2 Ekim 2012 Salı

pompeiden. peynirli makarnadan.. süleymandan ve diğerlerinden

pompei filmi vardı geçenlerde..
geç saatte..
yorgundum.. koltuğumda uyuşmaktaydım..
çekirdek yanıma geldiğinde..
aslında kadındır terkeden meali bir kitap okumakta..
onunla beraber eklendi bana..
bahar temizliği yapıldı evde..
halılar serildi..
köşe lanbaları yanmaktaydı..
ordan burdan camdan gümüşten çerçeveden yansıyan ışık oyunları..
pek sonbahardı ortamımız..
ve leke de eklendi bize..
çekirdeğin kucağına tırmandı..
iki kedi kucak kucağa idi..

derken.. bu ne dedi çekirdek..
pompei..
onu biliyorum dedi..
italyada değil mi..
hani insanlar ahlaksızmışlar da.. tansrı bişi yapmış taş olmuşlar..

en çok sevdiğim durum..
ergen durumu..
kimisileri dolu kimisileri boş demişti yeğenim ..
aceleyle giydirdiğim eldivenin bazı parmaklarına iki parmağı birden girmiş..
diğeri boş kalmış meğer..
o da bana el sallayınca.. boş kalan eldiven parmağı boş boş sallandığında farketmişti bunu..
kaşlarını çatıp.. eldivenli eline dikkatle bakan altı yaş okul çocuğu..
yıllar once pangaltıda bir evin merdivenlerinde..
sonra bana bakıp kimisileri doluuu kimisileri boş..
diye durumu bildirmişti..

işte hayatın felsefesini yazan anlamlı cümlelerden biri..

çekirdeğin pompeisi de böyle..
kimisileri dolu kimisileri boş bir durum..
nasıl olmuş ki dedi ama sonra..
dedim onun tanrının felaketiyle ilgisi yok..
zaten isadan önce olmuş yanılmıyorsam.
o tanrısal ceza.. tufan nuhla alakalı..
bu yanardağdan gelen kızgın kül bulutunun altında kalmışlar bir anda ve oldukları gibi kalmışlar..
oturan yemek yapan uyuyan.. herkim ne yapıyor ise..

ama tanrısal felaket değil .
gerçi sonradan illa ki bir kulp takılmıştır ama..
ben bilmiyorum..

hatta süleyman ın akıbetini de dün öğrendim yani ukalaysam bilgiliysem de her zaman başı ortası sonu şeklinde bilmem herşeyi..

sahi roma zamanonda pompeinin yer yüzünden silinmesine ne demişlerdir gerçekten bilmiyorum..

çekirdek yukarı gittikten sonra aslında..
kimisileri boş durumunu benim kendimin oluşturduğunu anımsadım bir anda..
zira bir ara.. neden bilmem.. etrafa bakıp.. yeni büyük şehir yaşam biçimine bakıp..
çünkü retiküler formatiom çok çalışıp heryerden kimin eli kimin cebinde öykülerini önüme getiriyordu ki.. etkilenmemek mümkün değildi bu yoğunluktan/.. pompeinin son günleri pompeinin son günleri diye dolaşıyordum.. / dediğim gibi bunu nerden uydurdum bilmiyorum.. belki de nuhun şehrini anımsamamış olmamla bağlantılıdır.. güzelce de sallarım bazen.. evet.. /..

işte çekirdeğin kimisileri boş durumu aslında benim yarattığım bişeymiş..
*****
pompeinin yıllar sonra ortaya çıkışı ilginç olsa da..
bazen bizim çok daha yakın tarihte yaşadığımız ulusal olayları ustaca örtüp de..
hiç ortaya çıkmayacakmış gibi.. devekuşu gibi.. kör sağır dilsiz takli,di yapan maymunlar gibi durmamızın bize bir faydası olmadığını ne zaman anlayacağız..
hani dersine çalışmadığı için sözlüye kalkmaktan korkan öğrencinin sessiz ve uslu durma çabası gibi..

kıpraşmazsam farkedilmez mantığı mıdır..
devekuşu bizim milli amblemimiz olsun diye bir şey okudum geçenlerde.. sanırım memleket hikayelerin / ayfer tunç’un.. başlarında bir yerde..

ne kadar katılıyorum ne kadar..

bak biz amerikadan filan tarihi eserlerimizi istemişiz bassstıra basstıra.. vanminıt kıvamında..
öyle ki gazeteler agresif davrandığımızı ileri sürmüşler..
ama talepde değil..
tarihi eserlerin verilmesi sakıncalıymış..
komşusu ortadoğu ülkeleri ile kapışma eğilimli canım yurduma..
ya bir savaşa katılırsak..
ol değerli eserli eserler heder olurmuş..

okudum sinirlenmeyi bekleyerek..
sonra baktım..
katılıyorum yahu..
nasıl koruyacağız ki..
depolarda çürüttüklerimiz gibi mi..
ya diğer gömdüklerimiz..
tamam abede de yerleşimi sırasında kızılderilileri katletti..
sonra zencileri halletti kölelik süresince.. sonra ırkçılıklar kukluxklanlar ve stalin var biliyoruz.. daha dün gibi bosnia herzegovia..
kaçan ağlaşan insanlar bir gün fabrikatörken ertesi gün pabuçsuz çulsuz kalanlar..

var mı bizim de gömdüğümüz..
hep mi biz mağduruz..
hep mi suçsuzuz.. hep mi..
bilmiyorum ben artık hiçbirşeyi..
ve ama.. örte sile saklanamıyor tarih onu biliyorum..
bak pompeiye..
bak orda duruyor göbekli tepe..
sekizbin yıl sonra çıkıverdi ortaya değiştirdi.. din ve insan yaşamının tarihçesini..
gömebilir misin daha derine..

*********
gündemde bir konu da bu..
peynirli makarna..
cemal bey.. makarnasının üzerine beyaz peynir rendeler ve çok severdi..
ben de hiç sevmezdim..yoğutla ya da kaşarla.. hele o kaşar erimez mi makarmnanın sıcağıyla.. mmm nefis..
bu yıl nerden çıktıysa..
midemin kötü olduğu bir gün..
makarna haşlasana bana dedim aynura..
üzerine de beyaz peynir rendele..
bir sevdim..
şimdi makarna ve beyaz peynir ayrılmaz ikilim oldu.. tuhaf bence..


*****
dün bir tişört gördüm ben..
üzerine NO I AM NOT A BLOGGER yazıyordu...=)

but I am diye düşündüm..
ve iyi ki de I am .. mesela çünkü nasıl ve nerede anlatabilirdim bu günlük anlık şeyleri..
ve etrafımda onca hızla dönüşürken yaşam.. nasıl aklımda kalırdı ki.. bu anılar..

------------
pese.. baktım.. isadan önce 79muş pompei haklıymışım.. ama kısmen.. isadan önce olsa da tek tanrıdan önce değil.. tevrattan ve onun anlattıklarından sodom ve gomordan önce değil ki zaten pompeinin duvarına birisi.. “sodom ve gomore” yazmış.. şehirde birkaç düzine karhane orda burda erotik fallik sütunlar ve heykeller varmış.. yani az biraz baştan çıkmış.. zengin ve hafif meşrep yaşama düşkün bir şehirmiş.. dolayısıyla ille de ders alınırmış onun da başına gelenden.. ki bazı güncel sitelerde sodom ve gomore gibi.. yaradanın ateşle yok ettiği diğer hafif meşrep kentler gibi ders alınası şehir hikayeleri arasına katılmış.. şehir yıkıldığında tarihçiler bunun vezüvün patlaması olduğunu yazmış etmiş ama şehrin üstünü açmaya uğraşmamışlar.. romalılar.. bir süre sonra da unutmuşlar varlığını ta ki naples kralı için bir saray yapmak isterken oraları kazana kadar.. 17yüzlerin sonunda.. işte o duvar yazısını gören püritanistler tutturmuş sonra tanrı cezalandırmış diye.. yoksa romalıların pek umuru olmamış..
------------
pese iki.. nuhun taşkından önce hangi şehirde yaşadığını.. incil yazmamış.. ancak.. incil doğru söylüyorsa.. hepimiz kardeşiz ve büyük büyük büyük babamız da nuh..
------------
pese üç.. nuh maşallah uzuuuuun yaşamış .. hayatının son deminde kıbrısa gidip orda çocuklarına gemi yapmayı öğretmiş haha bu da ilginç..
------------
pese son.. en sevdiği karılarından birine  uyup pagan olan bu kadının tanrılarına adaklar efendim hediyeler yapınca.. aklını alıvermiş yaradan.. bak bunu bilmiyordum.. ve incile göre.. yaradan süleymanı tepelemiş olsa da.. kurana göre.. dimdik ayakta öldürmüş..
------------- pese inanın ki son..
bugün uzun ve yoğun bi gündü aslında.. ama azimliyim.. yazdım işte.. 
Image Hosted by ImageShack.us

4 yorum :

laleninbahcesi dedi ki...

iyiki de yazdın, iyiki de blogcusun...
Uzun uzun okudum ben de ne güzel oldu.
Makarnayı kıymalı ve salçalı severim...Napoliten gibi yani...

Öptüm çoook Atalatim canım benim...

carpediem dedi ki...

blogger olmak iyidir,
tarihe not düşülüyor çünkü.
eğer olmasan -olmasak nasıl tanırdık ki birbirimizi,
nasıl merak uyandırırdı, araştırma yapmak gerekirdi onca yazılan şeylere,
merak güzel şey bence
insanı hem diri,hem bilinçli yapıyor
yaşlanmıyor insan,
genç kalıyor her daim,kopmuyor yaşamdan... dilara

carpediem dedi ki...

peynirli makarna
üç türlü pişer evde
peynirli,yoğurtlu ve domates soslu(kekik,karabiber,sarımsaklı),birde kıymalı-salçalı.
dört benzemez var ya,
yengeç-oğlak-yay-ikizler.

carpediem dedi ki...

bir de sade idi...
şimdilerde pesto soslu yapılıyor,
tavsiye ederim...

Follow my blog with Bloglovin