sabah tam evden çıkmadan önce şeytan dürttü.. bahçeye çıkardım kendimi..
uzaktan bakınca yeşil yemyeşil.. zaten ben de o yüzden çıkardım kendimi.. bu kadar yeşil olmamalıydı..
şüphelendiğim gibi.. heryerde ısırganlar kocaman dikenli otlar.. temizlenmeli.. armut ve ayvanın yanından bir sürü piç çıkmış.. çaresi nedir öğrenmeli .. bakılmalı.. komşunun sarmaşığı.. yol olmuş almış başını gitmiş.. budanmalı..
elmada da sorun var.. beyaz beyaz pamukçuklanmış.. altındaki limon kokulu sardunyaların üzerime kar gibi yağmış pamukçuklar.. hastlalıklı ve bakımsız.. ilaçlanmalı..
bir iş listesi var ki.. en az.. bir hafta tam mesai çalışmak gerek..
bu sadece iki dakikalık oturma süresince gördüklerim..
bir de işe girişirsem.. yandık =9..
baktım listelesem de.. listelemesem de.. yapılacaklar kendini hatırlatıyor bir şekilde.. daha sanatsal daha göz alıcı olsunlar bari..
çapkın ve albenili olurlarsa.. belki de yanlarına “tik”atılanlardan olurlar dedim..
listelerime yeni bir kap yaptım.. prokrsatineyşın evet..=9 ama çok güzel oldu..
eski kitapların ciltli kapları kullanılarak yapılıyor.. kadiköyden aldığım yeni tutkalımı kullandım.. bu iş için.. dedikleri kadar şeffaf kuruyormuş.. ama elimdeki küçük defter sığmadı içine.. şimdi bir de “eski kitaptan bozma kılıfa uyan ufak not defteri al..” eklendi alınacaklar listesine.. iç sayfalara kıyamadım ama.. onları başka bir işte değerlendiresim var..
dün de çalışma masama azıcık el attım.. ta geçen seneden kağıtlar var.. yığının içinde.. onları düzenledim..
köşecik yaptım kendime.. çalışma masasının yanına bir dergilik çektim.. evrakları yerleştirdim..
masa lambam epeydir çekirdeğin odasındaydı.. evire çevire lambayı.. hem telleri kopmuş..hem şapkası yanmış.. e nazik şeyler bunlar.. eskici malı.. antika gibi davranırsan güzelleşir.. market rafı ürünü gibi davranırsan .. dağılır gider..
yanan şapkayı .. ki mor ve şifondu.. değiştirdim.. yeniden yarattım.. hala biraz daha süslenebilir.. mor kristallerim olacaktı bir yerlerde..onları da sallandırmalı kenarlardan.. masa da daha çapkın daha çekici olursa.. düzenli kullanırım belki.. kimbilir..
kendime baktım biraz.. daha albenili olmak benim de hakkım elbet..
üç kere filan 20likle kapışmaya giriştik.. vazgeçtik..
lazanya yaptım.. kıymalı içini sosunu yardımcı yaptı da.. ben sadece daha sulu olsun deme gafletinde bulunduğumdan.. sulama aşamasına katıldım.. şu ön pişirme gerektirmeyen lazanyalardan kullandık..beşamel sosu her kata dökmeyi unutmuşuz.. bi en alta bi en üste döktük ama güzel oldu..
çekirdekle çıktık sonra biraz.. abedemalıkahve dükkanlarından birinde oturduk remziden sonra.. kitaplar aldım .. bir de dergi en fransızından.. arada bir dizi kitap ilgimi çekmişti.. ülkenin yüz bişileri.. en son saat kulelerine bakıyordum.. elimde kalmış.. farketmeden onu da alıvermişim..kahvecide farkettim..
farketmeden derken.. çekirdekle kapıştık kasanın orda.. ona laf yetiştirirken olmuş.. “bari bunun serisini bana hediye alın dedim.. muhtelif gün ve gerekçelerle..” gülüştük.. mudurnudaki ahşap saat kulesini beğendim en çok.. id ego ve süperego konuştuk.. biraz.. çevrede kim id kim ego gezdiriyor onlardan söz ettik..
çekirdek ahududulu çizkeyki peynir tadında buldu.. güldürdü beni.. adı çiiiz olan bi kekten ne tadı beklediğini sordum ona.. buzlu meyve suyu içerken üşüdü.. ben buzlu espressomu elime aldım eve döndük koşuş koşuş..
gece de dondurma istemiş canı baktım içi yalancı kürklübir svetşört giymiş.. buzdolabının başında.. “önlem aldım” dedi.. baktığımı görünce.. üşümemek için..” gülüştük..
ha bir de fransız filmi aldım en katrindönövlü jerardepardiölüsünden.. son aşk mıdır ilk aşk mıdır.. tanıtımında.. ilk aşkınız son aşkınız da olabilir mi diyordu.. izlemedim daha..
“ben eğlendiğime bakarım” dedi yirmilik.. “seni sinir etmeyi filan düşünmüyorum ki yaparken.. o yüzden de istediğin kadar sinir ol.. devam ederim yapmaya”.. bütün şemsiyeleri açmış.. ortalığa saçmışken kızıp söylendiğimde.. xyce cevap işte.. eğlendiğine bakıyormuş.. sustum..
bi de şunu buldum.. ne güzel bir fikir dedim.. ben de listelerimi süslemeye devam edeyim bari.. belki bigün belgesel çıkar benden de.. ne olsa.. ataletim ben..
sonra düşündüm. eskiden olsa.. hadi yapılacaklar listelerimizi bloglarımıza ekleyelim diye çağırı yapardım burdan.. şimdi ammannn herkesin bi dolu işi gücü var deyip.. demiyorum=P…
7 yorum :
daha bu yazının ilk başlarında dedim kendime "allah müstehakını versin saklambaç, sen bi ara bu listeyi hazırlayıp da şu prokastineyşın illetinden kurtulmanın yolunu aramayacak mıydın?"
hemen şimdi, şu içinde bulunduğum öğle tatili bitmeden bir liste yapmaya karar vermiştim, madem öyle blogda da yayınlarım ki ben bunu 8)
süper olmuş yeni şapka renginede bayıldım :)
şu elmayada yap bir şeyler...
hem ona yazık...
hemde ondan taşan sorunları durduk yere taşıyanlara yazık...
yani sardunyalara:)
ısırganlar kolay soğanla kavurup böreğe koy :)
doğa boşa çalışmaz...
sevgiyle...
listem:
1- örgünü bitir.
2-sokağa çık.
Isırgan için, Sedencik'e katılıyorum:) Çok lezzetli börek olu-yo-r
Elmanın köklerine yakın üç dört yerden, uzun kazıkla derinlemesine çukur açarak, dört beş kutu aspirin gömersen onu kurtarabilirsin:)
Sevgiyle
alienfaMey
öneriler, yapılacaklar listeleri filan gerekli bittabbiy!
ama en çok atalet'imizin mutlu huzurlu olması bize gerekli.
sevgiler :))
liste bile yapasım yok.
Sevgili Atalet yazılarınız herzaman bende iz bıraktı, düşündürdü, araştırmama , birilerine anlatmama ufkumu genişletmeme yaradı...Bu yazınız da ilham verdi...Ben de malzemelerimi düzenledim gruplayıp kutuladım veeeee ayakkabılarımı süsledim...sevgimle teşekkürler...iyi ki varsınız iyi ki yazıyorsunuz yüreğinize sağlık...Feryal
Yorum Gönder