tarih nasıl güzel bir şey değil mi..
içinde pek az kadın olsa da..
mısır’da tarih uzun ve derin..
firavun çok.. bir de ..
mısır’da tanrı çok..
ve tanrılar çok önemli..
mısırlılara göre..
dünyanın .. günün akışını işlerin düzgün gitmesini tanrılar yönetiyor..
hoş tutmak gerek tanrıları..
eh bu iş de onlarla iletişime geçebilecek tek kişiye..
firavuna kalıyor.. ama tek başına o kadar tanrıya nasıl yetişsin.. bir çok rahip çıkıyor ortaya..
amon rahipleri bunlar.. rahibeler de var..
halka karışıyorlar..
öğüt veriyorlar..
nasıl yaşayacaklarını söylüyorlar..
her şeyi bilip her şeye karışıyorlar....başrahip var..
pek deneyimli.. artık dindemi politikada mı bilinmez..
firavun yalnız.. firavun uzak halkından..
başrahip..
firavunun baş karışmanı baş danışmanı..
her işe başka tanrı bakıyor bereket av tarım savaş güneş yağmur nilin sularının yükselmesi alçalması..
herşeyin tanrısı var..
herşehrin de kendi tanrısı var..
teb’in tanrısı amon..
teb başşehir olunca amon baş tanrı oluyor..
dedim ya mısırda çok tanrı var ..ama en önemlisi amon...
tapınakları var her köşede.. en büyük ve ünlüsü karnak..
hem de firavunların güncesi taşa kazılı olarak orda..
amon..tanrıların kralı.. “görünmeyen yaratıcı ”
cennetteki, dünyadaki, engin derinlerde ve yer altı dünyasındaki hayatın temeli ..
ama onsekizinci hanedan sırasında.. bir dönem..
tüm tanrılar bir yana bırakılıp farklı bir tek tanrıya inanılmış..
ki bu dönem judaismin kökeni olarak da kabul edilmiş..
isadan önce 1352 yılında başa geçem amenhotep4 firavun olmuş..
adı.. “amon hoşnuttur “demek..firavun hoşnut olmasa gerek amondan ..
firavunluğunun daha ilk yılında..
aton’a tapmaya başlamış..
kendi adını değiştirmiş.. Akhenaten olmuş adı..
ve Aton’un hizmetkarı demekmiş bu da..
sonra da geleneksel çok tanrılı Mısır dinini yasaklayarak tek tanrı olarak sadece aton’a inanılmasını emretmiş..
diğerlerini yasaklamış..
rahiplerin görevinisonlandırmış..
diğer tanrılara olan inancı yok etmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirmiş..
damnatio memoria.. burda da karşımızda..
niye bu işe kalkışmış..
çünkü daha önceki dinde amon rahipleri çok güçlenmiş..
firavunlar onlara danışmadan hiç birşey yapamaz.. karar veremezmiş..
o da lav etmiş işte..
ama ülke karışmış iraz.. rahipler olmayınca..
eh.. eğitimsiz halk.. kendi hayatını nasıl yöneteceğini bilemezse..
ille bir başkasına yetki vermek..
kendisinden başkasından sorumlu olmasını isterse..
kargaşa çıkar elbet..
atonhotep içinse hayat güzel..
yeni tanrı..
yeni sistem..
karışan yok ..
kararlarını bağımsızca.. kendi sağduyusuyla alıyor..ey özgürlük..
başkenti de teb’den taşımış.. amara diye bir şehir kurdurmuş..sıfırdan..
bu çiftin başşehri.. tarihteki ilk planlı yerleşim merkezi..
içine de kocaman tapınaklar yaptırmış..
aton’a tapmak için..
uzatmadan aton..her ışınının ucunda bir el olan bir güneş şeklinde resmedilmiş..
her işe bakan tanrı.. tapınaklardan giriyor çıkıyor güneş ışınları..
aydınlık ferahlık istemiş olsalar gerek..
onca kapı arkası fısıldaşmasından.. daralıp..
bize ne kadın nerde derseniz.. hani nefertiti derseniz..
karısı nefertiti bu firavunun.. ondan anlatıyorum..
=)..
nefertiti asil bir aileden..
iyi eğitimli..
akıllı .. bir kadın..
“kocası Akhenaton'la, yani firavunla aynı düzeyde bulunuyordu.
Hatta firavunun uygulaması gereken cezaları ya da yapması gereken işleri yapabilme yetkisi vardı. "diyor tarih..
nefertiti.. aton tapınaklarındaki taşlarda.. o zamanların güncesinde..
kocasından iki kat daha fazla resmedilmiş..
hem kocasının arkasında destek olan kadın olarak ..
ama bazen de tek başına..
aslında firavunun yapması gereken işleri yaparken düşmanlarını öldürürken..
esir aldığı düşmanlarla birlikte görüntülenmiş..
nefertiti.. kralın karısı olmaktan çıkmış..
kralla beraber yöneten olmuş..
hükmettikleri dönemin 14. yılında..
nefertiti aniden yok olur taşlardan.. yazıtlardan.. burası pek karışık..
en son kocası ve üç kızıyla bir kızlarının cenazesinde yas tutarken görülmüş..
sonra yok..
ölmüş de olabilir.. gözden düşmüş de..
geleceği tahmin edip..
yer altına çekilmiş de..
veba salgınları halkı kırıyormuş o ara..
amon rahipleri de atonun kendilerini koruyamadığını yayıyor olsalar gerek..
"işsiz kalacaklarını ve insanları pagan inançlarla sömüremeyeceklerini anlayınca,
birçok süikast girişimine başvurmuşlardır." diyor tarihçiler..
inanç sömürüyeaçıktır..
paganizm.. zamanımızın hurafesinin atasıdır..
toplumsal ve dini ritüellerin anasıdır..
insanın doğaya dayanarak yaşadığı zamanlardan bugüne..
bahar karşılamasından hıdrelleze.. hamursuza..paskalyaya.. aktarılıp gelmiş şeyler paganizm örneklerinden sadece biridir..
üç şey durdurulamıyor işte..
biri salgınlar..
diğeri söylentiler..fısıltılar..
sonuncusu da hurafeler..
firavun on beşinci yılında iken ..
veba saraya da sızıvermiş..
firavunu da öldürmüş.. ölümünden sonra..
tutankaton olarak doğmuş olan oğlu firavun olmuş..
10 yaşında..
burada karışıklıklar başlıyor işte.. çünkü..
amon rahipleri bu çocuğun da hayatına sızmışlar ve onu atondan soğutup..
babasından soğutup..
hatta adından soğutup.. adını tutankamona ..
baş şehri yeniden teb'e..
dini yeniden amon dinine çevirivermiş.. mişler..
çok bilen rahipler yine firavunun arkasından ülkeyi yönetmeye başlamışlar..
zincirlerinden kurtulmaya çalışan akenatonun
başkentini terketmişler..
tapınaklarını kırmışlar..
adını her yerden silmişler..
bu silmeler..
kırıp dökmeler nedeniyle onsekizinci hanedanın son dönemlerinden kalıntılar pek az..
yunanlıların kayıtlarına güvenmek gerekiyor..
bir de bulunan ve yüzbinlerce parçalık puzzle gibi yığılmış duran eski duvar kazımalarına..
zira ne halk ne de aristokrat ve ruhban kesimler bu yeni dini inancı benimsememişti.
hediye gibi de versen..
diktayla da..
alışmadığı şeye.. cahil halk her zaman karşı durur.. benimsemez çünkü..
arkanı dönersin..
eski alışkanlıklarını uygulamaya başlamış..
tutankaon 18inde ölür.. pagan sisteme ve sömürü düzenine dönüşteki yardımlarına teşekkür niyetine
pek saygı dolu bir cenaze düzenlenir..
büyük törenlerle gömülür..ta ki,.. a’nın şapkasını takmayı unutmayın.. mısır çöllüktür güneş geçmesin başına..
19. yüzyılda keşfedilene dek..
yaklaşık 3000 sene Akhenaton'un ve soyundan bir çokkişinin ismi unutulup gitmiş..
dinin değil ama din adamlarının oyunları ve güç düşkünlükleri sonucunda..
silinmiş gitmiş tarihten.. bir dönem.. ve değişiklik özgürlük isteyenler..
nefertitiye dönersek..
söylentiye göre.. tutankaton zamanında..
Neferneferuaten diye bir kadın da beraber yönetmiş ülkeyi..
aynı kadın akenatonun yanında da görülüyor..
hatta nefertitinin adı silinip üzerine bu adın kazındığı freskler var..
bu kadının nefertiti olduğuna inananlar var.. inanmayanlar var..
eğer öyle ise..
amon rahipleriyle anlaşmanın bir yolunu bulmuş olsa gerek..
bir de sonra gelen smenkare var.. ki..
nefertiti kayboluyor smenkare çıkıyor ortaya..
acaba nefertiti.. smenkare mi oldu diyen var..
smenkare de akenatonla beraber görülmüş.. zira..
nefertiti heykeltraşın birinin evinde..
tamamlanmamış bir büstünün bulunması üzerine ünlü olmuş.. yeni dünyada..
popüler kültüre kahraman olmuş..
ama onun yaşadığı dönem silindiğinden..
daha da merak uyandırmış..
popüler kültür nefertitiyi tüketip bitirememiş..
bunları okudukça siz de aha diyor musunuz...
özgürlük ve yeni düzen peşine düşenler..
eski düzende söylenti fısıltı korkutma ile kendi işlerini yönetenleri her zaman rahatsız etmiştir..
her coğrafyada her tarihte..
eski güçlerine yeniden ulaşmak için alttan alta çalışmaktan asla vazgeçmemişlerdir..
o güce ulaştıkları anda..
daha iyi günlerin izini yok etmek istemişler..
büstleri yazılı tarihleri silip.. kırıp..tahrif etmişlerdir..
ama onlar silse unutturmaya çalışsa da..
en azından yabancı tarihçiler unutmamış yazmıştır..
ama onlar kırıp silse de..
bir yerlerde.. bazı yazılar illa ki..kalmıştır..
aradan yüz yıllar geçse de..
baş vermişler..
yine yeni düzenlerin olabileceğine dair umut vermişlerdir..
cesaret vermişlerdir..
ve gülriz sururinin dediği gibi..
"Umut yitirilirse, çok şey yitik demektir. Yürek yitirilirse, her şey yitik demektir."
ben bunları yazarken..
"odiseus sürekli düşünür..düşünen insanların kahramanıdır.."
diyor neyşınal ceografik..
"diğer kahramanlara benzemez..
ölümlüdür..
insandır..
antik çağda herkes onu sever.. halklar onu yüzyıllar sonra da sever.."
neden kadınlar hakkında yazmayı seviyorum ben..
vircinyam volfumun dediği gibi..
"tarihin büyük bölümünde.. anonim.. kadındır"..
en azından bazı kadınların adlarını tavanaralarından.. kiler raflarından çıkarıp.. tozlarını alıp..
ortaya koyayım istiyorum çünkü..
sonuç hariç öykülemede tekrarlar olabilir.. biraz kesintili yazdım çünkü..
amayollayasım var..
yolluyorum..
hatta yolladım yazıyı...
edit@18.32..
düzelttim düzenledim işte..
9 Haziran 2012 Cumartesi
firavunlardan kadınlardan mısırdan ve mısırda var mıdır ki martı merakından 2
Etiketler:
erkeğin korkusu
,
kadının nesi
,
kendine ait bir oda
,
yazan kadınlar
Gönderen
ATALET
zaman:
13:38
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
1 yorum :
Sadece takdir ettim seni Atalet'im! Saygılar....
Yorum Gönder