bir vintıc modası var..
herşeyde..
giyimde..
evlerde..
fotoğraflarda..
sanırsın herkesin evinde..
annesinin nadide giysilerle gardrobu..
lui ayaklı masif eşyalarla dolu misafir odası..
vardı bu fukara memleketin her evinde..
bırak gardrobu..
aslında yüklük insanıyız biz..
katlar dürer büker teperiz..
bakınız hala evlere gelen yardımcıların ev toplama yöntemine..
bi de sanki evlerindeki porselen tabakları..
melaminlerle..
en iyisi çam üzeri meşe ya da ceviz kaplama eşyaları..
formika masalarla.. sehpalarla ..
aslan ayaklı taklid oymalı takımları çekyatlarla değiştirmedi sanırsın bir nesil..
yani annemin dolabından..
anneannemin evinden'lerimiz öyle pek matah değil..
bu da bir tarz..
"geçmişe yolculuk" dönemindeyiz..
günden öyle memnuniyetsiziz ki.. geçmiş ..
incecik bir tozla örtülü güzellikleriyle kucak açıyor bize..
oysa çizgili sümerbank çarşadları perde olarak raptiyeleyen fukaralıktaki ülkemde..
eşyaların üzerinin kocaman ağartılmış amerikan bezi kılıflarla örtüldüğü..
yazlık evler yok ki..
en azında üç beş taneden fazla değil..
geçmişi gösterişli ve çekici algılamak..
iyi geliyor insanlara..
sanırım.. ümit veriyor..
geçmişe yolculuk..
kimisi için sadece şekil itibariyle dergilerde gördüğünü uygulamak ..
kimisi için gerçek..
boşuna sevmiyorum marlin monrolu reklamı..
nostalcia izn't glem diyor ya hani..
nostalji.. çekici değildir .. diyor..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder