27 Mayıs 2012 Pazar

kadının kadın olamama hali..


sabah .. uyandım..
kahvemi aldım..
kediye kapıyı açtım kapadım açtım kapadım mama su vese verdim onun miyuw direktifleriyle..
hava güzeldi..
ama bahçeye çıkmadım..
salon kitaplık toplaması yüzünden halakarışık..
arkamı döndüm karışıklığa..
oturdum..
kahvem.. sigaram..
lepim topum..

orası neresiderken twitter'a bakayım dedim..
çünkü mantıkla gittiğim oralardan ve buralardan birisinden twittera geçmem gerekti..

akşam ortalık yıkılmış..
ucu bucağı bu bloğu ilgilendiren kadın olma hallerine değiyor..
o yüzden bunu yazmam gerek..
her zaman tuhaf söylemleri ile medyada yer alan bir politikacı ve yönetici kişi..
kürtaj konusunda fikir beyan etmiş..
bir sıradan kadın.. bu blogdaki.. x ve x olma halinden dolayı kadın diyorum..
biliyorsunuz zaten..
yeni doğandan.. son nefese kadın benim içib xxler..

bir soru sormuş.. nedir bilmiyorum..
bir soru daha sormuş.. gene nedir bilmiyorum..
zaten aslolan sorular değil..
ama açıktan cevap gelmemiş..
özelden cevap gelmiş ol yöneticiden..
"çok mu kürtaj oldun.. neden bu kadar bağırıyorsun" diye..

kadın kişi de bu özel konuşmayı.. açık twittera yüklemiş.. bakın bana ne dedi diye..

işte kuyruk orda kopuyor bende..

yönetici karşıtı bir alan oluşmuş..
terbiyesiz ve edepsiz olduğunu beyan eden..
bir çok kişi bu alanlara destek yorumları atmış..hatta twitterda türkiyenin en çok konuştuğu konu oluvermiş bir anda..
benden özür dile dermiş bizim kadın..
diğer taraf ise..
hiç oralı değil..
özel konuşmanın deşifre edilmesi nedeniyle dava açacağını iddia etmiş.. açık twitterdan..
kadınımız..
benim ailem var filan demiş..
önce.. özür dile diye tepinmiş.. sonra..
ve bu sabah daha doğrusu az önce de..
kendisi özür dilmemiş..

güye beni destekleyen mesajların seviyesizliğinden.. diye..
he bir de gözü yaşlı ve kalp hastası anne var elette dram unsuru..

bu kadar..

da..

bu kadar ne kadar derin..

kürtaj.. bir doğum kontrol yöntemi olmamalıdır..
sağlıklı bir yöntem değildir çünkü..
dahası eziyetlidir..
daha kolay yöntemler vardır.. doğum kontrol hapları vardır.. prezervatif vardır..

ama bazen istenmeyen geelikler olabilir..
o zamanlarda tercih hakkı verir insanlara..
benim için bir tıbbi uygulamadır..
ne namustur ne ahlaktır..
keşke olmasadır.. ama olanaktır.. olasılıktır..

bir de.. zorunlu olanlar vardır..
bebeğin sakat olduğu saptanmıştır..
annenin canı risk altındadır..
o zaman zaten.. yazık tır..
yapılsındır..
planlanmış ve istenen bir geeliğin böyle sonlandırılması üzücüdür.. ama gereklidir..
iyi ki vardır..

yani bu konu benim için sadece.. bu ikinci bölümü ile .. yasa değişikliği konusunda ilginçtir..
ben fakültede okurken istenmeyen gebelik sonlandırması yasal değildi..
meşhur bi doktor vardı mesela..
kürtajı yapma cesareti olan.. hanlar hamamlar dikmişti..
ebeler vardı..
birçok mezar taşı dikmişti..
doktora ebeye ulamamanın getirdiği..
sonlandırılamayan gebelikler vardı onlar da birçok mezar taşına yol açmışlardı..
inanç karar verme rasyonelliğinin önüne geçtiğinden..
sakat doğumlar diz boyuydu..

ama konum bu bile değil..

sen tut bir soru sor..
biri de sana kişiselleştirsin konuyu..
 ki bunda amaç sadece sindirmektir..
sen de sinirlen...
ortalığa yay bunu..
sonra da..

özür dile..
sana yapılan hakaretten..
ki konu bu bile değil..

zira..
alınan satılan..
yıkanıp paklanıp giydirilip alıcıya çıkarılan..
okutulup diplomalandırıp hala.. "kadın " olarak görülen..
analık ve eşlik görevleri her daim hatırlatılıp sesi soluğu kesilen kadınların bu kendi edenine sahip olamamak..
benim ulan bu beden bu beyin diyememek durumuna sokulmasının doğal sonucu olarak..
bugün de.. yine kadının kendi yaşamı edeni üzerindeki hakkı ..
kısıtlanmaya çalışılırken..
mademyüzme bilmezsin ne çıkarsın kızım kavağa.. dedirtecek bir fenomenden bahsediyorum..

konu benim edenim üzerinde senin vermek istediğin bir karar..
ben bunu neden yapmak istediğini merak ediyorum..
sen beni sorguluyorsun..

onu da bırak..
beni soru soran bir beyin olarak görmeyip..
kuluçka makinesine indirgiyorsun..

beni kuluçka makinesine indirdiğin yetmemiş giib.i..
hemcinslerimi de indirgemiş oluyorsun..

şimdi ben önüne gelenle düşen kalkan.. bunca tecrübeye karşın..
korunmayı da beceremeyen bir salak olarak.. sık sık kürtaja gidiyorum..
oluyorum çıkıyorum ben bunu hep yapıyorum..

ve ayrıca benmim giibi bu soru soran kadınlar hepimiz de öyle yapıyoruz..
bu bir zihniyettir..
ister yaancılaşma hakkımı kullanırım..
ister.. karşı çıkma..

ama karşı çıkıp sonra tırsıp..
hazırda joker..
kalp hastası gözü yaşlı annemi daha fazla üzmemek için..
özür dilemek neyin nesi..

saime hanım .. esas bunun için paralardı beni..

kızı kadın oluşuna sahip çıkamıyor.. çünkü anne de kadın oluşuna sahip çıkamamış..
mı desem..

bunun..
algılanamaması beni delirtiyor..

ama daha beterleri var..
daha salakları..
sayın yöneticiye.. siz bir numarasınız ve dolayısıyla her söylediğiniz süper adil düşünce ürünüdür..
diyen.. başka kadınlar var twitterdan..

ne diyeyim..
kadının kadın olamama hali diyorum....

ben işime bakmaya gidiyorum...........

pese koyasım geldi..
hakaret diye nitelendirdiğim şey.. kürtaj olmayı gerektirecek durumu yaşamak değil..
beynimle sorduğum soruya.. rahmim hatırlatıralarak cevap verilmesi.. cinsel ayrımcılık yapılmış olması...


Image Hosted by ImageShack.us

5 yorum :

Çiğdem dedi ki...

Hayatının sorumluluğunu taşımayı beceremeyenler ve becerebilenler diye de ayrılacağız galiba yakında. Günlükleri atıp, yakıp olanları hiç olmamış varsayıp, yaptıklarını hiç yapmamış şekli yapanlar ve yapmıştım diyebilenler...

Akıl ve ruhu tedaviye muhtaç olduğumuzu biliyordum da bu kadarı bilgimin, hayal gücümün ve en kötü tahminlerimin de ötesindeydi. Neyse bu zihinlerle mücadeleye alışığız gençliğimizden. Baştan başlarız... :)

ATALET dedi ki...

pucca bi yazı yazmıştı meşhur olmadan önce.. "zar tamiri" yaptıran arkadaşının.. tami,rden bir saat sonra.. onun unun yatak ahlakına adabına laf atması ile ilgili.. =) onu hatırlattı bana günceyi atıp yaşama baştan başlamak..=)

atalet

.. dedi ki...

onlar için kadının kadın olarak yeri belli, birey'in de tüm görev ve sorumlulukları. çocuk (3 ya da 5) ise "partiye karşı görevimiz" olduğu sürece karar verme hakkı elbette onların.
Öfkeleniyorum.

Seden dedi ki...

korku bile değil,mide bulandırma tüneli bu.
ya tükürmeyeceksin ya da tükürdüğünü yalamayacaksın
-bu anne kontenjanından özürcü kadın için-
senin zarafetinle devam edeyim :)yönetici! yi anlamak beni aşıyor...
nasıl aşmasın ataletcim...
eğer insanın akrabası veya ondanda yakın bir can dostu değilse...
başka branştan bir hekim dahi hastasıyla jinekoloğunun arasına ne giriyor ne fikir beyan ediyorken...
gıpta etmemek elde değil,hem hukukçu,hem öğretmen,hekim,ekonomist,mühendis,
yayıncı,dinadamı,gurme*
*bknz:''üzüm yiyin,şarap içmeyin''
ve daha adını ezberleyemediğim bir çok mesleği barındıran bir rol modeli var...
ne güzel ne güzel...
hayra yoralım bakalım...
özlemişim seni,yazını,şimdi sıra diğer yazılarında :)
öpüyorum çok çok...
sevgiyle...

laleninbahcesi dedi ki...

Herşeyden anlayan bir RTE'miz var. Bir Jinekoloji kalmıştı şükür ona da el attı... Bu nasıl bir şey anlamış değilim.Gece sabaha kadar düşünüyor herhalde diyorum, yarın hangi lafı atayım ortaya diye. Ben artık gerçekten çok sıkıldım.Usta olduğu bir konu var Demagoji.

Follow my blog with Bloglovin