11 Eylül 2014 Perşembe

etek boyu itina ile kısaltılır.. canıtın

inanilmaz biyerden patladi..
çalışmadığımız okuldan geldi..
etek mi pantalon mu .. kavgası..
özgürlüğe karışmak değil de.. veliler istedi kamuflajı..
veliler atladı önce ortaya..
ögrendik çocuklarımızın yanında olmayı..

rahibe okulunda okudum ben..
sekiz sene etek boyu kavgası verdik..
yeni alınan diz üstü forma etekli bizler..
etekleri üstten kıvırır kıvırırdık.... can simidi gibi..
belimizde..
bazi günler kontrol olurdu..
tutup aşağı çekerlerdi.. yakalayınca..
e biz indirecektik zaten.. nedir..

bazıları israrla zaten kısacık eteklerini giyerdi..
orta sonda alınan eteği..
lise sonda giyen bi arkadasim vardı mesela..

önceleri eteğin ucunu bastıran dikişi söküp ögrenciyi sufli bir görüntüyle gezdirmeye..
afişe etmeye calısan rahibeler..
bunun hic asağılayıcı utandırıcı bi davranış olmadığını anladılar sonra..
eteğin eğitimin önüne geçmesine..
savaşı keserek.. engel oldular..
arada göstermelik kontroller olsa da..
tatlı bir cekışme halinde sürdü..
tahtaya kalkmış..
sınav kapısında bekleyen öğrenciye bişey denmedi mesela..
okulun kapısında idi..
etek kavgası..

kopya suçtu..
çalışmamak ayıp..
ders disiplinini bozmak.. başkalarına saygısızlık..
fransızca konuşmamak.. ceza gerektiren bi davranış..
ödevı yapmamak ve istendiğinde yanında bulunmaması..
kınanması gereken bişey..

eteğim kısa oldu ama çok şey ögrendim ben..
nerede ne giyeceğim de hiç dolanmadı ayağıma..
hiç uyarı almadım erişkin yaşam boyunca..

çekirdeğe bu kadar kısa etek giyiyorsun.. annen baban seni hic mi sevmiyor diyen öğretmeni geldi aklıma..
çekırdek analı babalı ve çok sevilen bir çocukken ne kadar etkilenmişti..
ya öyle olmasaydı..

su persepoliste çarsafıyla kosan kıza..
koşma oran buran sallanıyor diyen kolluk kuvvetlerinin olduğu sahne geliyor aklıma.. sen niye okul çocuğunun poposuna bakıyorsun diyen kız çocuģu..

ve kasap bile eti kağıda sarıp da veriyor diyen cüppeli hasta yakını..
ve yanında dikilen sadece gözleri görünen kadın.. kız cocugu.. erkek ya da uzaylı..

etek mi pantalon mu konusundan..
farkını göremedim ben..
bütün bunların..

forma iyidir..
bizim gibi gelir eşitsizliği..
ve ilkokula muz götürülmezdi.. dönemi tedavülden kalkmış ülkelerde..
gelir dağılımı eşitsizliğinin görülmesini engeller..
öğrencileri bir anlamda uni tek.. form.. tip..leştirir..
ama bir de kisilik var dışa vurulmak istenen..

formayı eğitimin önüne çıkarmak..
uzüm yemek değil.. bağcı dövmek..

bu konu öyle tuhaf ki..
ve öyle derin ki..
ve beynimizde öyle çok çip mikroçip var ki..

etek boyundan size ne desen..
kızım kıçının tepesinde etek giysin evet..
tacizi davet etsin hıhı..
der gibi hissettirecek şekilde bir mizansen yaratılmasi ne iğrenc..

giysin formayı..
kıvıran kıvırsın beli..
kısaltsın ucunu..
uğraş sen de..
ne var..

okula çağırmıslardı beni..
kahkulü çok uzun diye sikayete..
toka koyuyorum çantasina demiştim..
kestirin.. demişlerdi..
sizce ben dışa vurumu engelleyecek birine benziyor muyum demistim.. mor saclarimi gösterip..
büyüyecek ve bir kadin olacak..
benim istegim 30 yasindaki çekirdeğin sahip olmasını istediğiniz şeylere odaklanmaniz..
demistim..
bir tek öğretmen anlamıştı beni..
ve hayatımızı kurtarmıştı..

sanat lisesine gitti sonra..
orda bile forma sorunu..
sanatçının tek tip olmasını isteyen kafalar var.. gözünü sevdiğim ülkemde..

çok çalışmadığımiz yerden geldi..
hazırdık ama başka yerlerxen bekliyorduk..
çok beklemediğimiz yerden geldi..
itüden geldi çünkü..

posted from Bloggeroid

1 yorum :

"bi" dedi ki...

Giyimde tek tip yapmaya çalışmak ne ki, adamlar düşüncede tek tip yapmaya ömür adamışken. :(

Follow my blog with Bloglovin