16 Eylül 2011 Cuma

duygusal asileşme.. ruh saklanbacı ben vesaire..

ay tamam..
yine o zamanlar geldi..

hergün doğudan elemli haberler..
artık maç sonucu ya da meteoroloji sonucu gibi verilir oldu..
yaşam umursamazlığı..
ölüm umursamazlığı..

istanbula gene saçma sapan şeyler yapılıyor..
minare çalan kılıfını hazırlarmış de gökdelen dikenler..
niye insanı salak yerine koyan açıklamalar yapıyor..
onu bilmiyorum..

ortadoğu turnesinde her gün başka bir tuhaflık tutarsızlık..
şakşakçılardan istemediğin kadar onay..
çarpıtma.. allama pullama zamanı..
çingene çalıyor kürt oynuyor derlerdi eskiler darmadağınık yerlere bakıp..
işte o bende bizim günden durumu..
bir şeyi bile ciddiye alamıyoruz vakit yok.. çığ ortamında yaşıyoruz..

tepki yok artık..
kimsenin kimseye tepki verecek hali vakti isteği yok..
umuru değil..

dumanın dadiği gibi..
satmışlar çalmışlar bozmuşlar desen "iyi de bana ne" der gibi bakanlarla.. "iyi de sana ne" der gibi bakanlar..

he bi de tersi var..
en ufak bişey görüp avazlananlar eli sopalılıar..

ama ben ikisinin arasında kalınca işte..
dağılıveriyorum..

memleket uğruna oturduğum yerden dağılıvermemin bir faydası olsa anlarım da..

gene o zamanlar işte..
lokmanın boğaza dizildiği..
yutamamazlıklar içinde .. üstüste yutkunduğum zamanlar..

belki de ondan diyorum insanların bunca saçmalıklara prim vermesi..
ot tedavisi..
nöral terapi..
kişisel gelişimcilerin nefes teknikleri.. gevşeme erme uçma durumları peşinde bir yığın insan..

bir hastam var bu aralar.. uçmak isteyenlere uçma eğitimi veren merkezi var...
geçen yıl eğitim programının başlamasına yakın kilitlenip kalmıştı..
şeker de bi kadın.. fazla konuşturmazsanız..
işte o..
gene tutulmuş.. dedim.. yine sıkışık zaman mıdır.. yine eğitim var mı..
olmaz mı dedi.. çok keyifli bir eğitimin ikinci aşaması başlayacak haftaya..
e dedim ben de.. hep böyle zamanlarda oluyor..
"ruh saklanır deriz biz " dedi..
eğitilmek istemez..
böyle bedende sorun çıkartır da saklanır..
hmm dedim..

bu sabah da..
hocasıyla konuşmuş..
hocası senin duygusal asiditen var demiş.. laktik asid birikiyor ondan..

onu alkalileştirmek lazım..
internette bunu ararken girmişiz odasına..

***********

okuyorum deli dolu..
ayfer tuncun okumadığım öykü kitapları elimde.. bir de.. istanbul sende kalsın romantizmi..
eski beyoğlu ve beyoğlu insanları olmasa artık kabak tadı veren konular..

allendenin bir nasılsa atladığım kitabını buldum.. o.. bitti..

amele defterinin işi çok bu ara..
ekleyip duruyorum..

yapmam gerekenler var bi de..
liste yapmalıyım hatta minik minik unutulmuşlar ve ihmale uğramışlar..

deniz kıyısı.. cep kadar liman özlemi de var sanki içimde.. belki bir yol mu yapmalıyım..

şimdi önce o listeyi yazmalı..
sonra kırtasiyeciye doğru yola çıkmalı..

ama önce asitleşen duyguları nasıl nötralize edeceğim.. onu sormak istiyorum gugl'anıma..




Image Hosted by ImageShack.us

1 yorum :

laleninbahcesi dedi ki...

Deniz kıyıların gidesim, fındık ağaçları altında yatasım var... Fındık ağaçları altında yatmak nasıl bir keyiftir bilemezsin...Yattığın yerden fındık bile bulursun.

Bi sürü liste yaptım ben de dün... Ece kuşum gidip gelsin... Hiç bilmediğimiz sokaklara dalalım...

Follow my blog with Bloglovin