blog yazmanın ilk zamanlarıydı..
hani derler ya..
o zaman buralar hep dutluktu..
ben zaten el işleri mi desem kendin yaplar mı desem..
onlarla pek meşgul olup..
normal yaşamda çevremdeki insanlar da bunu pek anlayamazken..
neden bu işlere bu kadar sarıldığımı bilemezken..
birşeyler aradım nette..
evde idim..
işten ayrıldığım bir dönemdi..
rahat rahat elişi yapıp canım istediği saatte sinemaya filan gidiyordum..
istanbul bana güzeldi..
yabancı blogları zaten gezip duruyordum ..
ama türkiyede neler oluyoru farketmemiştim..
bir reçel aramaya girdim..
binbir tarif buldum..
derken bir cümle gördüm..
gugla oya yaz tarif çıksın..
canım oyacı teyze de artık internette filan diye..
hafif dudak büken bir yazı..
aa bir tıkladım ki gerçekten öyle..
neyse uzatmayayım..
aslında olduğum kadın olmamak rahat rahat baaaak ben de bunu ördüm..
ay şunun motifi güzelmiş filan demek için daldım ben de…
ama kendinden kaçamıyorsun..
şimdilerde ekşi sözlükte bir sayfa var..
facebook da birbirini beğenen kızlar diye..
işte orası da öyleydi..
ben de sıkıldım..
bir elektrik alamadım ..
azcık tarz değiştirdim ama..
ııh..
gene de epeyce yazdım orda..
birkaç unutulmaz dost edindim..
kendi aramızda iyiydik..
bunlardan biri de lalemdi..
bir sabah blogcuda yeni yayınlanan yazılara bakarken dikkatimi çekti..
birrr adında bahçe vardı.. ilgi alanlarımdan biri..
ikiii… o yazısında sobalardan söz ediyordu..
benim de hayatıma umulmadık şekilde girmiş..
anlatırken sitkom tadında ama yaşanırken dramatik anlar yaşatmış olan soba öyküleri..
inanılmaz komik yazılmıştı..
dayanamadım yorum ettim..
azıcık sonra..
çalıştığı yerden söz eden yazıları ..
haha bir yanı eğri cetvel vardı kol evi veya yaka oyuntusu çizmek için kullanılan..
adı neydi ki onun diye sormuştum anımsıyorum..
ama cevabı hala anımsamıyorum..
lale ayol ondan geldi bana bi tane.. =P
çb getirdi..
bi terzi kapatıyormuş dükkanını bunlar da atılıyormuş bana getirmiş o da..
kiminin çöpü kiminin koleksiyonu.. =)
neyse işte ufak çaplı flört..
kitaplar.. çocuklarla ilgili öyküler filan derken..
dün..
benim blogculugumun sekizinci yılı dedi..
demek ki benim de..
ama ben çok gezdim..
o laleyle tanışmama yol açan beraberinde gültenle.. sedenle
gitti ama buralarda bir tarçın kokusu bıraktı dediğimiz keşkülle..
o zamanlar tanıştım..
meğer ece de okurmuş beni o zamanlar ama ses etmezmiş..
ve sonra ben kaçtım..
bir gece yarısı aynen .. odamı olduğu gibi bırakarak..
bir veda notu bırakarak..
ama bohçamı alarak geldim buraya yerleştim..
evimin kadını olmaktan sıkılıp..
buduar kadını oldum =)..
ama durdum duramadım..
accık iz bıraktım hensel ve gretel misali..
iki noktalar serptim sağa sola..
kimisi ise..
kendisi gördü tanıdı beni..
ecem mesela..
“bir kadın vardı okuduğum kapadıydı blogunu..
ne keyif alırdım ben ondan ama şimdi biri var izliyorum..
şüpheleniyorum..
o olabilir yazmış..seviniyorum” mealinde
ben çok sonra ece nihayet benim kapıyı çalınca.. ve ödümü patlatınca..
onun bloğunu gezerken eski yazılara bakarken buldum o yazıyı ve gözüm filan dolup..
kendimi mühimseyim..
ben neler yapmışım meğer ne ayıp etmişim diye..
bi içlendiydim..
halbuki iyi oldu..
bir kere kaçarsan..
hep kaçabilirsin..
o yüzden ecemle gerçek hayatta da dost olduk..
kaçamayız ki artık..
atalet daha deli dolu..
işi düşmedikçe pek çocuktan evlilikten konform şeylerden söz etmiyor..
o yüzden gençleri de çoktu o zamanlar..
hala varlar.. gerçi..
geriye dönüp bakınca..
ben çok hoşlanıyorum blog yazmış olmaktan..
bazen eski yazılarımı okuyorum..
hep üzeri örtülü olsa da dediklerimin.. eh kendim örttüm ya..
kriminallerdeki gibi..
hani silahını kırk yıl önce gömen ..
parasını saklayan suçlular gibi bi buluşta buluyor hatırlıyorum o cümlenin altınde ne var…
blog değil anı mezarlığı..
ama en çok ..
normal şartlarda tanışma şansımın pek düşük olduğu insanlarla beni buluşturduğu için..
pek duygusal oldu..
bana pek uymaz..
hüzün uyar da.. duygusallık olmaz..
bi zaman dedim ya oyun arkadaşlarım nerdeyse tamamen gençlerden ibaretken..
c-boxlar vardı bloglarda köşeye koyardın
kısacık mesajlaşırdın ordan
pek eğlenceli olurdu..
bir günü gide gele jido’mun blog c-boxında geçirmişliğim var..
hatta çağlarım bilirimle de orda tanışmıştım..
dolphinim de vardı o zamanlar..
evet..
blog dünyası pek komik ve eğlencelidir..
birçok kişinin sadece egosunu tatmin etmek..
mutlak doğru olduğuna inandığı teori ve bilgi ve prensiplerini ..
karşıt fikirleri kovalaya döve..
böbür böbür gezindiği bir yerdir..
kimilerinin..
çok eğlendiği..
bir yerdir..
benim ise..
bazen kıyafet balosu..
bazen oyun havuzu bazen anı defteri bazense..
disertasyon defteri niyetine kullandığım bir yer..
her ne kadar stili tarzı olan insanları sevsem de..
her an değişip gelişmiş benim blog..
yaşam fazla meli malı ..
burda.. serbestim..
zaten blog kuralları o yüzden.. "kural yok..
yorumlarda da özgür ve açığız..
ne istiyorsan yaz..
seni bağlar." diyor...
ve bu.. bazen öfkelensem de.. kendimi tutmama yol açıp..
hayattaki bazı ilişkilerimi de yeniden düzene soktu
daha geniş fikirli olabildim..
meli malısız olmaya başladım..
iş yeri hariç..
ne yazıyorum bilmiyorum artık
ipin ucu benden bile kaçtı canıtının gagasında...
ama..
demek istedim ki..
atalet hoş kadın ya..
akıllı fikirli açık sözlü..
güzelce de bişey aslında..
eli de hamarat..
bi kısmeti çıkmadı ama..
bi yüksek yerlerde tanınmadı.. =) dedim..
başka ne diyecektim..
gidenler artık yazmayanlar sizi hala anımsıyorum
iyi ki bir zamanlar renk katmıştınız..
iyi ki.." yorum kırk olunca..
gün ortasında orgazm gibi oluyor" demişsin keşkül..
"hadi gene iyisin" filan demişsin..
artık kırk yorum yok..
sene 2013..
herkes kendi diyeceğini söylüyor..
kendi yerinde..
blogları duran ama artık yazmayanlar var..
hu iyi ki varmıştınız..
iyi veya kötü birşeyler öğrendim herkesten..
bir baharat bıraktınız hepiniz ataletin oluşumunda..
kimileri neden gitti bilemedik kimileri..
açık ve net söyledi nedenini..
kiminin hala gönlü kayıyor arada gelip iz bırakıyorlar..
her seferinde ne kadar seviniyorum..
kimileri facebukta arkadaşım..
kimileri bir şekilde hala mailimde kayıtlı..
haberleşiyorum..
lale iyi ki sekiz yıl demiş..
sekiz yıldır ben de anı toplamışım..
bilgi toplamışım..
o ilk heves dönemi geçti.. blog için malzeme toplama dönemi geçti..
ama bazı şeyleri yaşarken..
anlatmak değil yazmak oluyor aklımda hala..
ya da bazen uyanıyorum ve bir yazı oluşmaya başlamış..
bir de kime anlatacağım beş sayfalık metni..
bir daktilo sayfası üç dakikalık konuşmadır..
kongrelerden bilirim..
beş sayfalık yazıyı..
onbeş dakika arasız..
nasıl anlatabilirim..
üstelik ben omlet tarifi derken kümesten hatta arpa dikmekten başlarken ..
dinleyenler dağılır..
küme düşer sohbet..
işte o yüzden burdayız efem..
iyi ki de burdayız.. biz bu işte ustayız….
biz derken atalet ve canıtın ve nurlarda yatsın sürmeli..
"blog hayatıma 25 kasım 2005 tarihinde başlamışım... 189 yazı eklemişim...
bahçe bloğumda.. 116 yazı..
19 aralık 2006 da başlayarak .. atalette toplam 1476..
yarattığım toplam kirlilik.. 1781... hehe.. eğer her gün yazı eklersem.. 1800 oluyor diyecekken anımsadım bi de buduar vardı.. 110 da orda var.. ne etti..
1891 tarih yazmışım haberim yok....
bahçe bloğumda.. 116 yazı..
19 aralık 2006 da başlayarak .. atalette toplam 1476..
yarattığım toplam kirlilik.. 1781... hehe.. eğer her gün yazı eklersem.. 1800 oluyor diyecekken anımsadım bi de buduar vardı.. 110 da orda var.. ne etti..
1891 tarih yazmışım haberim yok....
demiştim 2 aralıkta o zamandan beri buduara 2.. bu sayfama ise..
8 yazı eklemişim..
ne etti..
hiç bir şeyi bitiremiyorum diye işledim yıllardır bitiremediğim goblenin ..
boş kalan yerlerini bitiremeyeceğimi anladığımda..
neredeyse yirmiüçlükle yaşıt....
ama blog konusunda şimdilik bir tutarlılık sergilemem bana ümit veriyor..."
10 yorum :
Hey gidi günler...
Şimdilerde feysbukta çan çan konuşulduğundan, bloglara üvey evlât
muamelesi yapıyoruz(m).
Lâle ve sen blog hayatında çok vefalı çıktınız.
Şu bir gerçek ki; eve mahkûm olduğum o yıllar benim en büyük kurtarıcım, destekçim oldunuz..
Hayatımda olduğunuz için teşekkürler..
Ben bir kez sizin İngilizce yazdığınız blogu bulmuştum da şaşırmıştım, ama nasıl buldum hatırlamıyorum şimdi :)
E o zaman daha nice 8 yıllar birlikte yazalım...
Türkiye bloglarla daha yeni yeni tanışıyordu...Ne güzeldi, birinin yorumu eksik olsa, biri bir gün yazı yazmasa acaba ne oldu, hasta mı? diye merak ettiğimiz günlerdi.
Yine keyifle yazıyorum ama o günlerin bir büyüsü vardı sanki...
Benim hayatımda iyiki yapmışım dediğim şeylerin başında gelir blog yazmak. Yoksa seni, Eceyi, Leylak bacıyı nerede nasıl tanıyacaktım. Nasıl eksik olacaktı hayatım.
İyi ki yazmışsın, iyiki yolun benim sayfamdan geçmiş.
Ha o cetvelin adı ^^riga^^
Öptüm seni çoook çok Ataletim canım benim.
ben de varim o gençler arasında ;-) genç pardon çocuks da olabilir hatırlıyorum o zamanlar 23 lük 17 lik ti :-) iyiki yolun yolum blog dan geçmiş iyiki tanidim... iyi ki doğdu senin blog un.kuşun
Sevgili Atalet,
Nasılsa ben buraları geç keşfettim geç gördüm, zaten Kapadokya'yı da geç gördüm ya, o hesap! ;)
Şimdilerde blog dünyası biraz yavaş kaldı, hepimiz hızlı akan timeline'ların esiri olduk. Olsun, yine de blog yazmanın kıymeti başka.
Nice yılları olsun bloglarının. :)
daha nice yazılara
eski blogculardan kim kaldı :)
ecenin balkonu, leylağım, lalem, asis ve sen
iyiki varsınız,
iyi ki yazıyorsunuz
sevgiler
kutlu olsun blog yaşın ataletim.
güzel kadın,seni iyi ki tanımışım ben.renk katıyorsun hayata ve hayatıma..sevgiyle kucaklıyorum
kızkardeş.dilara
Nice yaşlara diyorum. Torunlarımızın okuyacağı bloglarımız olması ne güzel değil mi?
biliyor musun bu yazı tam beni anlatmış.. şöyle: hastayım raporlu evdeyim. kitap okuyup tv zaplayıp müzik dinliyorum. mail gelmiş: blogcu'da bilmem kim seni ekledi, sen de onu eklemek istersen.. aa... dedim benim yazılar filan taslak değil mi? girdim baktım öyle..aklıma sen geldin. çok severdim yazdıklarını. cairn vardı bi yazında nasıl sarılmıştım ben ona.o anlama... dönüp dönüp okurdum o minvaldekileri.. blogger'daydı dedim. açtım baktım: ordasın. okudum ilk soru sorma parçacığın olmadığı yazıyı sonra başkalarını.. bugün yine baktım şimdi. ileri geri giderken yazdıklarında.. bunu okuyunca. öyle işte...bil istedim burdaydım diye.."ussuahkam"
Yorum Gönder