12 Ağustos 2013 Pazartesi

klon.. kaybolan y'nin sırrı.. hayat beni neden yoruyorsun ve diğerleri... ama elbette illa canıtın..

çekirdeği bir sınava götürmüştüm..
mimar sinan güzel sanatların bahçesinde kahve içip.. kitap okuyarak beklemiştim..
sabah saatleriydi.. cumartesiydi..

aniden en alt kattaki pencerelerde biri açılıp..
bir genç kadın..
yarı beline kadar sarkıp.. imdaaat diye çığlık atmıştı..

tedirgin gözlerle etrafıma baktığımda..
yanımdaki banka yayılmış..
sahne dekorları hazırlayan grubun..
kendi aralarında gençlere ve tiyatroculara özgü jargonla şakalaşmayı sürdürdüklerini..
imdat çağrısına hiç ilgi göstermediklerini farketmiştim..

biraz rahatlatmıştı ben..
öyle ya .. benden başka kimse aldırmamıştı ne olsa oranın yerlileri onlardı..
ama bir yandan da tam rahatlamamıştı içimdeki tedirginlik..
derken aynı pencere açılıp aynı genç kadın bir çığlık daha patlattı..

birkaç kere daha tekrarladı bu sahne..
prova yapılmaktaydı..

bugün kozamın dışındaki ilk günüm..
hem keyifliyim hem de hala ters bir tarafım var..
hem işi gücü ve diyaloğu özlemişim..
hem de arada kafamı camdan çıkarıp bağırasım var..

dört günde dinlendim.. şimdi tam tatil modundayım..

konuyu pat diye çevirip..
çekirdek ve arkadaşı ile yediğimiz akşam yemeğinden söz edeceğim..
“ben çocuk yapmayacağım “ dedi.. 17 yaşındaki erkek ..
"çünkü bakıyorum etrafa çocuklar hep kadınların elinde..
ne varsa onlarda var..
babalar hiç yok ortada.."

sonra uzun bi isim listesi saydı..
bir kısmını benim de tanıdığım arkadaşları..
"hiç birinde ortada baba yok..
eh demek ki ben de babalık yapmayacağım..
o zaman en iyisi..
baba olmamak..."

bugün de bir kadın hastam geldi..
kırk yaşında..
elinde bir listesi var..
yapılacaklar listesi..
bazıları ağır fiziksel aktivite içeriyor.. 
bana gelişi bu nedenle zaten..

o listeden yola çıkıp yaptığımız konuşmada..
kırk bir için de bir hazırlığı olduğunu öğrendim..
bebek yapmak ..
ya da anne olmak..
bak bu ikisi bayağı farklı şeyler..

"ortada bir baba adayı var mı" dedim..
"var bi kaç tane" dedi..
sonra biraz sohbet ettik bu konuda..

bizim psikoloğun takip ettiği yuvalardan birindeki..
sorunlu okul çağı öncesi yaşındaki bebenin annesiyle tanışmasından söz ettim..

kadın tam bir kariyer yaparım.. kadını imiş..
ama gömleğinden saçının arasından görünen dövmeler.. hızma delikleri..
ve kendisinden bahsederken anlattıkları ile anlaşılmış ki..
bir sıkı ergenlik ve gençlik çağı sonrası eğitimi tamamlama ve ..
ayakları bir şehirde yere değer değmez bir başkasına doğru yola çıkması gereken bir temponun içinde iken aniden hey!! dostum yaş geçiyor..
ergenliği yaşadık kariyerin alasını yaptık..
ama çocuk basamağını es geçmemeliyiz diyerek..
danışıklı dövüş .. bir eski arkadaşından .. çocuk yapmış..
babanın ortada olmasını istemiyor..
istememiş..
yok zaten..
meryem ana misali anne bizim hanım..
biyolojik baba diyelim biz ona..

iyi de anne de ortada yok zaten..
ve elbette çocuk sorunlu..

ondan bahsettim işte..
benim kırkbir yaşını projelendirene..
bu durumda.. 
faaliyet anneliğinden söz edildi.. koruyucu annelikten..
sonrasında pat diye gerçek ebeveynin gelip çocuğunu geri istemesinden.. 

kadınlar iyi hoş ama..
hayat konservatuar bahçesinde pencereden imdat diyene bakmak gibi değil..

ve ayrıca zaten hayat tiyatro sahnesi de değil..
ve o çocuk muhtemelen..
sizin ezberinizi bozacak..
kendi hayatı da kötü yapılmış bir tiyatro sahnesi gibi kafasından aşağı dökülüverecek..

demem o ki..
kadınların her konudaki gelişimlerine bayılıyorum..
hatta evlilikleri ilişkileri bile proje gibi ele alıp..
başarma konusunda adım adım ilerlemelerine de karşı çıkmayacağım..
ama şu analık işi ..
bunu projelendirmelerine karşıyım arkadaş..
bu noktada.. erkeklere..
direnbaba.. diyesim geliyor..

ya da yine sevgili hemcinslerine dönüp..
klonlama..
giderek yok olan Y kromozomu gibi konulara sıcak bakmayı öğrenmek..

Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum :

Adsız dedi ki...

Birini erişkin diğerini de bebekken edindiğim ve büyütmeye halen çalıştığım iki y kromozomu sahibiyim. Bebekken alınan kesinlikle daha kolay, x'i benden muhtemelen sebep bu.
Bir kere çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Kadınların formatlarıyla sürekli oynanıyor. 60'lı yıllarda, biraz eğitimli ve ideal eş olmak amaçken 80'lerden sonra özellikle kapitalizmin serpilip büyümesiyle kadının çalışması pompalandı, zira tüketmesi gerekiyordu. bu trend 2000 lere kadar iyi gitti ama bu sefer de erkekler için tehlike baş gösterdi, kadınlar çok da güzel kendilerine yetiyorlardı, bir de üstüne bu sperm bankaları, serbset ilişki tarzı filan, kendi çocuklarına sahip olmaya başladılar. Eh, para, kariyer iyi güzel de... insan bu canım, yalnızlık bir yerde cana tak ediyor, erkekler için iş imkanları azalıyor, yani kadınlar çaqlışsın ama öyle iddialı olmasınlar, asıl idealleri kocaları ve çocukları kocaları olsun trendi yayılmaya çalışılıyor. Bunu son zamanlarda en iyi Pucca yazıyor. Daha son trend ürünlerini tam veremedi. son iki arasında bir yerdeyiz. senin anlattıkların biraz daha sondan öncekine dahil.
y kromozumlarının eğitimleri hayat boyu devam eder. iyi bir eğitmen elinde iyi olabilirler. kendimiz gibi içsel dürtülerle hissedip aksiyon almalarını beklemek gerçekten bir saflık olur.
Ben resmen bloglamaya başladım. burada... Sosyolojik araştırmalar her zaman önemlidir ancak y kromozomu söz konusu olduğunda buna andropolojiyi de dahil etmek gerekir.
Neyse, gideyim... Öptüm şeker...

Selgin GB dedi ki...

Yukarıdaki Adsız benim :)

Follow my blog with Bloglovin