18 Şubat 2016 Perşembe

avogadro.. bebeler.. bedenler.. ptsb durumları tarlabaşı çocukları.. ve diğerleri..







beş altı yıl önce..
sabahları erken kalkıp..
çocuksu uyandırıp ..
onların hazırlanmasını beklerken..
mutfakta kahvemi içip..
bloğa yazı yazdığım erken sonbahar günleri..
soğuk kış günleri..
lepitopu toplayıp..
bahçede kahvemi içerken feysimin bukunu okuduğum..
çok da sevmediğim..
yine bloğa dönüp dedikodusunu yaptığım günleri andım..
tek derdimin kişisel dertlerim olduğu günleri..

andım geçtim..
çünkü artık travma sonrası sendromunu yaşıyorum ..
ve bu kişisel hiç bir şeyimden bahsetmemem...
düşünmenin..
üzülmeyi sevinmeyi kişiselleştirmenin lüks..
hatta ihanetmiş gibi hissettiğim bir zaman diliminde olmamdan..

zaman zaman..
hepimiz öleceğiz o zaman dans o zaman renk..
noktasına gelmem..
mumları yakıp ..
şarapları koyup..
kendime zamanlar ayırmam bu ruh haliyle..

kimi zaman..
ölüyorsak bile bir sebebi olsun..
bir yolum olsun duygusuna kapılıp..
sağa sola saldırıp..
ait olmak istediğim bir grup bir organizasyon eylem bulmaya çalışmam..
bu travma sonrası ruh durumdan..

e bir eyleme dönüşemeyen tepki ve isyanlar içimde..
bak şimdi adını unuttum.. bir ‘kapalı sistem içinde asal gazlar yasası katsayısı’ etkisiyle..
ordan oraya düzensizce uçuşup.. çarpıp cidarlara.. yeni ve artmış bir ivme ile..
içten dışa patlayacak hale getiriyor beni..

yetersizlik ve dağılma hissi..
ben bunlara alışık değilim..
sorun varsa..
çözesim..
yara varsa sarasım var..

geçelim hay..
herkes aynı ruh halinde..
merdiven altına sığınmış  birbirinin eline tutunmuş çocuklar gibiyiz..
göz gözü görmüyor..
bak merdiven altı dedim aklıma bodrum geldi.. schroedingerin bodrumları bir bitmediler..
birdi iki.. ikiydi üç oldular..
158 bedendi.. bugün son baktığımda ikinciden 7 beden daha çıkmıştı..
kimdiler..
annelerinden beden olarak doğmuş olsalar gerek..

ankarada dün yaşananlar..
sayılar.. insanlar.. panik.. kan verin.. vermeyin.. 10 kişi beş kişi.. 81 yaralı 28 ölü..
bedenler..

aklıma kucağımda otopsi ettiğim bebecik düştü..
ölü bebelerin gözleri tam kapanmaz da..
kirpiklerinin arasından bakar gibidir..
ölü bebeler uyur gibidir de kıyamazsın..
göz demişken bir bebe de her iki gözünü kaybetmiş.. dün..

sabahları erken kalkmaktan kurtulduğum ilk yaz tatili günlerindeki..
sabah uyanıp.. kalkmaya gerek olmadığını farkedip yastığa yeniden sarılıp uyuma keyfi..
pek uzakta değil mi..
uzakta..
bir daha gelir mi..
gelmez..

suskunlar..
tutunamayanlar..
ve uyuyamayanlarız artık biz..

faik dedi ki..
boş ver kim olduğunu faiğin.. dedi ki..
bundan önceki yönetenler de havuza gerek duydular ve kolaylıklar sağladılar..
sistemler böyle yürür..
tükettiler..
o yüzden yeni sermayenin doyması havuza akışın sürmesi için..
daha önce kullanılmayanlar devreye sokuluyor..
tüm özelleştirmeler o yüzdendi.. ama bitiverdi..
şimdi doğal tarihi ve milli dediğimiz alanlar verilecek..
yani onlar her şekilde verilecek..
hatta bu konuşmanın bir noktasında ben kimim diye çığlıklanmıştım ben de..
esin de evet dedi kimiz biz..
tanımla bizi..
siz iyi niyetli halksınız..

ben halkım..
niyetim iyi..
yaşadıklarım.. tanık olduklarım..
acı..

eminanım haklı mı..
niyet olmazsa kısmet olmaz mı..
o zaman benim iyi niyetim kısmet olmuyorsa kötü niyetlininki mi oluyor..
o zaman ben tarlabaşı çocukları gibi..
umudu bir ipe.. bir sandığa mı benzeteyim..
sandık daha mı iyi..
içine girip saklanayım mı..

saklandım şimdilik..
sandığın kapacığını aralık bıraktım..
çünkü bana gerek olur da ben duymazsam..
olmaz..
çünkü ben iyi niyetli halkım..
politik tanımım bu..
duruşum da bu..

yorgun iyi niyetli non organize halk olarak..
kapağı aralık bir umut sandığında saklandım..
seslenirseniz duyarım..

sayılarla gelmeyin ama..
hızar sesleriyle gelmeyin..
çocuk seslerinden su inlemeleriyle gelmeyin..
kalk..
çıkışı bulduk.. yol uzun ve zor.. ama çıkış var derseniz..
geleceğim..
her şekilde..
o yola gelebilirim..
ama artık..
aciz hissetmek istemiyorum..

sözelde sandığımda el fenerimle kitap okuyor olacağım..
ki..
gerçekte çalışabiliyor.. üretebiliyor.. şifa ve sevgi verebiliyor olayım..

sandıkta uzun zamanlarım olacak..
o yüzden bu sayfalara yazacağım..
anne frankın dediği gibi..
yazıyorum çünkü insanlara anlatmaktan daha kolay….

ps: N Avogadro katsayısı.. hatırladım..
kimin ne işine yararsa..
düzensiz gazların çarpa çarpa duvarlar bir düzen içinde güçlü şekilde hareket edip bir manyetik alan da oluşturabildikleri..
etkin güce dönüşebildikleri sistemin katsayısı mıydı bu.. yoksa tüm gazları eşitleyen bir katsayı mı..
yoksa hepsinin basıncının kontrol edilmesiyle mi ilgiliydi.. yoksa heryere uygulanabilmesi miydi onu önemli yapan..
yoksa ben hayal görüyorum ve olmuyor mu böyle şeyler..
ona da guglda bakın..
n.. avogadro katsayısı..
delirilmeden geçecek günler diler..
diğer iyi niyetli halk bireylere..
pese 2.
"p is the pressure of the gas
T is the temperature of the gas
has the same value for all gases, independent of the size or mass of the gas molecules."


8 yorum :

ilknur dedi ki...

Yazmasam deli olacaktım. Nerede yazarsan ben de seni orada okurum.Sandık içi de içindekiler de hep kıymetlidir.İyi niyetli halkı böyle sarmalayip saklamali.

ilknur dedi ki...

Yazmasam deli olacaktım. Nerede yazarsan ben de seni orada okurum.Sandık içi de içindekiler de hep kıymetlidir.İyi niyetli halkı böyle sarmalayip saklamali.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Hislerime tercüman bu yazı...

atalet-buduar dedi ki...

sen deli olma ilknurum.. burda da yorumlasiriz.. sohbetlesiriz.. hem daha derli topluca burasi.. 😊

atalet-buduar dedi ki...

canimsin.. tesekkur ederim.. anlayis gosterdigin icin.. gercekten haber bombardmani icimi kuruttu... sevgiyle

atalet-buduar dedi ki...

canimsin.. tesekkur ederim.. anlayis gosterdigin icin.. gercekten haber bombardmani icimi kuruttu... sevgiyle

atalet-buduar dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
atalet-buduar dedi ki...

sen deli olma ilknurum.. burda da yorumlasiriz.. sohbetlesiriz.. hem daha derli topluca burasi.. 😊

Follow my blog with Bloglovin