13 Mart 2012 Salı

robotlar nörozlar.. ve martılar.. ve puantiyeli bavullar.. çizgili de olabilir ve diğerleri....

Bak şimdi blog..
Bi sürü fikir var kafamda kimisi de oldukça muzur..
kimisi daha halim selim..
Kimisi de gitmekle ilgili her zamanki gibi..

Bir bavul görmeyeyim.. hele şu puantiyelileri.. hemen gözümün önünde.. yelkenler kum deniz.. şort üzerine mavi beyaz çizğili bol penye.. ordan buradan sarkan salaşlarından..
Ayakta hafif.. yok gibi sandallar.. koca güneş gözlükleri.. ve beyaz hasır şapka.. oldu olacak ona da bir şifon eşarp dolayalım.. oh.. efil efil..
Ama nerde.. nerde.. akıl fikir kalmadı ki.. dur düzelteyim.. kalıcı olamıyor ki.. tam bir hayal şekillenmeye başlıyor .. buummmmm..
Bi kere bu kar buz gri.. zaten obsesif depresif milletiz.. herkesin ki azdı iyice..
Bu sağlık bakanlığı çevire evire can sıkmaktan.. kimsenin hasta bakası da kalmadı.. bezginler…
Nörolojiye gidiyor millet romatizma tanısıyla çıkıyor..
Sonra o izden yürümeni bekliyor karşına gelen..
Doktorlarla hastalar ne zaman saf oldular..
Aslında göğüs göğüse savaşmak değil de.. elele ekip olmak gereken bu kadar önemli bir konuda..
-ben bir yıldır düşüyorum .. bıdıbıd bıdı.. şuram da ağrıyor..
-peki bu düşmeler nasıl oluyor.. aniden biri arkadan iter gibi mi.. yoksa başınız mı dönüyor..
Cevap… ama ile başlıyor..
Amanın burada yeri yok..
Düşmek kabahat değil de neden düştüğünü araştırmamak kabahat..
Da.. bizim tuhaf durum komedimizde.. vay hastama düşkün mü demek istedin o nasıl akıl fikir derin düşünce sahibi olmaktan düşüyor..
Muayene ediyorsun bir tarafında güçsüzlük var.. hastanızın sol tarafında hafif güçsüzlük var bununla ilgili tetkik yapıldı mı..
Ama ..
Baba.. daha iyi sık elini ..
Ama..
Hay…….neyse..
Bir Amerikalı hastam oldu bu hafta dayak yemiş buradaki sevgilisinden..
Ben elbet ayyycanımmm moduna geçtim aniden ve elimdeki her şeyi seferber ettim.. psiko terapisi.. fizyo terapisi.. atalet terapisi..
Ama kadın cıx dedi.. ben bir detoks yaptırırım düzelirim..
İnnasabirin derdi abim çocukken dili dönmediği için.. işte ondan istiyorum ben..
İşte böyle olunca.. direniş kırıcı olmak.. tanı koymak çok zor..
Ve çok vakit alıyor yalvara yakara bakıyoruz.. hastalara.. bi de unutmayın ben özel kurumdayım..
Bi de dediğimi yapmamak bana karşı temize çıkmak için.. para ödüyolar.. randevular ala ve valalarla.. gelip..
Sonra ne önersem cıxxxx…
Bu geriyor..
Gerer de..
Eh bizim ev zaten hepten gergin..
Mesela geçen İspanyolca kursundan geldim eve gecein onbirinde.. açım kan şekerim yerlerde.. üşümüşüm ve başım ağrıyor.. hemen daha paltom üzerimde iken soktum mikrodalgaya yemeğimi..
Babası kızı da ohhh battaniye altında film izliyolar…
Çekirdek dedi ki.. bana çukulata getirdin mi..
Yoo dedim neden ki.. bir fırladı.. ben o kadar mesaj attım da.. bıdı da topuklarını yere vura vura odasına gitti bir afra.. geri geldi bir tafra.. dolapları karıştırıyor güm pat kapatıyor kapakları.. alıvereceksin saçlarını dolayıvereceksin gibi fanteziler kuruyorum..
Hadi dedi babası gidelim alalım kızım.. benzinciden.. baktım pek sivil ben hala mantolu (ve hala aç) işte şu koca çenem neden durmazsa.. e ben giyiniğim kızım hadi gidelim dedim..
Aldım kumandayı.. arabanınkini.. bastıp bıgıdık dedi.. aynı anda çekirden bindi arka koltuğa yerleşti..
Ben de bindim şöför koltuğuna ama arabadan ses geliyor.. bık …. Bık.. anahtarı soktum.. çalışmadı.. ay alarm açık.. bas düğmeye.. bıgıdık.. sonra bık… bık.. deliricem.. alarm iptal düğmesi var gizli biyerde.. bas.. anahtarı sok çevir.. bıgıdık bık ..
Babası geldi.. senin elektriğinden oluyo bu.. dedi..
Hahay dedim varsa öyle bir yeteneğim hemen geliştirmeye başlayayım ben bunu… süper güç.. yaşasın..
Onbeş dakika uğraştılar bu arada ben hala mantomla mikrodalgadan çıkmış ve soğumuş olan yemeğimi ayakta kaşıklıyorum mutfak camından izlerken.. ve çekirdek arka koltukta oturmaya devam ediyor.. hiç sesini çıkarmadan..
Yedek anahtar dediler.. yemeğimi bıraktım.. hala mantomla yedeği buldum çalışmadı..
Neyse sonunda bir şekilde.. Oldu araba.. bindim.. ikibuçuk dakika uzaktaki petrolcüye gittik.. aldık çukulatasını..
Döndük eve..
Gerçi.. uyarı konuşmamı sığdırdım ama dönüş ikibuçuk dakikasına..
Gergin derken işte bu gibi durumları diyorum..
Bahar ayları çekirdek .. tam çitlenecek kıvamda.. ama..
Kıyamazsın.. bir 21lik var.. ruh eşi o da uçuşlarda bu ara.. bu hafta iki kez evine gitmem gerekti..
Ruhuma iyi geldi.. puanlı bavulu alsam da gelsem mi dedim.
. yok dedi..
-Sevgili bulucam o zaman.. Dedim..
Hiç durma.. dedi..

minicik bir mutfak robotu aldım ona.. mutfağa meraklı dedesi gibi..
parçalıyor dilimliyor.. ve de rendeliyor.. hem de rendelediğini bi de dışarı da veriyor.. o da alışveriş yapmıştı.. tek bir pırasa almış.. onu da boylu boyunca.. buzdolabının kapağına dikleme yerleştirmiş.. =).. pırasayla bir yemek tarifi vereyim dedim.. ver dedi.. yaz dedim gugla atalet.blogspotnoktakom.. hani bir kişilik yemek tarifi vardı mozzarellalı filan..
bi baktım bizimki yazıyı okuyor.. çekirdek kim dedi.. e bizim çekirdek dedim.. ben kimim dedi.. 21lik dedim.. =P.. onun evde pisi teveye bağlı zaten teve pisi ekranı görevi görüyor.. başka ekran yok.. teve kablolu yayın filan da yok.. dev ekranda benim blog güzel görünüyormuş..=) ben deftere yemeğin tarifini not ediyorum..
o da okurmuş meğer.. ben tarif göremedim dedi.. =D..
yeni nesil.. kaç okurun var dedi.. bilmem dedim.. reklam alalım dedi.. salla dedim..
dün gece.. telefon etti.. pırasa doğramış robotta.. onu eklemiş bunu kıymış.. memnunmuş.. hayatının en iyi yemeğini yapmış.. tarifini vereyim dedi hınzır.. yap da yiyeyim dedim sevindi pek..

yaz dedim.. unutursun yoksa.. yazarım dedi.. ki eminim yazmadı.. =)..
çok şeyler yapasım var..
ona bir yemek kitabı hazırlayasım var..
tamam ya çekirdeğe de..
sonra.. bir albüm hazırlayasım var... tamam çekirdeğe de..

Şimdi bu yazı.. için pisiye girdiğimde.. ne notpadi be wordpedi açamadım iyi mi açıla açıla bu word açıldı o da her yere bir büyük harf ekliyor..
Yani bu bile sinir törpüleyici..
Bahar gelsin artık.. yaz alınmasın üstüne..
Nörozlar obsesyonlar.. çekilsin kenara..
Fotoğraf makinesinin şarj kablosu neredeyse çıksın ortaya..
Fena halde yola gidesim var.. anlatmış mıydım..
Hani şort.. sandalet.. omuzu kayıvermiş.. dekolteyi açıvermiş denizci penyesi.. lavantalar.. kum deniz.. şarap filan..
Demiş miydim……..
Ha aklıma gelmişken bir de İspanyol hastam oldu bugün.. pek aklı başında idi bin kere grazias muchos dedi.. ben de bin kere de nada dedim =).. sevdim İspanyolları kolay anlaşılıyor kendileriyle.. Amerikalılardan iyi en azından hasta olarak.. detoks filan istemedi..
Ve son olarak.. isabel.. yazıyo musun anacım hazırlanıyorum son hızla…


Image Hosted by ImageShack.us

2 yorum :

Adsız dedi ki...

Ayyhh ben niye böyle nefes nefese kaldım bu yazıyı okurken?? Seninle birlikte oralarda dolandığımdan olabilirmi?:))

Ben bu oğlakların sabrınaaaa, kendinden başka herkesi düşünmesineee..Ne diyim??

Seni seviyorum.

Bir gün sana puantiyeli bavulu ben yapıcam.Ama daha vakti var:))

İmza: Doktorunun her dediğini altın değerinde tutan kadın
Ece

Adsız dedi ki...

Hayal ettim kendimi, hasta bakarken, elimde soğumuş mikrodalga yemeğimi yerken... Hadi bir şekilde çaresini buldum, hasta bakmaktan kurtardım kendimi ama ... İşte o arabanın içindeyim ben de ve bazenleri çalışmayabiliyor lanet olası. İnnasabirin... Ananem ya sabır ya selamet derdi, ne çok seviyor bu lafı diye düşünürdüm. Meğer o sevmezmiş lafı, biz zorlarmışız kadını, toprağı bol olsun.
Bir abah Defi'ye giydirdiğim ama o yine sevmediği için dördüncü çift çoarbını çıkarıp çorap çekmecesine çaresizce bakarken, kendime yavaş, sakin diyordum ve tostum mutfak tezgahı üzerinde soğuyordu....

Follow my blog with Bloglovin