25 Eylül 2011 Pazar

hayal hakikat tekinsiz adsız...


banyo yapmam kuaföre gitmem gerek ama hiç koltuğumu terketmek istemiyorum..
hiç..

yine de yapılacak elbet de..

kimse yoktu evde dün akşam ve hala da yok..
motivasyon yok işte.. ondan..

dün hayaller hakikatler ve bir de.. tekinsiz karşılaşmalar ..
bu isimler içeriği ne olursa olsun çekiyor elbet..

he ama bayılmadım..
giderseniz.. kalıcı sergiye de uğrayın.. bazı yeni eklenenler var..

bazı eskiler duruyor..
otoportreler hala orda eksilmiş olarak..
kendine ağız ve göz çizmemiş olan ressamların hepsi gitmiş...
bütün otoportreler ağızlı gözlü tastamamlar..

bu müzenin bekçileri çoğunlukla kadın ve çok sevimsizler..
evet..

nedeni bende kalsın .. =)

bi de..
dijital sanat olmasın dedik bitti.. o kadar..
ama..
şu bavullu installasyona bittim..
bana kendini getir diyen bir şair ressam sanatçıdan..

bir de kârhane videosu var..
bordello.. hayat gibi..müzelik olduğu iddia edilen binada.. elinde forseyl yazılı pankart taşıyan kadının..
aslındaki sokaktaki bir çoğundan farkı yok.. satılık yaşamla satılık saatlerin ne farkı olabilir ki.. özünde..

ilginç..
bi de..
... aşağı kasımpaşa var..
ne anlatası var bilemedim.. ama isim seçimi..
iyiydi.. zira bir noktada.. inanılmaz bir mavi giysili kadın portresi yapan ressamın.. resmine mavi elbiseli kadın adını vermesinin sözel çıktı ve yaratıcılık eksikliği olup olamayacağını da konuşmak zorunda kaldık..
o derece yani..

benim hoşuma..
en çok..
şeffaf enstalasyon gitti..
uzun uzun da yazılabilir ama..

bir tuhaflık vardı genelde müzede..
şarap saatinde terasa dayanmış yedi katlı gemi de manzarayı kapamış zaten..
biz de ordan chilaiye gittik..
bizansdan ireneden ikonalardan söz ettik.. kedilerden.. şaraptan zeytinliklerden.. sözettik.. kendi hayal ve hakikatlerimizden .. söz ettik açıkça..
bu arada.. sergi adı.. fatma aliyeyle ahmet mithat'ın birlikte kaleme aldıklan bir romandan geliyormuş..fatma aliyenin yazdığı hayal..ahmet mithatınki hakikat bölümü imiş..
okumalıklar arasına aldım..
kollektif roman.. xx xy hem de ta ne zamandan..
utandım nasıl bilmemişim bunca zamandır..


ha.. sergi bana illa bişi kattı ama bulamıyorum şu anda..
=)..
sadece ayrıntıda güzelliği yakalamak belki de..
barda..
bir kokteyl tekinsiz bir kokteyl hakikat biri hayal sonuncu a komşudaki bienale gönderme adsız idi..
diğerlerini bilmem ama hakikat sertti..
=)
*******
evet gidin bakın..
kağıt kalemi unutmayın..
resssam ne demiş ne özlü söz eklenmiş.. başka türlü aklınızda kalamaz..
zira.. fotoğraf yasak..
gestapiye bekçiler ense kökünüzden ayrılmıyor..
=P
yazılacak ille uzun uzuzn da anlatılar var..
bazılarını basmışlarsa da kağıda diğerleri yok..

bir kafes oda var..
her ayrıntısında.. süs kafesinde otrüşlü kaplan desenli terliklerde..
efen'im
plastik ama varaklı bürlesk dekorda..
tevedeki filmde..
derkilerde raflarda iyice bakın ..
zaman geçirin..
kadının kapatıldığı "kafes yaşam"ı her ayrıntıda bulun.. / kezban arca batıbeki../ bir tek ayna ile cımbızı bulamadım ..
o da belki fazla şiirseldi.. =)
************
bavullu kompozisyonun yanındaki açıklamadan alıntı..

Gelirsen pırıl pırıl bakışlarınla gelmelisin ve mutlulugu asmalısın sol
omzuna. Bakıslarına kan dökmemelisin, kinden, nefretten, her tür
tuzaktan arinarak çıkmalısın yola. Hayatı taşıyacak kadar yürekli
olmalı küçük parmaklarin, avuçlarının içiyse her dem ıslak olmalı.

Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacagım umut
dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak
o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüslerini de
almalisin yanina ve akmalısın yüregime daha ilk merhaba demek için
hazırlık yaptıgım anda.

Ardında bıraktıgın sözcüklerin tümünü silerek hafizandan, o öpmeye
kıyamadıgım dudaklarınla gelmelisin. Günesi getirmelisin gelirken,
karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz
karanligi.

Hayatla basa çıkabılecek kadar sert, en küçük kırılmada parçalanacak
kadar yumusak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen.

Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar
yırtıcı olmalısın yola çıktıgın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de
getirmelisin bana, dudaklarindan dökülen her sözcügü içmeliyim kana
kana.

Feslegen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladigin
çiçeklerini ver bana. Yüreginden sessizce süzülen nehirlerini getir
bana, utangaçlıklarını, sokulganlıklarını, çılgınlıklarını da yanına yoldas
yaparak.

Ama neyse sen bana aldirma. Unut yukarida istediklerimin tümünü.

"Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana ."


ben en çok "bana aldırma" cümlesine katıldım can ve yürekten..

bir de kadın sanatöçılara pozitif ayrımcılık yapıldığını gururla itiraf edyim..
sergilerde kadınlaın ağır bastığı bir ülkede yaşıyoruz..
bakın her haltımız ters de gitse bu aralar..
=)
başka ülkelerin tersine.. evet oralarda gorilla oluyolar biliyosunuz.. anlatmıştım yıllar önce..=9

bi de denizcilik müzesi gezmek lasım bi ara en çok kadım ressam ordaymış =D..

bana inanmıyorsanız yazgülüne inanın gidin bakın görün keşfedin...
Image Hosted by ImageShack.us

5 yorum :

laleninbahcesi dedi ki...

hohooo sen burada nlatmışınn
ben face'den soruyorum...
Atölye çalışmalarıda varmış katılan ressamlarrın... Perşembe günü o tarafa geçicemi oraya da uğrayayım diyorum.

Benim cemaat bu sabah tek tek döndü kahvaltıdayız şuradayız buradayız dşye aradılar ama eve aç geldiler anlamadım bu işten...

Yazgülü bi garip roman yazmıştıi Mine Kırıknat da kankisidir. Bair alladı pulladı tv de kitabı. İlk aldım kitabı...O yüzden küsüm onlara
artık hiç bir tavsiyelerine uymam..

laleninbahcesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
uctemmuz dedi ki...

ne diyeyim ben şimdi atalet ve Lalecim ikilisi size? :) Burada dişe dokunur bir sergi, müze yok. Olsaydı bile, koltuğuma yapışmış vaziyetteyim. kalkabileceğimi sanmıyorum. ama yazı yumuşacıktı, içimde varolduğunu bildiğim ama bana kendini bizamandır hissettirmeyen bir yerlere dokundu, okumzktan keyif aldım.

Çiğdem dedi ki...

Meltem Yaşar "Karanlık Kıtadan Aydınlık Çehreler" adında bir fotoğraf sergisi açıyor

29 Eylul - 8 Ekim 2011 arasi Taksim Beyoglu`ndaki Yapi Kredi Sanat Merkezi`nin karsisindaki Aznavur Pasajinin 1. katinda Aznavur Sanat`ta

Blog yazarıdır ve öyküsü de ilginç

http://pigmelerledans.blogspot.com/

Yolunuz düşer ise benim yerime de gezin :)

Adsız dedi ki...

=)..
beğenirsin lalem hatta vakitli git..
yandaki 4 numarada adsıza da bak..

temmuzum üçüm.. gel sen seni de sergi manyağı yapalım burda..

çiğdem..
teşekkürler..
gideriz tabii.. pansuman gibi geliyor.. sergiler dinletiler..

atalet..
sevgileriyle sundu..

Follow my blog with Bloglovin