1 Eylül 2014 Pazartesi

nicea bazilikalar surlar Ve çirkinlikler üzerine

bu hafta sonu hic bir el işi dekor işi bunu yapan hep bi kişi..
yapamadım..

yol yaptım..
biraz yeşil'e kaçtım..
ama bence yeşil bizden kaçacak halde..

bir kaç kurtarılmış köşe ve güzellik.. kişisel alanlarda..
onun dışında..
hep bozgun..
hep zevksizlik..
hep basit insan hırsı..
çirkin .. gustosuz..

İznik'e gittim..
binlerce yıllık binaları..
canlarının istediği gibi ..
tiyatro sahnesi malzemeleri ile restore ettikleri yetmiyormuş gibi..
el sanatları çarsısı dedikleri yerde ..
göze değer..
dişe dokunur..
bir tek şey mi olmaz..

hepsi birbirinin aynı..
tarihin kötü kopyaları..
yanında çin malları..
adi metal yüzük halkalarının küpe tabanlarının üzerine tutturulmuş aynı desenler renkler..
yanyana dükkanlarda sıkışık düzen aynı şeyler..
sanırsın rakip değil kooperatif..
çok moral bozucu idi..

böyle bir gelmisin geçmişin mem havuzun olsun..
böyle harca yok et..
yazıktır..

çekirdeğe İznik çinileri hakkında anlattıklarımdan utandım ..

yarım metrelik duvarı şehir merkezi haline getiren insanlar da var yeryüzünde..
onlardan utandım..

ruhsuzsun türkiye..
nursuzsun..

birey olmayı da öğrenmemişin..
toplum olmayı da bilmemişin..

sahip olduğun güzellikleri bozdurup bozdurup harcayıp..
bu günlere gelmişin de..
bitmiş artık..

iznik 1 konsülün toplandığı yer..
mevcut yüzlerce İncil'den hangisinin kalacağına karar verilen konsey..
paskalya'nın tarihine Ve nasıl bir bayram olacağına karar verilen yer..
geçen sene bulundu bu basilica'nın geri bile..
gölün altında..

sen nasıl bunu dünyaca Meşhur etmezsin..
sen doğru düzgün sergilersen ..
hac yeri olur..
istanbula 3 saat yemyeşil bir vaha ..
böyle heba et böyle salakça ..
basitçe Omurilik düzeyinde yaşa..

boşa övünüp durma bence..
türkiye ..
görmemişsin görgüsüzsün kolaya kaçansın..

posted from Bloggeroid

4 yorum :

Çiğdem dedi ki...

İsa' nın peygamber olduğuna karar verilen yerdir İznik. Kendine değer vermeyen kimseye vermez, kimseye değer vermediği için kendi de değerli olmaz. Öyle işte... Konuşunca anlayan olmuyo, sussak da gönül razı değil.

basak dedi ki...

Derdimi deştiniz. Benim derdim İznik’in Ayasofyası ile. İznik’te 1600 yıllık güzelim bazilika müze olarak ziyaret ediliyorken birkaç sene önce din sömürüsü malzemesi haline getirildi, ibadete açıldı. Tarihe saygıyı bıraktım, dine de saygısı olmayanlar, amacı ibadet değil siyaset olanlar bir de üstüne dindarm, pek inançlıyım falan diyenler.. hani onlar var ya….İşte onlar bayram namazını Ayasofya'da kılınca başlarının göğe erdiğini, bir Haçlı Savaşı veya siyasi bir başarı sanıyorlar. Sonra da pislik, bakımsızlık içinde terk ediyorlar… Rezaletin fotoğraflarını çekip nereye göndereceğimi bilemeden elimde kalakaldığımı bilirim: müftülüğe mi, vakıflar genel müdürlüğüne mi, kültür bakanlığı’na mı, belediyeye mi, kaymakamlığa mı? Daha önce kaymakamlık sahip çıkıyordu, bina müze olmaktan “kurtarılıp” cami yapıldı; sahipsiz ortada kaldı. Bunlar hep Ayasofya kompleksinden kaynaklanıyor. İznik’ten sonra Trabzon'daki Ayasofya Kilisesi de cami olarak ibadete açılmış, durumu nedir bilemiyorum. Sıra illa ki İstanbul’daki Ayasofya’ya da gelecek. Yüzlerce sene önce gelmişiz bu topraklara sahibi biziz. Buna hala inanamamakla, hala sahibi hissedememekle, yerleşememekle, bilmemekle, sevmemekle, çok çok derin komplekslerle ilgisi olsa gerek bunca nursuzluğun...

Adsız dedi ki...

konusmak gerek artik sanirim.. kime neye demeden.. sakin .. kiyametleri koparmak gerek.. gidiyor eldeki her deger..
atalet

Adsız dedi ki...

son dediklerin nasil dogru.. ayrica kucuk cikarlar kucuk fikirler kucuk istekler ben ben cilik bana necilik hepsi bi arada.. sevimsiz ve ruhsuz ve bir toplum olduk..
eskiden de vardi.. o taslara mi baliceniz derdi koylu amca..
ama nufus azdi.. kalite yoktu belki ama simdi kantite cok.. zarar cok.. kutle etkisi gibi.. uzucu..
atalet

Follow my blog with Bloglovin