7 Aralık 2009 Pazartesi

saçmalıklarsilsilesibile olamayanyazı

burdayım ben.. buralarda yani..

bir sürü şey de var aklımda..

yapılacaklar..hazırlanacaklar ve hatta yazılacaklar..

önümde ne varsa gözüm ne görüyorsa  onla ilgili..

ama ben zıplamaya sonra uçmaya alıştım ya.. işte sanki üzerimde bir dam var gibi.. her seferinde başım değip.. takılıyorum.. yürümüyor düşünce silsilelerim..

nedenini ben biliyorum..

ilgilenilmesi halledilmesi  gereken ana konu.. ele alınamadan.. bana düşünmek haram..

ele alınması da benden başka birine bağlı..

etki alanı benden başka iki kişiye yayılıyor.. öyle haraşo örgü.. yalancı selanik karışımı bişey.. o yüzden fikrimi gezdirememekten şikayetçiyim..

ya da  belki bunun sonradan sarışın oluşumla ilgisi vardır.. yani fikrimi gezdirememenin.. fikir oluşturamamanın..

nedeni her ne ise..değişen bişey olmuyor..

ben de yaşanmışlıkları arttırarak geçiriyorum zamanı..

yine de bazı silsile başlangıçlarını not edeyim bu güzel pazartesiden.. sonra geliştirilir belki.. ya da belki bu yazıda hep beraber gelişir..

bir kaçı feysimin bukundan kaynaklandı..

şimdi yılbaşı yaklaşıyor ya..

ben daha altı kutu süsümü / gözüm de doymadı hala bulunca alıyorum/ açıp da ağacımı yapmadım.. kurmadım süslemedim.. yok geç kalmadım ayın sekizinden önce yaptığım olmadı daha önceleri..ama feys sağolsun boş bırakmıyor her yerden santalar kırmızı armağanlar kimisi şimdi kimisi bekle ayın yirmidördünde aç hediye paketleri geliyor.. sanal manal..

sayfam kırmızı yeşil beyaz altın gümüş doldukça.. bana bir yeni yıl sevinç pıtırdanması geldi ki sormayın..

en son bir “yabancı uyruklu ”.. “erkek” dostumdan gelen santa armağanı açtıysam..

karşımda..

=D.. laki santa .. şanslı.. diye not düşüp sayfama ekledim..

az biraz düşündüm eklemeden önce..

bu sayfalar..

tanıdığın herkesin.. aile iş aşk.. yakın uzak.. ast üst resmi samimi içten dıştan herkesin doldurulduğu bi salonda yüksek sesle anons yapman gibi bişi.. o yüzden durakladım..

ama sonra kıyamadım.. ekledim..

gönderen gülerek üstelemiş bi de.. seksisantanı beğendin mi..

çooook dedim.. ama onun bu üstelemesinde ben en çok aidiyet ekine takıldım..

seksisantaM… abdominaller ve adonis kasları olmasa buraya taşımazdım ..

ve evet itiraf ediyorum bunun  yazacaklarımla ilgisi yok.. resme bakın diye sadece.. =P.. bi de gerçekten bir cıvıldama ruh durumunu aktarmak için..

bi de yazının sonrası da bööle gelecek.. pek bir beklenti geliştirmeyin bence..

****

kurşun asker.. deyince ne gelir.. aklınıza..fındıkkıran balesi.. evet.. bi de başka masal vardır ama..

tek bacaklı kurşun asker ve kağıt bebek balerinin aşk hikayesi.. sonunda biri camdan uçar.. ceryan yapında.. diğeri de bir youlunu bulur onun peşinden gider..

ama bunun bişeyi benim aklımı titreştiriyor da.. bulamadım nesi.. masalı bi daha okumam lazım ama ben masal sevmem..

sevdiğinin peşinden kanalizasyona atlayacak kimse tanımam.. ben yaparım.. dım.. diyene de inanmam.. neyse..

masalı bilenler bilmeyenlere anlatsın.. =)

******

telefonda konuştum da bi arkadaşımla geçen..

iroşka dedim sevecen sevecen.. o da bana bi isim takmıştır.. sevgisi taşınca kullanır..

şu adlandırmalar düştü aklıma..

bazen de çok sinir olurum ben bu arkadaşımın bazı yaptıklarına.. ama uyarı cümlemi kurarken de .. aynı adlandırmayı kullanırım rahat rahat..

bana özel hitap kullanan biri var ki örneğin bu aralar..

her kullandığında ben benimle alay ediyor.. ya da aşağılıyor gibi oluyorum.. şu politikacıların suyunu çıkardıkları “sayın” bile daha az çileden çıkarıyodur .. 

mümkünse adlandırmaları doğru zamanlama ile kullanalım lütfen.. geçmiş zamanlarda geçmiş bitmiş duygulardan kalan adlandırmaları günlük yaşama da taşımayalım diyesim geldi..

bi yere demem gerekiyordu.. ayağım alışmış gelip burdan söyledim.. aslında bu kadar açıklama vermeden feyse de diyebilirdim bak.. hem hemen birileri gelir beğeniverirdi..

=D…

dur gidip orda da diyeyim..

****

başka .. bişey yok..

hayat güzel.. yaşam da güzel.. yaşamak da güzel.. istanbulda yaşamak en güzeli..

tadını çıkarıyorum evet.. yeter ki evden çık.. niyetlen.. gerisi geliveriyor.. istanbul bi köşesinde bir kucak açıveriyor..

bu pazar da öyle bir pazardı..

******

iyi niyetle başladım aslında..

fikrim geldi diye oturdum.. ama izlerini bulup süremedim..

 

o yüzden bu yazıyı burda kesiyorum.. gidip biraz feyde ortalığı dürteyim belki yeni fikirler gelir.. =D..

ya da yeni santalar.. =)

7 yorum :

carpediem dedi ki...

yılın başı geliyor öyle mi,
göremiyorum ben öyle baş falan ortalarda.
kaslar maslar
hediye mi geldi sana
bu santana...=)D
bakayım şu masala bir,sonra
gelip o damı açayım da
uçuşsun fikirlerin,düşüncelerin...
ya da cam tavan yapayım sana,istediğin zaman aç
ya da kapa...

.. dedi ki...

kafasındaki kukuletayı mı sevmedim, o salak donu mu bilmem. hem ne öyle üstü başı ruj izi. ı-ıh.. bu sefer sulanmadım resme 8)
ben zaten yıl sonu sevmem. aralık sevmem. kasımdan başlarım kasılmaya. ha zorlama bi coşku arayışında olurum olmasına da.. daha ne ağaç kuruldu, ne ışık yakıldı yani. sadece yılbaşı hediyelerinin paketlerini nasıl süslesem konulu bir çalışma var aklımda ama.. o bile öksüz öksüz duruyor aklımın bi çamurlu köşesinde.
feys de bi türlü samimi olamadı benle. benim yüzsüzlüğüm tabi. hiç yüz vermedim, mesafeli mesafeli 40 yılda bir selamlaşıyoz o kadar.
bi öpiym seni 8)

laleninbahcesi dedi ki...

sana bişi sölim mi, hani yılbaşı ertesi her şeyin yeni yılla birlikte değişeceğini sananlar var ya, ay ben onlardanım valla. Bu duyguya bayılıyorum. Bu feys işini pek becerdiği söylenemez ama seni izliyorum heheheheh keyfini çıkarıyorsun valla.
Ha bende ağacı çıkarmadım hala.


Çook öptüm.

laleninbahcesi dedi ki...

ay nah o koca yorumum nereye gitti yav.

üçtemmuz dedi ki...

senin o güzel kahverengi atların da gezintiye çıkmışlar galiba ataletim...her biri nereye gittiğini bilmeden koşuyor, kuyruklarını savuruyorlar di mi?tam dokunmak istiyorsun, o hızla devam ediyor, sana yakalanmadan.:)
onları biraz daha kendi haline bırak, uysalca sana dönsünler. kimbilir neler biriktirip gelecekler tatlım.:)

gerisini de kafana takma...şurda hep beraber yaşayıp gidiyoruz, tadımızı kimse kaçırmaya kalkmasın...:)

alpernatif dedi ki...

atalet hanım
şu resmi yazının sonlarına koysanız da buraya gelen erkek okurlar daha okumaya başlamadan hamamböceği moduna girmese olmaz mı?
Ayrıca adlandırmalar kırıcı olmadan iyidir bence,hepimiz adlandırılmış değilmiyiz blog camiasında :)

Sedencik dedi ki...

bende hala kurmadım ağacı haftasonu belki...
küçük toplardan alınacak sadece...
her yıl ağacın üstünden aşırıp kendi oyuncaklarını kendileri bulmuş oluyorlar :)
adlandırmalarda...
kimin ve kimi adlandırdığı sorun...
arada muhteşem bir iletişim ve yakınlık yoksa sorun olur tabiki...
sen sevdin bu face i:)
ben kendini değil sadece tarlalarını sevdim...
ama bak karşılıklıymış...
face de beni sevmedi tarlası açılmıyor...sadece şirketin sayfası açılıyor :)
çoook güzel bir gün olsun...
sevgiyle...

Follow my blog with Bloglovin