30 Eylül 2017 Cumartesi

üçüncü gün

ve gunün konusu


sabah malum is güç..
sonra ev..
mutfak mesgul..
hareket çok..
keyifli gençlik iş başındaysa kenarda durucan..
sonra arkadan ekmek makinasını çalıştır..
bulaşık makinasını çalıştır..
mercimek çorbası koy..
kitaplık yerleştir..
mumluk yak..
eski işyerinden gelip kalmış kutuyu boşalt..
yağmurda göl olmus saksiları süzenle..
ponyoyu kaçırma..
diyor ki çekirdek..
bloğunu okudum..
sen değilsin..
olmak istemediğin kişiden mi kaçtın..
hem çok hüzünlü ..
hüzün ilham verir dedim.. severim..
hem sen hüzun nedir bilmiyorsun..
ilk yılları okusaydın ..
bi de gitme takıntın var dedi..
var dedim..
sonra beğenmiyorsan okuma yav dedim..
benim bloğum.. istediğimi yazarım..
takibi bırak..
gülüştük sonra..

ekmek olmadı..
kabarmadı sıcakken yedik hamuru..
herşeye bir şey var dedi hbçnin arkadaşı..
reçel kaplarına bakıp..
ben çok daraldım diye geldi çekirdeğin arkadaşı..
provalar yarim kalmış..
evde çürüyomuş..
müzikleri kahkahaları..
merdivenden düşerce inişleri..
kitabim ve beni çok ağırbaşlı gösteriyor..
daha gece genç demek geldi içimden..
bugün dünya kalp günü..
aşure günü
hasan feritgedik öleli 4 yıl olmuş..
limonlu soda severmiş..
esin agrının zirvesine çıkmış..
"canıtın" yazmış..
onu da iskartaya çıkardık..
simone'u da..
vircinyam rebekam ve sürmelim..
ne kalabalıktık..
bak.. gene..

üç gündür yazacak bişey var aklımda .. yarına kaldı yazık..

posted from Bloggeroid

1 yorum :

Lale dedi ki...

Sen ne vefalı bi kadınsın... Sen unutmadıkça yaşayacak o Sürmeli

Follow my blog with Bloglovin