğeri giyiniyor çıkacak az sonra..

ben ben de çıkacağım..
ufak tefek çıkacağım..

çekoslavakyada..
kaya tırmanışı yapabilmesi için..
tekerlekli sandalyedekilerin..
bir düzenek kurulmuş..
en az giyinme odası programı kadar uçuk görünüyor..
hemen arkasından ayaklarımız yere bastıracak haber..
tıp öğrencileri adanada tarım işçilerine sağlık kursu vermek istemiş..
jandarma engellemiş..

evet.. şimdiyere döndük uzay üssü alfa.. her şey kontrol altında..
ben şimdikendimden bi kaç tane yapıp bir sahil bulup.. orda üstüste duacağım..
sahilde taş olasım var..
yine yeniden.. hem de koruma altında olasım var.. ne olsa..
yüzyıllar içinde oluşabiliyor bir sahil taşı..

Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum :

lale dedi ki...

Bütün gün dışardaydık biz de... Hava çok güzeldi gerçekten de...Aha bu kıvamda kalsa ne iyi olur...Yakmasa,üşütmese..Ben tatile giderken iki haftalığına deniz havası yapsa:))

Aramızda kalsın da ,hep düşünürüm insan olmasaydım ne olmak isterdim diye,çakıl taşı konusunda biraz düşüneyim du... Korkarım bi yaşlı teyze bulur götürür bi saksı dibine koyar diye öle bi sakıncası var yalnızaca:)

Selgin GB dedi ki...

Gün boyu evdeydim. Ruhumu yoran, mümkünatı olsa da ömrümce yüzünü görmesem dediğim biri ile mümkün olduğunca az konuşarak geçirdiğim dört günün sonunda bitap düşmüş olduğumdan evimde kuzularımı koklayarak geçirmek istedim bütün günü. Bi de kitabımı okudum bitirdim. En kötüsü ruh yorgunluğu... Bi de Ayşe Arman'da Tomris Giritlioğlu röportajını okdum ve anladım ki o da bir ruh yoranmış... güya işini iyi yapıyor olmak adına... Öyle olmak bir insan için ne acı... Konuyla ne kadar ilgiliydi bilemem ama yazmak istedim... Öyle yani...

Follow my blog with Bloglovin