23 Şubat 2012 Perşembe

ondan bundan şundan alternatifsiz kalasıcalardan ve martılardan ve diğerlerinden ve bu kadar mı gelinir birinin mantığının üzerine..

sanki biliyormuşsu gibi cevabı.. soruyorum bilog..

bu kadar yabancı kalabilir mi insanlar kendi çoluğuna çocuğuna da.. motive edici cümle yerine.. yapmayacağım işte tepkisi uyandıracak gerekçeler söyler birbirine..

aklımdan geçenlerin beni korumayacağını yarı öbür gün yüzlenince de utanacağımı bilir.. çok işim vardı'nın nekadar çok işim olduğunu asla yansıtamayacağını bilip de..
neden o yolda belde aklıma gelen ben iyiyim işim çok sizi de merak ediyorum.. aramalarını ve meyllerini atmam ki ben..

yaş gelmiş tavanı zorluyor da blog.. neden hala krizin çıkacağını görür ve belki bana değmez bu sefer diye uykuya yatasım gelir ki benim.. daha bi kere bile delmeden geçmediği halde..

aklıma bin tane güzel yazacak şey ve konu geldiğinde bilog.. neden hayat çığrından çıkar da benim beynim ılık su yumuşakçasına döner hı??

32bin yıllık tohumu yeniden çimlendirebilen doğa..
beni neden eğitmez..

günler kısa..
yetmiyor..
iş yoğun nefes aldırmıyor..
işin de hakkını vererek yapamayacağım kadar karışık.. zaman yeyici ve gereksizliklerle dolu..

durum vahim blog..
gece rüyamda.. bir hastanedeyim.. güya eskiden çalıştığım bi hastaneymiş..
iştekilerden ve evdekilerden bunalmış..
oraya saklanmışım.. uyuyakalmışım bi de..
bi odada uyanmışım..yatağın ayak ucunda kocaman bir fok.. yanaklar tombul fıskiye gibi bıyıklar.. simsiyoh parlak deri..
ben onu ezmeden kalkıp tuvalete gidiyorum gelip patisini paletini omzuma atıp pıtpıtlıyor..
hehe ben de onun sırtını pıtpıtlıyorum.. mutluyuz.. fok ve ben..
derken..

nedense ingiliz bir başhemşire geliyor odaya .. peşinde bi sürü başka hemşireler....
neden benim odamda uyuduğunuzu sorabilir miyim.. sorusuna bir de yalan bir mazeret uydurup cevap veriyorum..
sıkılıyorum sıkılıyorum..
yetmezmiş gibi.. bir de başhekime çağırılıyorum..
derken uyandım..
terlemişim sıkılmışım öyle sıkılmışım ki.. ve etkisinde kalmışım ki..
önce yerde fok var mı diye baktım .. kalkmadan..

sonra bi sinirlendim kendime..
heyt len uyuduysam uyudum..
al odanı çal kafana.. geceliği ne ise vereyim ücretini çıkışını.. rüyada bile yapamadığım için bir kızdım bi sinirlendim kendime..

oysa yaşamımı deliklyen kişi kurum ve olaylarda hiç bir özür durumu yok..
ya pardon ya bile demiyorlar..

evet..

okuyorum..
yazamıyorum..
söyleniyorum..
fotoğraf çekemiyorum..
gene birsürü yerden fire var..
paranoya tavanda..

dağa gitsem..

diyorum blog..

söyle bana.. neden rahatsız edici tüm bu sınırını bilmezler.. hastalar personel patron ve çocuklar ve ev çalışanı ve diğerleri..
hiç soluk aldırmamayı başarıyorlar..
doktorötker çocuğu gibi sorasım var..
onlar bunu nerden öğrendiler..
peki ben neden hiç öğrenmedim....


şu bana yapılanların onda birini.. birisine yapsam.. anında beni yaşamından çıkarmakla kalmaz.. kelebek koleksiyoncusu gibi alnımın çatından çiviler panoya..

bi de..
ispanyolcayı seviyorum..
=)..

allende apartman dairesi derken başka.. llosa başka.. marquez başka sözcük yazacak.. onu öğrendim bugün =D..
kurstan insan izlenimi..

dili öğrenmek değil..
dilin neden türkçeden farklı olduğu ve bunun mantıksizliği üzerine kurulan cümlelere bakarak..
insanların emek.. çalışma konusundaki acınası halleri bir kez daha atladı gözüme..
kursa gelerek dili öğrenmek istiyorlar..
sözcük fiil kurak çekim kalıp düzensiz kural ön ek filan öğrenmek istemiyorlar..
sadece ispanyolca piş.. beynime düş derdindeler..
sordukları "neden böyle" sorularında anlayıp öğrenmeyi kolaylaştırmak amacı yok.. dille ya da öğretenle bir kavga ya da en azından hesap sorma o da olmadı arkasından dalga geçme amacı var..
ispanyolca kursuna gittim aman ne saçma sapan bi dil o öyle... diyecekler sanırım ileride..


sanırım tek tutarlı durum bu...

--------
ay bu da çok şikayet ediyo deme..
mesela bu günden cümleler.. sana..
- doktorlara güvenmem.. inanmam.. sevmem.. insanların yararına düşündüklerine inanmıyorum.....
hah..
peki bende ne işi var bu kişinin.. tam karşımda.. durup bunları suratıma suratıma fırlatması neden...
söylüyorum..
saçma sapan alternatif tedavi yöntemine zorla onay almak istiyor benden..

------------

okuyorum dedim de..
şu kafkanın çorbası ve sartre'ın lavabosunun yazarı.. makiavellinin bahçesi diye bir deneme yazmış yine..
brecht'in patatesi.. inanılmaz...........
ve 300 milyon yıl öncesinden kalma bir orman bulmuşlar.. volkanik kül altında kalmış taşlaşmış pompeii gibi..
peki hani insanlık 6000 yıllık bu araştırmaları yapan bilim adamlarının dini inançlarına göre..
dünya altıbinyıllık... ama orman üçyüzmilyon.. bunu söyle sonra pazara kiliseye.. ya da cuma camiye..


kibelem sana diyorum..
nolcak bu iki dünya arasında halimiz.. tıptan korkan doktor onaylylı çinçunçay tedavisi isteyenler.. arkasından ekenomistim ben.. mühendisim rakamlarla işim de.. ama kaderciyimdir de.. diyenler..

ay.. tamam ya gidiyorum..
sen çalış blog bul cevapları bana söyle..

çıldırmaya az kaldı... çin çayım nerdeeeee.....nırınım.................

Image Hosted by ImageShack.us

7 yorum :

Leylak Dalı dedi ki...

Yanına beni de alsan, birlikte dağa gitsek. Kafamız bizimle olduğu sürece bişey değişir mi? Kafayı evde bırakıp gitmek mümkün mü? Keşke kafa sökülüp takılabilen bişey olsaydı ve keşke ben daha az saçmalasaydım falan filan...
Ha bi de, Spaniş diline heves ettim sayende, Antalya'da var mı acep bir kurs?

ATALET dedi ki...

hemen araştır.. isabeli dilinden okuruz.. düşün nasıl süper olur.. =)..
hocaya bunu söylediğimde.. ispanyaya gitmeyecek misin dedi.. sanki ispanyada edebi tartışmalara katılıcam gittiğimde.. o kaç para.. otobüs nerden geçiyoru nasılsa derim sanırım.. =)...

kafayı bırakmama gerek yok..
kafamı bozanları bırakmak yeter sanırım.. gel nurşenim gidelim..

lale dedi ki...

a sen bi çiftetelli oynasana ...Zorba'yı yeniden seyretsene...

Bi de Çin çayı içsek ya birlikte ya da patlamış pirinçli yeşil çay..nerede içildiğini biliyom ben.

Öptüm seni sinir uçlarından, Ataletim canım benim

Adsız dedi ki...

Kafanı bozanlara aynısını yapmak istiyorsun ya... Ben sana söyleyeyim, mümkün değil hatta imkansız. Nedenini sorarsan, Saime hn ile ? Amca'nın sana attıkları formatla olmaz. Bazıları ona 'aile terbiyesi' diyor ya, artık modası çoktan geçti. Bazen 3,5 yaşındaki ergene akşam apartman görevlisine çöpü verdikten sonra "teşekkür ederiz, iyi akşamlar" demeyi hatırlatırken, kendi kendime hata mı yapıyorum diye sormadan edemiyorum.
Ben dağa gitmedim ama onları bak küstahlıklarıyla başbaşa bıraktım. Anneme mesleği bıraktığımı söylerken, " sen hiç tanımadığın, normal şartlarda ömrün boyunca konuşmayacağım günde en az 80 kisiye 'ne şikayetin var?' diye soruyor musun? Hayır! Ben de sormak bir de üstüne bu insanlar tarafından aşağılanmak istemiyorum," demiştim.
Neyse, yine uzun oldu. Ben gideyim. Zira yolculugum bugün. Yolum Şanlıurfa'ya ...

şafak dedi ki...

soru var dediler geldik : )
ha şahane cevaplarım nokta tespitlerim mi var : )
tabiki hayirrr : )zaten ne zaman oldu ki : )
ama saçmalamanın gücüne inanıyorum evet : )
bi kere rüyada fok görmek hayirli bişi : )
ki bu şunu gösterir çok açık, senin sıçrayasın gelmiş : )
evet gelmiş,
ki sıçra bence hemen şimdi bi kaç kere kendini iyi hissedicen anında eminim : )
hata yapabiliyosan öyle bi sıçraki tüm bu yakındığın şeyleri altta bırak
sen yüksek ve uzak bi tarafına geç tüm bu seni darlandıran şeylerin..olsun bitsin işte.
ispanyolca öğrenip bi ispanyol hatunun kanina giremeyişimi anımsatarak beni üzen kısmını geçiyorum yazının
alternatif tedavi olayında da
inandığım tek yöntem
öpeyim de geçsin şeysi : )ama bilimsel olduğu konusunda bi inadım yok : )
ayrica dünya genelini bilemem ama bilim konusuna bakış benim bile saçmalama düzeyimi geride bırakır bu memlekette
misal yarın tubitağın başina bi müftü atansa şaşiran olur mu ki : )
aman neyse ne, bence çıldırmaya az kaldı seviyesini geçip bi kere
şöyle çıldırsan missler gibi : )
herşey çok daha güzel ve ferah olacak sonrasinda ama yapmiyosun işte : )
böyleyken böyle dedi ve kaçtı bu ben
güzel olsun en azından buna çabalasın senin için gün ...

semaca dedi ki...

Ataletim ya.... yapma kendine bunu... bu kadar ciddiye alma... bence arada bir " bi çıldır da gel sen" iyi gelir... bi de merakla bekliyorum.. bu bilog ne zaman dile gelip cevap verecek sorularına..okuması pek keyifli olacak... bi o biliyor bence zaten...sevgimle kal sen....öptüm o darlanmış kadını..hemde en kocamanından :))

Adsız dedi ki...

lalem ya..
anlık çözümler ürtmekte üstüme yok.. ama çözüm biter bitmez.. gölzer ilk takıldığından darlanıyor.. gitsem ya ben..
ööle uzak bi yerlere gelmesem hatta bi daha..
.........
selginim gebem..
hastalardan değil aslında şikayetim işimden de değil..
sadece insanlarımızdan.. hastam olmasalar da..
yaptıkları kararları değerli bilgisiz fikirleri ile çok fazlalar.. çok konuşuyorlar.. boğuyorlar.....
...........

şafakk.. valla ben de en çok öpeyim de geçsin şeysini kullanıyorum zaten..
şoka giriyorlar..
onlar şaşkınlıkla susmuşken ben kaçıyorum.. =)

ve komik olan ne.. biliyor musun..
sorumluluklarım yüzünden çıldırmaya hakkım yok diye düşünüyorum.. bu da benim çıldırmaktan ne kadar uzak olduğumu farkettiriyor ama .. bu da çıldırtıcı elbet.. =).. iyi geldi yorumun.. sağol.. öpsem.. =)
...........

semacam.. ciddiye almamak bildiğim bir biçim değil..
zaten hoppala zamanlarım da hiç üretici değil..
ayrıca.. bu kendime ettiklerimle ilgili yazdıklarım iyi geliyor.. ki..

=)..

atalet

Follow my blog with Bloglovin