dünya ağrısı kaplanıp kütüphanedeki yerine yerleşirken..
selgin GB'nin iğnelerinin imzalı ilk basımı.. kızkardeşi lezzetli öykülerin yanına gitmeden masanın üzerinde bekliyor..
bibliyomanyaklar için yazılacak önce.. fotoğrafı çekilecek..
okunmuşlar okunmamışlar yığınıeşit uzunlukta masamın üzerinde..
hala sürüyor kaplama işim..
ama dünya ağrısı kaplanıp kütüphaneye yerleşirken cümlesi..
bir bataklık gaz balonu gibi yükselip zihnimin karmaşasından .. yüzeye gelince..
onu not etmek istedim..
güzel bir cümle..
"dünya ağrısı kaplanıp kitaplığa yerleşirken"..
işte tam bu noktaya kadar bir işik yoktu bu güzel cümlenin altında..
şu anda aydınlandım..
yaptığımız bu..
dünya ağrılarımızı kaplamak ve yerleştirmek..
onları beceri ve yeterliliklerimize uygun bir kapla güzelleştirip..
düzenli bir şekilde kaldırıyoruz..
ben ambalaj kağıdı üzerine kendi el yazımla yazıyorum..
sıradanlaşıp diğerleriyle aynı üniformaya giriyorlar..
etiket de yapıştırabilirim..
kumaşla kaplayıp su taşlarından püsküler sarkıtıp.. orasına burasına kristaller dikebilir..
ve bir sanat eserine çevirebilirim..
gerek duymuyorum..
elişi kağıtlarıyla kaplayıp neşeli çıkartmalar ile bezeyip içimdeki çocuğa uyduğumu iddia edebilirim..
ama ben çocuksu şeyleri pek sevmiyorum..
dileyen..
kadifeyle kaplayıp..
koyu renklere bezeyip ağırbaşlı hale getirebilir..
hafif soluk renklere kayıp..
eprimiş malzemeler seçip zamanın izlerine teslim olabilir..
ya da.. baslamar oyalar döşeyip etnik dokumuşlarla bezeyebilir..
beyaz sayfa açmak işteyenler beyazla kaplayabilir pekala..
hatta bakınca görünen yerlere bir tablo oluşturacak şekilde deniz manzaraları gökyüzünde asılı ip köprüler ..
ferahlık arayanların hoşuna gidebilir..
ben ambalaj kağıdına sarıp..
üzerine kend el yazımla adını ve yazarını yazıp sıradanlaştıranlardanım..
var bir kaç tane..
farklı desenle kaplı olan..
ama onları da sıradanlaştırsam daha iyi olr..
zira..
farklılık sadece daimi olarak onları hissetmemi sağlıyor..
oysa boyle güzel..
fark edilmesini istediğim dünya ağrılarımı farkedenlerin..
ağrıya bir faydası yok..
fayda dikte edilebilir birşey değil..
aferim canım kendim ve yazıktır canım kendimleri kapalı kapılar arkasında söyleyip..
ağrıları kaplayıp sıradanlaştırmak gerek..
benim için böyle..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder