1 Ocak 2013 Salı

yaşam.. çekirdek.. anlam ve süreler hakkında.. diğerleri de var elbet..

yeni yılda ilk blog yazısını yazmak..
geçen yılın son sahnesini yazarak..

yeni yılın ilk teşekkürünü etmek..
ve en çok didiştiğim kişiye..
çekirdeğe..

hiç bilmeden..
bana..
bellietmeyen ama son zamanlarda sanki boşluğu tırmalayan elime.. bir ..
barış için zeytin dalı.. da.. görev için ne..
meşe mi..
kolay yetişir çok kullanılır diye..
ceviz mi..
sağlamdır hem ağacı hem ahşabı diye..
tik ağacı mı..
havaya suya gelene geçene dayanıklı diye..
bilemiyorum:..
yeterince şık ve  buduara uygun değil..
ama elime bir dal verdiği için..

bazen yaşamda yapacağın her şeyi yapıp bitirmişim gibi geliyor bana..

öğeneceğimiöğrenmişim..
her yoldan zaten geçmişim..
olmuşum pişmişim gibi geliyor..
şaka ile karışık..
son cilaya aldı beni yaradan diyorum..
bu kaçıncı gelişimse yer yüzüne..
benimkiartık sonuncu sanırım diyorum..

her ne kadar..
"sana inanamıyoruzzzz..." .. " ne kadar enerjiksiiiin" dense de hakkımda..
daha çok zaman geçiriyorumsanki..
öyle geliyor..

ununu elemek ve eleğini artık asmak istemek..
dört yıl önce..
bir hiç yapmadım listesi yapmıştım..

bazılarına ne derece afaki gelmiştir..
abes ve afaki..
bir kısmını yaptım.. bir kısmını yapmanın umurumda olmadığını farkettim..
istiyorum listemde hiç bir şey yok..

zaten hıdrellezde deutanırım hep..
çalışıp.. uğraşarak elde edilebilecek şeylere zaten sahibim..
benim zor zaman dediklerim bazıları için cennet zamanları olailir..
havayı hareket ettiriyorum bazen kırınlıklarımla .. isteklerimle.. yaptıklarımla..
öyle geliyor bazen..

ve dün de bunlardan biriydi..
zamanında gördüğüm.. yüksekten çekilmiş çin fotoğraflarındaki..
bir alanı dolduran binlerce.. kafadan sadece biri olarak o kareden silinsem..
eksiklik oluşmazdı sanki..

gereksiz veya fazlalık ya da depresyon değil ifade etmek istediğim..

yarını planlayamayan insanın..
yarın kaygısı olamamsı
veya..
yarın da olsun ve yaşansın diye bir sıkıntısı olmaması ifade etmeye çalıştığım şey..

sonra eve geldim..
havayı hareket ettirerek..
par prensip yılbaşına kadar olan zaman dilimini severim..
aralık en sevdiğimdir..
ama yılaşı sonu denen şeye inanmam..
ve her nerede girdimse yeni yıla..
asla bana bişey katmadı..
ki.. buna dost çevreleri..
sevgililerle girilenler..
hatta yurt dışında bile yeni yıl girişi denemişliği olan birinin doygunluğu ile söylüyorum..

sırtlan gülüşleri.. ve timsah gözyaşları.. kalabalıklarda dikkatimi dağıtır..

çocuksun programı vardı..
ben de değişik teklifleri reddettim..
ayın birinde buluşalım dedik çocuksla..o da olmadı zira..
çocuk numara birin sınavı varmış ayın ikisinde..

neyse..
eve geldim..
ayın biri için hazırlanmış..
bazı yemekler..
uzdolabında ağacım..
ışıklı ev düzgün..
derken yengeç çocuk 2.. 
biten yeni yıldan ayrılma krizi hissetti..
gözleeri filan dolmuş..
o eski delik çorabından da ayrılamazdı..
eskikitaplarından da..
arabayı sattırmamıştı bize..
deli..

2013 ne ya deyip duruyodu.. 2012 daha yeni gelmişti alışamamıştım.. 
ne zaman bitti..
gözler parlak.. dokunsan ağlayacak..
bir yandan da gülüyor..
kendi haline..

ara arkadaşını dedim..
var bir delidolu arkadaşı..
zaten akşam da beraer olacaklar..
o iyi gelir sana..
o ailesiyle yemek yiyor dedi..
beni az yalnız bırak dedi..

indim mutfağa..
payreksde bekleyen ön pişirilmişi.. fırına tıktım..
sofraya atatürk çiçekliörtüyü örttüm..
salata..
üçkat tabak keten peçeteler..
üzerlerine birar yılaşı süsü..
saime hanımdan kalan kristal salata soslukları..
antrede duran kırmızı mumlu.. melek figürlü iki mumluk..
mutfak penceresinin içinde duran üç mini boy limon çamı.. hop.. yeşil soğan çorbası kaselerinin içine giriverdiler..

mumları yaktım..
çekirdek bir dakika gelirmisin dedim.. gözlerini kapatarak..
getirdim odaya..
gözü kapalıyken..
"boşuna o kurabiye reklamında.. anne eli değmiş gibi demiyorlar " diye fısıldadım..
öptüm..
aç dedim.. gözlerini..

gülümsedi..
göz yaşları gitti..
çb'ye mesaj attım..
uğrayacak mısın eve diye..
daha mesaj gitmeden..
kapı çaldı..
acele elini yıkatıp..
sofraya oturttuk..
saat altı kırkbeşte yılbaşı yemeği yedik..

ve ben kendimi çok önemli bir göreve sahip hissettim..
katkıda bulunamam..
artık hiçbişeye nesneye..
ama ben..
yaşamı konforlu ve yaşanması keyifli hale getirebilirim..
çekirdek için..
gerek duyduğunda..
21lik için..
dostlarım için..

sadece orada olmak için ..
sadeceorada olmak için bir dal..
ve atalet blog da bu dalın  uzantısı..

yılın ilk anlamlı sözü de çekirdekten gelsin..
minik limon çamlarına baktı bunlar büyüyecek mi dedi..
evet dedim..
yaklaşık 2metre filan olabiliyorlar..

ne tuhaf dedi..
elinde tuttuğun şeyin..
dalına oturabiliyorsun..

işte aynen böyle ..




Image Hosted by ImageShack.us

5 yorum :

Nehire dedi ki...

Kucağınıza verilen minicik bebeğiniz,büyüyerek sizi sarmalayan,kucaklayan boyunuzdan uzun,kocaman biri oluyor.Çekirdeğin söylediği harika sözden sonra aklıma ilk gelen bu oldu.Sevgiyle kalın...

Leylak Dalı dedi ki...

O nasıl laf ya, öperim o çekirdeği ben: "Elinde tuttuğun şeyin dalına oturabiliyorsun"
Umudu yitirmeyip, enseyi karartmamak mümkün, bu gençler iyi gelecek...

laleninbahcesi dedi ki...

anam bu çekirdek filozof olmuş da haberin yok...Bence 2013'ün lafını söylemiş.

En iyi yeni yıl evde kutlanır. Biz de öyle yaptık.

Öptüm çook

Ece dedi ki...

Çekirdek yırttı..Sen de. Hatırlar mısın az kaldı demiştim bazı şeyler için :)

Zaman tamamlandı Atalet'im. Sayende..sabrınla..Gör bak ne güzel arkadaş olacak annesine.

Biliyorum; çünkü ben bunu yaşıyorum.

Yeni yıl ne güzel geldi.Hoşgeldi.
Çok öpüyorum
Ece

carpediem dedi ki...

çok öpüyorum.dilara

Follow my blog with Bloglovin