9 Haziran 2012 Cumartesi
firavunlardan kadınlardan mısırdan ve mısırda var mıdır ki martı merakından
mısırı nasıl bilirsiniz.. sıkıcı güncel mısırı değil de..
antik mısırı kastediyorum..
ben tarih derslerinden çok.. mısırlı sinuheden bilirim..
annemin kitaplığından çalıp okuduğum..kitaptır..
anlatmış olmalıyım..
onların tüm kitapları gibi kaybolmuştu..
ve ben eski kitap satıcılarından birinden yine bulup almıştım..
josephine ve quo vadisle birlikte..hani..
sinuhe bir doktordur..
mumyalamaları.. ilk kafa tası ameliyatının antik çağda mısıda yapıldığını..
o zamanlarda da..
elbise modalarının olduğunu..
sarayda yeniş bir moda çıktığını kadınların artık memeleri ortada ve kısacık..
uyluklarının tepesinde etekler giydiklerinin dedikodusunu yapan halkı..
mahalle baskısı ve önyargıların varlığını ..
hatırlıyorum dersem..kızmayın.. çünkü öyle..
o kitaplıktaki kitaplardan biri de nefertiti miydi..
büstü ne zaman bulunmuştu da ben onun büstü şeklinde kolyeler hatırlıyorum eski yıllardan..
derken.. bir belgesel gördüm ve azıcık okudum da gene..
nefertiti ve hatşepsut.. yüz yıl ara ile mısıra hükmetmiş kadınlar..
hele hatşepsut..
firavun adıyla yönetmiş..
aynı.. irenenin bizansda.. bazilika değil.. bazilikus adını alması gibi..
bunlar nasıl özel kadınlar..
başka var mı bunlardan..
afrikalı bir kraliçe de var bildiğim..
tarih nasıl güzel bir şey değil mi..
içinde pek az kadın olsa da..
"nefertiti..
hırslı bir kadın..
ülkesinin değerlerini sarsacak kadar..
iddialı.." dedi belgeseli sunan ve sıradan bir mısırlı kadından öne çekiverdi nefertitiyi..
benim gözümde..
cümlelerden bilgilere giden yolun başındayım yine.. bilgiler fikirlere götürüyor diye seviyorum..
fikirleri de gezdirebiliyorsun diye seviyorum..
kısa kısa mısır..
*mısır milattan önce beşbin yıl önce başlıyor
* yukarı ve aşağı mısır olarak iki krallıktan oluşuyor..
*sonra bunlar birleşiyor..
*yirmialtı firavun hanedanlığı var..
*milattan önce beşyüz yirmi beşe kadar.. ilk pers dönemi o tarihte başlıyor..
*sonra ikinci pers dönemi var..
*sonra iskenderin mısırı işgali ile makedon dönemi..
*en son ptolemeler.. milattan önce 30 yılında sonlanıyor...
onsekizinci hanedanın kadın firavunu hatşeptsut..
asil kadınları en önde geleni..
adının anlamı..
tüm firavunlar arasında en başarılılardan biri..
en uzun süre başta kalan kadın yönetici..
20 yıl kalmış başta..
başlangıçta birkaç başarılı savaşı yönetmişse de..
uzun bir barış ve zenginlik dönemiymiş..
onun yönetim zamanı..
dış ticareti düzenlemiş..
ve zenginlik binlerce yıldır yakınına bile yaklaşılamamış..
gösterişli mısır mimari yapılaşmaya yansımış..
bilinen ilk bitki naklini yapmış..
yolculuklarından birinde beğendiği sarı sakız ağaçlarını ..kökleyip getirmiş.. dikmiş.. =)
çok bina yaptırmış..
yüzlercesinin inşasına başlatmış..
ondan sonra gelenler bir kısmını sahiplenmişler hatta..
ve çok heykel yaptırmış..
bu sayede dünyadaki her müzede bir heykeli varmış.. =)
kendisinden öncekiler gibi..o da karmak tapınaklarına binalar eklemiş..
kadın tanrıçalardan birinin tapınağını tamir etmiş..
sonradan gelenler yıkıp taşlarını kullanmışlar..
iki dikilitaş dikmiş..
biri dilirken kırılınca üçüncüsünü yaptırmış..
kırık olan assuanda taş ocağında duruyor hala..
dikilitaşların nasıl yapıldığının tanığı olarak..
krallar vadisi denilen firavun mezarlarının bulunduğu yere..
ilk binayı ilk mezar komplesini konduran bir kraliçe ..işte hatşepsut..
diğerleri onun görkeminden faydalanmaya gelmiş..
eski mısırda kadınlar değerli..
mal edinebiliyor..miras bırakabiliyor.. mirasa konabiliyor..
ama yönetimde rol almaları sayılı..
sonuçta beşbin yıldan söz ediyoruz..
üç beş kadın.. var kendisinden önce..
ama ya çocuklarına vekaleten.. ya kocalarına veya iki erkek kardeşlerinin arasında.. kısa süre..
kadın vekaleten var yönetimde..
hatşepsutun kocası var ama
onun kolunu bükeceğine..
karısının güçlü kolunu kabul etmiş..
kraliçe elisabeti düşünen oldu mu.. şu anda..
aslında kocası aynı zamanda yeğeni..
babaları ölünce önce abisi geçmiş tahta sonra da bizim kız..
abisinin oğlundaymış oysa sıra..
onu da uzaklaştırmamış ama..
evlenivermiş onunla..
ayıplamayın..
akraba evliliğinin o zamanlar pek gerekli ve geçerli bir şey olduğu biliniyor..
ne olsa genetik bilimi yok..
hatşepsut..
tören eteğini giyer.. tören kraliyet baş örtüsünü ve kobrasını başına takar..
çenesine de altın takma sakalı iliştiriverirmiş..
böyle giyinmiş halde heykelleri var..
heykellerinde memeleri yok..
çünkü.. mısır heykelleri sembolik..cinsiyetsiz..
ne olduğunla değil kim olduğunla ilgileniyor..
yöneticinin heykeli bu..
kadının ya da erkeğin değil..
ayrıca normal halinde günlük giysileriyle de heykelleri var..
onlarda.. her bir organı tamam..
mısırın çok tanrılarından dişi olanlara yakın durmuş genelde..
osiris’e.. sekhmet’e mut’a.. yakın durmuş..
duvar yazılarında gözün gördüğü en güzel kadındır yazıyormuş..=)
ellilerinde ölmüş..
kemikleri analiz edilmiş..
ve şeker hastası.. romatizmalı olduğu ilerlemiş kemikkanserinden öldüğü ve
“kötü dişli” olduğu saptanmış..
kocası ve yeğeni devam etmiş yöneten olmaya..
ve uzunca bir süresonra heykellerini.. kabartmalarını kırdırmaya başlamış..
ama sadece firavun kılığında olduklarını..
isimlerini kazıtıp üzerine kendiismini yazdırmış..
hatta şampolyon şaşırmış kalmış.. fiiller sıfatlar dişil ama isimler neden erkek diye.. bu nedenle hatşetsup bilmecesi diye geçmiş tarihe bu olay..
diyorlar ki bilenler..
babasından sonra tahtı hemen kendisi devralmış gibi göstermek istedi..
o nedenle sadece kadının yöneten hallerini yok etti..
bunu yapmakiçin uzun süre bekledi..
çünkü kadının zamanından kalan bürokratların rahiplerin itiraz etmesinden korktu.. onlar yaşlanıp ölünce..
yaptı yapacağını..
belki de..
kötü örnek oluşturacağını düşündü..
gelecek nesillere..
belki de artık kızkardeş eş ya da kral annesi olmanın kadınlara yetmeyeceğini..
erkeklerle taht için rekabete girmelerine yol açacağını düşündü..
gelecek nesillerde..
o yüzden kendisiyle beraber yönettiği izlenimini bırakmak istedi..
ama kenarda köşede..
mezarların derinlerinde..
popüler olmayan yerlerde gözlerinden kaçtı işte..
heykellerin firavun-e giysili olanları..
yaptı yapacağını hatşepsut..
iz bıraktı tarihe ..
var mı önemseyen..
bu arada bir terim öğrendim..
damnatio memoria..
yani hatıranın lanetlenmesi..
roma zamanında..
hainlere uygulanırmış..
onlardan kalan herşey onları hatırlatan her şey silinirmiş..
onlar silinince..kişi ve yaptıkları da silinmiş sayılırmış..
silinir tabii.
hem kadın ol..
hem yönet..
hem barış ve zenginlik getir..
eh silinmeli zaten..
var mı çağırışım titreşimleri..
tarih ne güzel şey..
herşeyin bir gün geridekalacağını gösteriyor..
herşeyin gerçek yüzünün birgün açığa çıkacağını.. =)
devamı..
nefertiti..elbet..
Etiketler:
erkeğin korkusu
,
kadının nesi
,
kendine ait bir oda
,
yazan kadınlar
Gönderen
ATALET
zaman:
01:40
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
2 yorum :
Damnatio memoria bildiğim kadarı ile bir de Ankheton için yapılmış. İlk tek tanrıdan söz eden adam. Derler ki peşinden gelen 1. Ramses olması lazım ama (yanlış hatırlama ihtimalim var) izlerini silmiş. 1. Seti döneminde ona ait her şey yok edilmiş. Ve yine derler ki herşeye rağmen saklanan rahipler olmuş. Özellikle bir kabile bunlara yardımcı olmuş. 2. Ramses döneminde bunlar alttan alta sürdürdükleri çalışmalarını ortaya çıkarmaya başlamışlar. Musa da bu kabileye mensupmuş.
Ben de hep Ankheton adına takılmışımdır. Bazı kaynaklarda Akineton olarak da geçer. Çağrışım yapmıştır sana isim. İlaca adını veren kişi baya espri sahibiymiş diye düşünürüm hep :)
Nefertiti kadınım ya...
Kocaman bir Nefertiti kolyem vardı. Bir iş görüşmesine giderken takmışım. İş görüşmesi iş görüşmelikten çıkıp Nefertiti sohbetine dönüşmüştü. İşe girdin mi? diye sorarsan hehhe hayır. Ama valla işi beğenmeyen benim. İş görüşmesine giderken Nefertiti kolye takmak mı? diyen olursa pardon yani modelist olarak gittik, bir büro çalışanı olarak değil:))
ha bir de Mısır deyince, Keops, Kefren ,Mikerinos'u bir çırpıda söyleyemeyeni bibim sanat tarihçi sınıftan atardı.
Günaydınlar olsun, iyi haftasonları olsun Ataletim canım benim.
Yorum Gönder