16 Haziran 2016 Perşembe

limanı yakmak.. gemiyi beklemek.. canıtın rebeka prévert ve vircinya da kızardı.. kavram ve bağlamında..


liseler ses çıkarıp dururken ..
söz etmeden duramayacağım şeyler yaşıyorum.. canıtın ..
mordan ikrah ettirecekler..
bil yani..

yüz60 yıllık çınarımız..
notre dame de sion lisesi..
aslında bir demet menekşedir..

menekşeden yola çıkıp..
dayatma politikasına veryansın edesim var..

okulun ilk zamanlarında üniformalarda bele takılan kumaş kuşaklar..


kimin hangi sınıfta olduğunun anlaşılması için her sınıfa bir renk..
son sınıfa gelenlere de mor olsun denmiş..

mor rengin fransızcası violet..
sıfat olarak dişi  çekim hallerinden mor kemerli kızlar.. violette..
çoğul ekinden bir s ekle violettes..
mezunlar da violettes..

aynı renk bir çiçekte var..
hani kışın açan sade yapraklı menekşe..
işte o da bir simgedir..
mezunlar günlerinde..
onun da adı violette..
hepimiz menekşeyiz..
yakalara mor menekşeler takılır..


buraya kadar bişey yok..
ilerlenir.. 
mor menekşe broş yapılır..



e bu bir violette değil.. 
6 taç yapraklı bir çiçek..
mor bir çiçek..
ama hadi takılmayalım ayrıntıya..
ki ayrıntı benim işim..
çünkü ayrıntı ile yapılır hekimlik ve çünkü.. mavi yerine siyah kalemle yazana sınavda sıfır veren okul zihniyetiyle büyümüşüm..
sınavda kullanılan özel kağıt yerine başka kağıt kullanırsan sıfır..o mavi kalem hep evde kalırdı sınav günlerinde..
ve çok çektim ayrıntıya takılmamanın acısını..
ama demedik bir şey..

bu yıl plaket töreni vardı..
davetiye geldi üzerinde bir demet hercai..
sinirlendim..
çünkü..ayrıntı hatalar yüzünden nice sıkıntılar yaşamışım..
ama 160 yıllık violette menekşe olmuş sana hercai menekşe..

çok takıldım.. çok homurdandım..
mezunlar derneği ile iletişimi benden daha fazla olan bir can..
iletmiş sıkıntımı..
gelen cevap ile kan beynime sıçradı.. 
meğer ne zorluklar çekmişler..
meğer.. 
aramışlar aramışlar bulamamışlar hercai olmayan bir menekşe görseli..
hatta londrada bir kitapçıda bulmuşlar ta oralardan getirmişler.. hercaiyi..

diyorum ki..
tamam kabul edeceğim ama bari..
biz rengarenk rengahenk yaşamı simgelesin diye yaptık desinler..
başımın üzerinde..

sehven yapılmış .. diye bir açıklama versinler..
kanadımın ucunda..

ama yok..
bir dayatma bir diretme..
bir aman nolucak..
hayır aksilenicem..
çıkıp söyleneceğim de..
can'larım da var aynı törende plaket alan..
plaketi reddettim ama dostlarımı reddecek halim olamazdı..
törene gittim..
pek de eğlendim..
ama içimden atamadım ..

benim içim çok geniş..
en miniğinden en kocaman ve derinine her şeyi alıyor..

bu hafta bir haber gördüm..
biz de karanlığa arkamızı dönüyoruz.. diye..
bir gururlandım..
derken.. 
aynı haber lise mezunlar mail grubuna düştü..
"dilerim doğru değildir".. ön yazısıyla..
ne doğru olmasınmış lütfen?.
kadın öğrenci ifadesi..
esnaf baskısı ne demek..
öğrencilere giysileri yüzünden uyarılar..

laf aramızda esnaf meselesi beni de biraz şaşırttıysa da..
ben başlıkta "iel'e destekveriyoruz biz de karanlığa arkamızı dönüyoruz' sözlerinden uçuş uçuş olduğumdan..
bu sefer.. biraz ayrıntıyı kenara doğru ittirmiştim evet..

o yüzden safça..
neden dertleniyorsunuz ki..
bu durumda ses veren çocuklarımızla gurur duymamız gerekirken..
dedim..
gitmedi..
 dedim.. gitmedi.. 
bir daha dedim gitti.. ama bir cevap gelmedi..

derken okul yönetimi aracılığı ile.. 
öğrenci başkanından açıklama geldi yine mail grubuna....
bizim okulumuzda böyle şeyler yaşanmıyor..
açıklamaya tepkiler..
oh süper aman bizde olmasın da..
emindik zaten ama.... 

okul içinde böyle şeyler yaşanmaması sevindirici elbet..
ama okulun ses vermesi sevindirici hatta gurur verici olmaz mıydı.. 
ben mi gene konu dışı kaldım..

bu  yazışmalarda benim ..
//siz ve bazı whatsup grubu dostlar şaşıracaksınız ama// iki kısa  itirazım dışında..
kendilerini benden daha iyi ifade eden..
 iki kişi daha çıktı..
"okulda yaşanmayanlar sevindirici olsa da..
bizde yok diye sessiz kalmak veya yazılmış olana itiraz etmek sevindirici değil"..
diyen..

uzatmayayım..
bugün üsküdar amerikan mezunları bir açıklama yapmış..

düşündüm..
düşündüm..
o altı yapraklı çiçeği..
o davetiyedeki hercai menekşeyi kabul etmeyecektik.. dedim..

sonuç olarak..
canım cocuklarımız..
anılarımızda..
 nostaljimizde..
 şehirli modern kadınların en hasını yetiştiren bi tanecik okulumuz..
 zeval görmesin..
başka bişey istemem..
zihniyetinden uzağım ben..

 isterim..
çünkü ne demiş şair..
un seul oiseau en cage..
la liberté est en deuil..

// tek bir kuş kafeste ise..
özgürlük yas tutar//
*********
pese:
yine mahalle için için yanarken..
saç tarayan modunda gibi görünebilirim..
değilim..
ama kavram ve bağlam olarak yazının içeriği..
yangını körükleyenler hatta ihmalden yangın oluşumuna yol açan zihniyettir..
o yüzden yazıldı..

pese 2: şair prévert

peseüç..
nostalji çekici değildir..
söylenecek tek şey varsa
" hayatınızı şimdide yaşayın" dır..
bu da marylinciğimden...

pesebilmem kaç..
bizi öldüren felaketler.. cinayetler..
ölüm vehastalıklar değildir..
bizi öldüren insanların nasıl bakıp güldükleri..
ve otobüsün basamaklarına koşturduklarıdır..
demiş vircinyam woolf'um..
ya da okulların..
diye ekliyorum ben..

pese son:
kendin olma özgürlüğün var..
gerçek kendin..
şimdi ve burada..
hiçbirşey sana engel olmamalı.. der canıtın.. 

yalanmış bu pese son..
"mükemmelliyetçilik.. "idare etmez mi" zihniyetini dövmek için kullandığımız bir sopadır..
rebekam solnit'im..





1 yorum :

Adsız dedi ki...

Okudum

Ayrıntı mükemmellik demektir.Dilara

Follow my blog with Bloglovin