1 Şubat 2016 Pazartesi

Canıtın hu.. beauvoir büyuk kadın bak.. sözünu nasıl dinletiyor....

Ben bilmiyor muyum ..
Çok güzel bir mor ayakkabı gördüm.. demeyi..
Bin yıllık dostlarımla bir yıldönümü kutlamasında toplandık.. demeyi..
Çekirdek.. dekorasyon işlerine el atti beni geçti.. artık yatak odam.. yaşam alanı ondan soruluyor..
Boynuz kulağı geçti demeyi..
İstemiyor muyum..
Yoo..

Bunları yaşıyorum..
Hissediyorum..
Ama yıllardır bunları yaşadıklarımızı..
Hüzün ve sevinçlerimizi paylaştığımız halde bunları paylaşmaya utanıyorum..

Oyuncak gibiyiz ellerde..
Sıkışmışız dar yerlere..
Ruhumuz nefes alamıyor..
Biliyorum hep böyleyiz..
Hepimiz böyleyiz..

Yıllarca olmaya çalıştığım kişinin tam da olduğunu sandığım zamanda..
Tadını artık çıkarabileceğim zamandayım..
Ömrumce hep sınav kapısında gibi hisettim ben biliyo musun canıtın..
Hep bir tamamlanmamışlık..
Zaten ilkokulda da her gece uyanır..
Ben galiba ödevimi yapmadım diye ağlarmışım..
Çantayı açıp .. yaptığım ödevi gösterirlermiş..
Haa tamam yapmışım diye rahatlayip öyle uyurmuşum..
Sınava bile gerek yok.. daimi bir hazır değilim olmadım hali..

İşte yakın zamana kadar da.. oturup kitap okur..
Vıtrın bakar..
Şaraplanırken birden aniden tamamlanmamış bir şeyim varmış gibi..
Biri dürtmüş gibi.. huzursuzlanan ben..
Yeni yeni bu artık .. beklenen yapılacak olmaması duygusuna alışmaya başlamıştım..
E ortalık karıştı..
İtirazım buna..
İnsani tarafımdan vurulunca..
Emin olamayınca sorumluluk katsayımdan..
Yine bir dürtülüyorluk duygusu..

Olsun..
Simone var..
Yaz demiş her gün..
O zaman myosineden bahsedelim..
Miyosine bir protein olup geçici bağlantilardan sorumlu..
Bir ucundan endorfini yakalayıp.. götürüp haz merkezine bırakıyor..
O da parietal lobun iç kısımlarında bir yerde..
Mutlu bir protein.. elinde balon taşır gibi..

Çekirdekle bunun nasıl olduğu hakkında sohbet ettik..
O beni hep çabuk ve orantısız sevinen mutlu olan dolayısıyla..
Korkutucu bulur..
İşte dedim benim myosine yürümüyo koşuyor..

Bir kızkardeş.. herkes işini myosine kadar iyi yapsa.. sorun kalmaz dünyada dedi..
Dedim yeni bi sit.emimiz oldu..
Bir myosine kadar olamıyorsun diyebiliriz artık..

Bir başkası ise..
Ama myosine yürümüyor bir türlu dedi..
Ona bir foto gonderdim..


İncecik bir fujerin sürgününün.. üzerindeki çiğ damlaları..

Bu ne için dedi..
Endorfin patlaması mı..
Bır gün patlayabilir umudu.. dedim..
Ve inandığımı farkettim..
Umitsizlik fıtratımda yoksa eğer..

İşte..
Siz ..
Toplantılarda..
Başka toplumların gözünde..
Rezil.. ve bizi mutsuz ediyorsunuz ya..
Canlar alıp canlar yakıyorsunuz ya..
Olsun..
Bizim miyosinelerimiz ..
Size karşı koyacak..
Bir gün mutlaka mutlu huzurlu barışlı olacagız..
Bu böyle...

Fotolar netten.. twitterdan filan..
Link yok..

Esaret var..
Kurtarilamayanlar var..
Beyaz bayrak itifakındaki 9 doktor var..
O yaralilar çıkmadan dönmeyeceğiz diyenler..
Beyaz başörtülerini alip dayanışan kadınlar var..
Bunca tuhaf işin ortasında..
Link olmamış çok mu...
Değil bence...

Hiç yorum yok :

Follow my blog with Bloglovin