21 Ocak 2013 Pazartesi

dün.. bugün.. kısa kısa.. martısız kanatsız atalet halinde..


bugün..
sabahtan beri bir hal var üzerimde..
nedir anlamadım..
bir dalgınlık.. fikirleri toplayamama hali..

***********

bugün..
adele gevşe-L-tici.. 
bunu ilk kez duyuyorum..
xynin nörozlusu..
hem de türkçe konuşamayını..
işletmeciymiş.. baktım da..
neyi işletiyor diye düşündüm..
ana dilini işletmediği kesin..

***********

dün..
 rahatlığım..
21liğin katılmasıyla rahat bir sohbet haline döndü..

erişkinleşme yolunda ilerliyor..
hayat zor ona.. temizlik yapmış.. duvar sildim dedi..
duvarda bi sürü el izi vardı ama
temiz sandığım yerlerde temiz değilmiş aslında..
sizin ev çok büyük dedi.
nasıl bu kadar çok eşya oldu..
yani benim eşyalarımı toplasam bu evde kaybolur..

aslında öyle değil..
farkında değil eşyasının çokluğunun..
ama yine de bu oyunu oynamaya hevesliyim.
ilk eşyalarımızı anlattım..
sonradan gelen butlter tipi (set üstü) bulaşık makinesini her çalıştırdığımda öpüşümü.. 
çok güldü..
sonra her ihtiyaca yönelik gelen eşyalar..
ordan oraya dönüştürülenler..

benim genç kızlık yatağım. böyle oymalı filan..
onun evinde şimdi..
arkadaş odasında..
onun bizim eve gelişini anlattım..
nasıl üç oda evde..
bir odada sadece kitaplık.. bir oda giyinme odası yaşarken..
onun gelişiyle..
önce giyinme odasından..
sonra kitaplık odasından feragat ettiğimizi..

her eşyanın gelişini ve kalışını..
hayatımıza girişlerini..
başka amaçla kullanıp..
sonra.. artık iyice gereksizleşince..
başka birilerine devredilişlerini..

kapının önüne bırakıverdiğim tek eşyam var benim..
o da aslında en sevdiklerimden biriydi..
rahatlık gününde..
geriye götürdü beni.. yıllarca geriye..

nasıl kurulur bir ev..
nasıl kurulur yaşamlar ..
nasıl gelir ve gider..
eşyalar insanlar..

gerçekten enerjimizi bırakıyoruz her eşyamızın üzerinde..
bırakıyor olmalıyız..
ya da en azından onlar bizim üzerimizde bırakıyorlar..

yaşamı onlarla da paylaşıyoruz..
elma rendesi mesela..
limon sıkacağı der geçersin..
ya da ceviz kıracağı..

bazıları ruhlarıyla geliyorlar..
bazılarına biz katıyoruz ruhu..

*************
dün..
bir telefon konuşması yaptım..
geleceği konuştuk..
olası geleceği..

korkutucu aslında hala bizi bekleyenler..
çocuklarımız üzerinden..
başımıza gelirse ne olur diye gülüşerek hafiflettik.. düne son anda eklenen sıkıntılı hali..

************

genel..
kızlar ve iletişim merakları can sıkıcı..
iletişilmese bu kadar çok ve sık.
farkedeceğim bişeyleri diye.. uğraşmasa ve yarım yamalak farkettiklerini sandıkları şeyleri kafaya takıl etmeseler kadın kısmının genci yaşlısı.. yaşam daha sakin ve basit olacak..
*************
ergen annelerine not..
arkasını toplamaktan vazgeçin veletlerin..
dağılsınlar..
öyle dağılsınlar ki..
toparlanmak zorunda kalsınlar..
karışmayın.. kaynaşın derim daha da bişey demem...





Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum :

laleninbahcesi dedi ki...

Zuz!la aynı odayı paylaştık biz..Yatak odamızın mobilyası sarıydı...Çiçek sepetli sarı bir duvar kağıdımız vardı...Benim başucumdan tavana kadar yükselen bir kitaplık vardı. Bazı geceler yan döner duvar kağıdındaki çiçek sepetindeki çiçeklerin bana geldiğini düşündüren hayaller falan kurardım:) Şimdi nerdeler bilmem.Evliliğimizin ilk yılından beri benimle gezen bir rendem var.Gösteririm arada bir tam 30 senelik rende diye...

Evet dağılsın ergenler ki bu dağılma işi sonraya kalmasın.

Öptümçok Ataletim canım benim

kumhavuzu dedi ki...

Benim ev kurma ve eşyalarımı bırakma konusunda tecrübem çok.Birkaö yıldır birlikte yağayabilme şansımız olan ender bişeyler elime geçtiğinde çok eski bir dost görmüşceine seviniyorum.
Bir bebğim vardı en uzun o kaldı yanımda şimdi oda İstanbulda kartonlar iöerisinde.Onunla dertleşirdim:)

sıkıntılı durum burayla alakalı değil demekki sende de olduğuna göre.Ortak sebep ne olabilir ki acaba diye düşünmeden geçemedim.Yapma diyyorum kendi kendime ama olmuyor işte:))

Yorum yazayım derken gene bişeyler uzuyo.

En iyisi öpiim ben.Banada beklerim:))

Follow my blog with Bloglovin