25 Şubat 2015 Çarşamba

denizler dalgalar .. proust'un madleni niyetine.. sabahattin alinin keki ..



ne çok değiştirmek istedik su dünyayı iyiye ve güzele doğru..

yas 18..
yeni heves..
dünyayı kurtarma hevesi..
o yaşlarda olduğunca hevesli ve coşkulu..
yas onsekiz..
kek yapma hevesi..
o yaşta olunduğu kadar hevesli ve kendini beğendirmeye arzulu..

daha önce anlatmiştım..
kek yaparken çırpma işi cemal beyin..
dibini sıyırma işi benim..
cemal bet üçbin bilmem kaç kere çırpıyor yumurtayla şekeri..
bende ne öyle sabır ne o kadar kas gücü..
bana bir elektrikli çırpıcı alıyor..

saime hanımın minicik mutfağında cumartesi gunlari ben devralıyorum kek yapmayı..
saime hanımın şeker kristalleri eriyene kadar çırpılmalı talimatına uyuyorum..
elektrikli çırpıcım elimde..
ama süreyi beceremiyorum..
sabit durup çırpmak.. çok sıkıcı..
mutfak küçük..
penceresinde pembe beyaz markizet briz_bizler takılı..
beyaz dolapların içini cemal bey turuncuya boyamış..
az sola eğilince başım beton davlumbaza çarpıyor..
beyaz fayanslar.. yerde cinileri..
derken ben de şarkı mırıldanmaya başlıyorum..

başın öne eğilmesiiiin..
aldırma gönül aldırma..
ağladığın duyulmasııın..

beş dörtlüktür aslı marş ikisini kapsasa da..
bittiğinde..
parmağımı sokup ağzıma götürüyorum..
tek kristal kalmamış..
benim kek yapma marşım oluyor..
mutfakta devrim yapmadayım..

naiflikten geberiyorum..
marşın aslında bir şiir..
şiirin sabahattin ali'nin olduğunu bilmiyorum..
onu besteleyenin devrin anadolu rock grubu oldugunu..
rock'ın bir duruş bir protesto olduğunu bilmiyorum..
biz onu yürüyüşlerde söylüyoruz.. benim için marş..
hiç bir şey bilmiyorum.. sakıncalı piyade nedir biliyor muyum.. sanmam..
her şeyi biliyorum sanıyorum..
şekerin kristalleri gibi bilgiyi eritip de bünyeme katmama yıllar var..

yıllar geçecek..
sabahattin ali hayatıma girecek..
şiiri tutukluyken yazdığı ..
deniz'in o deniz olmadığı öğrenilecek..
bir ağaç altında nasıl yok edildiği yüreğime oturacak..
şekerin erimesi için geçen süre artık belleğe yerleşecek..

şimdi hala elektrikli çırpıcı ele her alındığında..
inceden düşecek o şiir bestesiyle ..

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma

Görmesen bile denizi
Yukarıya çevir gözü
Deniz dibidir gökyüzü
Aldırma gönül, aldırma

dilersen..
bir de buraya tiklar dinlersin..
EDİP AKBAYRAM ALDIRMA GÖNÜL: http://youtu.be/bWWpHVoV66c

posted from Bloggeroid

4 yorum :

Nehire dedi ki...

Sevgili saygıdeğer Sabahattin Ali baba memleketlim,doğduğum yer.Aklım babama gitti,an kadar,çok yeni daha,anlıyorumda,özlemde başka şeyler yüreğimin çarpışında...
Anne kekinin mis kokusu,Sabahattin Ali'nin 'Aldırma Gönül' satırlarına eşlik eden dost yüreği güzel Atalet'im bana özel sarılması.Şekerin kristalleşmiş hallerini elde ettiğim her an yüreğime iyi gelen Atalet'ime bir gülümseme yollayacağım,hissedecektir,biliyorum.Şiir satırları aklımızda yüreğimizde sevgileri tükenmeyenler.Teşekkürler Atalet'im...

Adsız dedi ki...

Hiç sevmem ama nedense kek çekti canım,
Yanıdır uğramadığım blogada girdim sayenizde sevgili hocam ama şifreyi unutmuşum, adsız olacak yorum, siz yinede asivemavi bilin.
Yeniden bir blog açmalı belki de.

Adsız dedi ki...

yuekten hissederim hem de..
sevgilerimle..
atalet

Adsız dedi ki...

yeni bir blog ne guzel olur..
facebook paylastiklarimizi yutuyor zaman icinde blog kadar sadik degil hic biri..
atalet

Follow my blog with Bloglovin