her sabahın köründe uyanıyorum..
çekirdek bu yıl daha geç çıkıyor evden..
ama ben eski saate göre uyanıyorum..
sonra tekrar uyuyorum..
eskisi gibi zen saati peşinde de koşmuyorum..
istediğim saat zen olabiliyor artık..
ama o tekrar uyumak pek fena birşey..
uyanamıyorsun..
saatin tepesine basıp..
olmadı üzerine yatıp susturuyorum..
sonra panik halinde evden fırlıyorum..
en sevmediğim..
bu sabah.. bir mesajla uyandım..
kar var heryerde diyordu..
sabahlığımı bile almadan fırladım..
yol üzerinde bana günaydın demeye çalışan şaşkın avniyeyi kaptım sıcacık..
önce mutfak camından dışarı kontrol bakışı evet kar var.. hem de fena dört parmak..
ve yağmaya devam ediyor..
evde kalma vakti..
kalma isteği..
iç çekiş..
kediyi ..
artık çıldırmış haldeki hayvanı serbest bırakış..
çekirdeğin odasına dalış..
elhan-ı şita okuyuş..
o ne be!! ben uyuyorum cevabıyla geri püskürtülüş..
hazırlanıp işe geliş..
gün boyunca gelen her hastaya hayret ediş..
ne azimliler..
üstelik hepsi kronik..
bir adet futbol şortu ile gelmiş olan genç xx'e şok geçiriş..
bol bol tek şekerli sütlü kahve içiş..
yine elhanı-ı şita kulağı çınlatış..
şu anda dışarısı kilit..
herkes arabasında oturuyor..
istanbullunun neden kıyametten korkmadığını biliyorum..
bizim hergünümüz bir başka kıyametle imtihan zaten..
bu arada hayret ettiğim bi şeyi.. hatta iki.. gömesim var satır altlarına..
birincisi bu devirde hala güven duyabilenler..
tanımadıkları insandan gelen iki çift laf nedeniyle etkilenenler..
ikincisi.. hala beni uyarılarıyla düzeltebileceklerini sanan kişilerin olması..
ikisi de eşdeğerde şaşırtıcı..
yine eş zamanlı okuyorum..
pasaklı olduğumdan bir türlü şu yan tarafa eklediğim atalet ne okuyor ne okudu listelerini güncellleyemiyorum..
onları kaldıracağım..
şu anda.. bir yandan gökyüzü sinemasını okuyorum.. diğer yandan..
yaşar kemalin ada dörtlemesinin sonuncusunu..
sarı çiçekli mavi kuşlarla dolu pınar başında.. yıldız izliyorum..
az fantastik öyküsünde ilerliyorum..
sırada bir çok kitabım var..
bu duyguyla ısınıyorum..
evin her yerine kokinalar serptim..
kırmızı yeşille eğleniyorum..
iyiyim aralığın yirmisinde keyfim yerinde..
1 yorum :
Canına yandığımın kokinasını kaç gündür arıyorum, Antalya'ya mı gelmiyor, ben mi bulamıyorum anlamadım.
Gökyüzü Sineması bana da geldi ama bildiğim öyküler olduğu için ağırdan alıyorum. "Yatak" isminde çok şaaane bir kitap okuyorum ben. Kendini yatağa mahkum edip 600 kiloya çıkan bir adamın öyküsü, galiba çok beğeneceğim:)
Siz kardan bahsederken utanıyorum, burası günlük güneşlikti bugün.
Ve öpüyorum herbişeyden kardeşimi...
Yorum Gönder