9 Temmuz 2011 Cumartesi

bitpalastanfirarpereste inişliçıkışlı birberaberlik..

sahilde.. bir gözüm sudan çıkmayan.. çekirdekte..
sudan çıkmayan derken..
sahile varır varmaz suya giren ve akşam eve dönerken sudan çıkardığımızda daha bir kere girmiştim diye ititraz eden bir çekirdekten söz ediyorum/
bir gözüm kitabımda..

bitpalas..
elimdeki..
içine kaçmak istiyorum kitabın..
yazarı tanımıyorum tesadüfen almışım..
yeni çıkanlar arasında bulmuşum..
kağaktaki dantelli resme vurulmuş.. arkadaki beyaz rus kişi dahil verilen bilgilere tav olmuşum..
hazine bulmuş gibiyim..
net yok gugl'anımla daha tanışmamışım..
içindeki bilgilerden.. mastır konusu..kadın prototipleriyle ilgili bişey..
ille de onu nasıl ele geçiririm derdine düşmüşüm..

daha önce çıkan tüm kitaplarını okudum şehre döner dönmez peşpeşe..
ama bitpalastan aldığım lezzeti bulamadım tırmanan ününe rağmen..
karşın mı demeliyim.. bilemedim..

sonrasında .. edebiyata politika karışınca..
yazara karşı bir yabancılaşma hissettim..
edebiyata politika da dedikodu da.. karışmamalı..
yok ş olan ilk harfi sh olarak yazmış filan bize ne..
edebiyat da pazarlanmak zorunda artık..


derken..
çıkan tüm yeni kitaplarını hatta pembe ve gri basılanlarını da aldımsa da.. okuyamadım..
konuları da çekmedi beni..
geçen yıl kitaplarındaki özlü ve pek sevilip orda burda habire site edilen cümleleri toparlayıp bi tadımlık kitap toparladıysa..
ne fikri ne de bu derleme toplamayı sevemedim ..

şimdilerde okuma ağız tadım geldi.. hatta
kudurmuş durumdayım..

işte yine elimde bir eşafak kitabıyla.. oturdum.. buduarımda..
beyaz ipek lambamın altına.. beyaz okuma koltuğuma..
uzattım ayaklarımı beyaz pufuma..
sırtımda p kapitali için aldığm yastık..
başladım okumaya..

deli olucam..
fikir gezdirmeler bunlar..
zıpzıp zıplamalar..
uçan balonlar..

yalnızlıktaki değerli sakin gözlemler.. den yola çıkmalar..
hüzünler.. eksiklikler özlemler..
blog olsun bu okuduğum istedim..
yorum yazmak duygusu ile boğuştum..
yazsam sayfaların aralarına.. nereye kadar bir kitap da ben yazmış olurum..
kıvırsam köşelerini.. nereye kadar .. her sayfayı kıvırasım var..

kadını kadın yapan ve saygı duyduğum duygu ve fikirler ve üreticilik ve kızkardeşlik duyguları..
kadının kadın olmak için takındığı.. sahte .. sığ özelliklerden uzak..
kadın öyküleri nedeniyle kadın haberleri nedeniyle.. gezdirdiği fikirleri..
ekler yapasım.. amalar diyesim.. di mi deyip miyi uzatasım geldi..

sanki o sahile gittim yine..
ufukta ege yarımadaları.. üzerlerinde buğu.. arada deniz.. süt liman..
üzerinde beyaz yelkenliler göreceğim başımı kaldırsam..
sanki çekirdek pembe kolluklarıyla suda koca kara gözleriyle bana bakıyor olacak..
sanki..
ben yeniden uzun zamandır küs olduğum bir dostumla yeniden sıcak dostluk zamanlarına döndüm..

sanki..
iyi ki geldin.. döndün diyesim geldi..

pese..
adını koyduğu için.. mevlanadan şemsden bahsettiği için..
geldiği ruh halini.. onlara göndermelerle anlattığı için..
yadırgadım..
kadın dediğin gönül gözüyle.. görür zaten bu bilgelikleri.. bir süre geçirince.. yeryüzünde..
sen bulurdun bunları şemssiz de deme isteği içindeyim..

pese iki..
yeni kitaplarım metreyle ölçülecek yükseklikte.. mutluyum..

pese ikiden sonraki..buduarın son halini resimlemeli bloglamalıyım..tembelim..
pese caar..günler yetmiyor.. üretici ruh halime yetişemiyorum..huzursuzum..
pese penc.. eş zamanlı üç kitap okuyorum.. üçü de kadın yazar.. bambaşka dilleri.. konuları .. yazkitabı.. yıldırımbölge kadınlarkoğuşu ve firarperest.. renkliyiz.. güzeliz.. =)

Image Hosted by ImageShack.us

7 yorum :

laleninbahcesi dedi ki...

Ataletim , civanım; dön dön İstanbul'a diyesin ama kendinde deniz kenarlarından seslenesin böle:))
Yıldırım Bölge Kdınlar Koguşu ; Sevgi Soysal'ın en sevdiğim kitabıdır... Yenişehirde Bir Öğle Vaktini de oku mutlaka...
Firarperestte en çok Arjantinin dağ köylerinden birinde geceleri Mevalanadan beyitler okuyan kadın etkilemişti beni...
seviyom seni ne diyem... İstanbulayım ama bir haftalığına...
Öptüm çooık

Leylak Dalı dedi ki...

Elif Şafağa karşı benzer duygular geliştirmişiz ama ben hala barışamadım. Pembe ve gri kitaplarını da kesinlikle almadım ve okumadım. Oysa ilk kitaplarını çok sevmiştim, ben çok zor küserim ama küstüysem de gönlüm bir türlü düzelmez:)
Yıldırım Bölge'ye gelince, lohusayım, oğlum 4-5 günlük deliler gibi ağlayan gazlı-sancılı bit kadar bir bebek. Ben tüm varisleri doğumda açılmış perişan bir lohusa, dikişlerim atmış, ağrı-sızı içindeyim. Oğlan 5 dakka uyusa yanına uzanıp bir kitap alıyorum elime, işte o Yıldırım Bölge. Üstelik belki dördüncü okuyuşum. Koğuşa gelen bir kedi vardı di mi adı Mimşirik, oğluma aylarca Mimşirik diye seslenmiştim, yavru kedi gibi minicikti:) Bir de Behice Boran'ın gür sesiyle söylediği "Jandarma" türküsü kalmış aklımda. Sevgi Sosyal ezeli ve ebedi yazarlarımdandır. Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 5 kez olmak üzere her kitabını en az iki kez okumuşumdur, ölümü hala içimde yaradır. Şu düğünü bir atlatayım benim de hakkından gelinecek hatırı sayılır bir kitap yığınım var ve öyle yorgunum ki. Öptüm seni kardeş...

laleninbahcesi dedi ki...

ha bu leylak Bacı delirmiş... okunması gereken bi sürü kitap varken bi kitaba beş kez dönmüş:)) Memşirik oğlan bi evlenseydi...soluğu İstanbulda alacak:))
Bakın Elif Şafak kitaplarında Araf'ı hala tek geçerim.

Leylak Dalı dedi ki...

Gelcem gelcem inşallah, beklen beni. Ha bir de evime kesin dönüş yapayım tüm Sevgi Soysalları tekrar elden geçirmeye karar verdim, özlemişim yahu:))

Ece dedi ki...

Dünyadan el-etek çekmeden okuyamıyorum ben. Bu aralar elimi eteğimi herşeyden çektim(Leylak ve Lale sayesinde-bi de sen çıktın şimdi/emekli kadınım ben,para yetiştiremiyorum:))

Buduar fotoları bekliyoruz, ama çekirdek çeksin sen içerdeyken

ATALET dedi ki...

ecemden başlıciim izninizle.. ecem başımın tacı..
eski okurlardan kim kaldı ki..
senin dünyadan kopman gerkiyor demek.. oysa beni okumak koparıyor dünyadan.. =)

leylak dalım..
aklını hafızanı seveyim..
23ünden önce gelirsin di mi..
ben tatile gitmeden önce..
yenişehirde bir öğle vaktini de o tutukluluğu sırsında yazmış.. her gün sekiz sayfa.. her gün sekiz saya..
saygıdeğer ve sevgideğer kadın.. sevgi..

lalem.. nerden çıkardın beni deniz kenarında.. şehrin tam da orta göbeğindeyim.. =)
yav şu mevlanaya bir ben mi gıcığım =).. arja ntinlerde bile sevilip sayılıyor..
neyse vardır bir heikmeti elbet bu sevemeyişimin bir gün öğrenirim umarım..

öperim hepsinizi..

carpediem dedi ki...

farsça yazmıştır da ondan...
ben de aynı duyguları beslemişimdir...

Follow my blog with Bloglovin