23 Ocak 2012 Pazartesi

yorgunluk ingiltere misis marpıl.. ve diğerleri..

ctesi işten saat beşe gelirken çıkabildim ve trafik kilitlenmişti..
cuma alışveriş yapacakken vazgeçtiğim..
cumartesi de eve gitmek isterken alışverişe çıktığım bir gün oldu..
istanbul artık ne isterse onu yaşatıyor insana..

oysa ne programlar yapmıştım..
eski dostlardan gelenler olmuştu.. buluşacaklardı ben de gidecektim..
ama ne o saate kalacağımı hesaplamıştım ne de.. trafiği..

bana yakın bi alışveriş merkezi var..
kalabalık olabilir ama trafik kadar boğucu olamaz dedim..
yanılmışım olabilirmiş..
yürüyen merdivenlerde bile kuyruk vardı desem..
anlarsınız sanırım..

olsun ben sakin kaldım..
bir iki yer var zaten bakınmayı sevdiğim..
girdim..

bayıldığım şeyler oldu bayıldım aldım.. bayıldım aldım..
ha nedir derseniz..
hiç..
aslında iki torba dolusu hiç.. ve bolca eğlenmişlikle döndüm eve..

sonrasını hatırlamıyorum..
uyumuşum biyerlerde bi şekilde..

pazar günü..
yerleştim.. sabit kalmaya kararlı bir şekilde..
açtım misis marpıl kutusunu..

dört mü beş mi bölüm izledim..
kür halinde..
damardan ingiltere.. ellili yıllar..
puantiyeler.. fırfırlar..
ipek gecelikler..
rob de suarlar..
dedikodular..
kiliseye yürüyen çim yollar..
bisikletler..
yeşil yeşil..

terapi niyetine..
tek bir f..yu.. ya da benzeri küfür olmadan..
kahve ve kek.. şeri çok güzelmiş..
sıcak su şişesi ve.. çay çay çay..
baş ağrısına moral bozukluğuna korkuya ölüm acısına çay..

battaniyem kedim ve onlar ne içiyorsa onunla eşlik ederek..
geçirdim pazarı..

bu sabah pek keyifliyim..
ingiltereden yeni döndüm.. =D..

öyle hissediyorum..
murathan mungana başladım.. şairin romanına..
şiirden bahsediyor.. ara ara..
şiir sevenlerden..
şiir yazanlardan..

şiir için erkek işi demiş bir yerde..

defter tanımlamaları var.. hani insanın kitabı bırakıp evde kağıt üretmeye başlayası geliyor..
ama ben bu maymun iştahlılığımı kontrol edebilmek için başladım bu 365 projesine..
şaka maka.. yarın 21..
yani benim retiküler formatio..
artık hergün bir çek bir yayınlaya alışmış olacak..
en azından benim retiküler formasyo benim gibi o makaleyi okudu anladıysa..
öyle olacak..
sırada hergün 750 sözcük var..
yediyüzelli sözcük ne kadardır ki..
ben yediyüzelli sözcüğü ne hakkında edeceğim ki..
babam bunları nerden biliyor.. diyen reklam kız çocuğu gibiyim..

işin kötü yanı ölü saatlerim kalmadı gibi..
her an tetik ve atiklik gerektiren günler içerisindeyim..

hadi bakalım diyorum.. daha da bişey demiyorum..


Image Hosted by ImageShack.us

3 yorum :

carpediem dedi ki...

ataletim...
iyi ki
ataletmişsin...

Adsız dedi ki...

=) sorma tam atalet..

atalet

İkaros dedi ki...

üzerine örttüğün battaniye, sürekli dibinde dolaşan kedi olasım geldi benim :/ bi huzur dolu pazarlarımda benim olsa mesela.. önüm arkam sağım solum dolu olmasa.. kutusundan çıkardığım tüm dizileri ard arda seyretsem.. nolur sanki he! nolur yani...

Follow my blog with Bloglovin