24 Eylül 2009 Perşembe

..

iki kadından..
esatir-i evvelden ve yakın tarihten..
ve zamanımızın kadınları için.. onlar hakkında yapılan çalışmalardan bahsedelim mi..

hadi..
özlemediniz mi benimle zıplamayı..
düşünce trampolininde..

ilk kadın..
isa'dan hemen iki yüzyıl sonra.. perge şehrinin ileri gelenlerinden bir senatör ile..
artemis tapınak rahibesi bir prensesin kızı..
şehir yöneticisi..
hamisi.. plancia magna..
pergeyi geliştirip güzelleştiren "imar eden" kadın..

o aralar başlayan "panhelenya şenliklerine" katılabilmek için..
birçok başka anadolu kenti gibi..
perge de..yunan hayranı romalı imparator hadrian'ı yunan soyundan geldiğine inandırmaya çalışıyormuş..

bu yüzden muhteşem heykeller salonlar anıtlar da dikilmiş kente..

hehe AB'ye girme yolunda "perge" serbest çağırışımı çınladı içimde .. neden bilmem =P..

ilginç olan.. dikilen ..
yedi mitolojik..yedi güncel.. güncel dediysek isadan sonra ikinci yüzyılda.. güncel..
toplam ondört kahraman heykelinden ..
yedi güncel kahraman heykelin dört tanesinin kadın olması..
yani heykellerin çoğunluğu kadın..
arkeologlar antik çağda anadoludaki kadınları öve öve bitiremiyor..
"Döneme bakıldığında Plancia Magna gibi daha birçok kadının hem üst düzey yönetimlerde yer aldığı hem de velinimet görevleri üstlendiği görülüyor. Kral soyundan gelen kadınların yerel kadınlar tarafından örnek alındığı da ayrı bir gerçek. Böylece Plancia Magna, Perge'nin bir şehir olarak adını, kültürünü, saygın kimliğini yerleştiren ve pekiştiren önemli kişiliklerden biri olarak çıkıyor karşımıza. "
anadolu'da .. kadın olmak önemli ve saygın bir işmiş......

bu antik şehrin ilk kazıları elbette..
soygun şeklinde.. gerçekleşmiş.. yabancılar tarafından..
buluntular yurt dışına kaçırılmış..

sonra..
ikinci kadın geliyor..
jale inan .. geliyor.. tam geliyor..
1914 doğumlu jale hanım..
almanyada savaş yıllarında arkeoloji eğitimi almış..
sonra da pergeyi kazmış..

ilginç bir kadın..
sorun gugl'a..
bir bilim adamının karısı..( o. aralın yazdığı kitaba kahraman olan)
ve güçlü bir kadın..
"Jale İnan 1980 yılında Perge'de bir Herakles heykelinin parçasını bulur. Ama heykelin belden yukarısı yoktur. Bugün belden aşağısı Antalya Müzesi'nde sergilenen heykelin üst bölümünün ABD'ye kaçırıldığı söylentileri dolaşır. Jale İnan, bir dedektif gibi çalışmaya başlar ve izini bulur. Konuyla ilgili olarak yazdığı makaleyle de bu iki parçanın birbirine ait olduğunu öne sürer. Yıllar süren ısrarlı çalışmaları sonunda bu iddiasını kanıtlama fırsatı da bulur. 1990 yılında Boston Mitropolitan Müzesi'nda bir alçı kopyayla iki parçanın birbirine ait olduğunu kanıtlar. "

şimdi bizde imiş heykel..

türkiye cumhuriyetinde kadın olmak.. önemli ve saygın bir işmiş..

....

bunlar gün boyu aklımı oyalayanlar..
iş arasında..

bir de..
akşam dönerken dinlediğim radyo programının şakacı sunucusu sayesinde akşam okuduklarımla birleşiverdi..

o da ne derseniz..

sayın bilim adamları boş durmamış gene ve üçbin onsekiz ile elli yaş arası ingiliz kadınına seks hayatları ile ilgili sorular sormuş..
buna göre ortalama bir ingiliz kadının .. ortalama sekiz erkekle ilişkisi oluyormuş..
ve kadınlar bunların beşi ile alkollüyken beraber olmuşlar..
şunu açalım..
ilk kez birlikte olmaktan söz ediyorum..
bazı kadınlar.. biraz fazla alkole gerek duyuyormuş..
hatta en az iki tanesinin adını bile hatırlamıyormuş ertesi günü =P..

nedeni.. basit..
kadınların bedenleri ile ilgili öz güven eksikliği ..diyor çalışma..

hmm
ama ilginç olan kadınların dörtte üçü..alkollü iken daha az seçici daha az huysuz olduklarını söylüyormuş..
yüzde yetmişbeşi eşi ya da uzun süreli erkek arkadaşı ile birlikte olmadan önce de..
bir iki tek atıyormuş..
yarısı daha keyifli oluyor diyormuş..
bu kadınların yüzde altısı hayatında hiç...
alkol almadan seks yapmamış..

şimdi ingiliz erkekleri için üzülmeye başlayacağım.. neredeyse..
düşünsenize ..bu çalışmadan sonra..
kesin onların da..özgüveni zedelendi.. kesin...
sarhoş olmadan sevişilmeyen erkek olmak da zor olsa gerek...=D

ha bi konu daha var..
o da kadınların erkeklerin hoşuna gitmek için yaptıkları ve işe yaramayan beş şey..

"yıllardır kadınların erkeklerin dikkatini çekme çabaları ile ilgili bi takım çalışmalar yayınlanır da..
esas biz erkekler bir kadının dikkatini çekmeye öyle odaklanırız ki..
hiç bişey dikkatimizi çekmez.. onu gözden kaçırıyorlar bu çalışmacılar " dedi sunucu listeyi saydıktan sonra....

sahi yazının başında ne demiştik..
antik çağda anadoluda.. erken cumhuriyetimizde ülkemde kadın olmak..

e bu teknoloji çağında.. şimdiki zamanda.. neden nasıl.. böyle bir durum oluştu..
dış görünüşe takılmış bir insan kitlesi oluştu...

ne zaman bilmek öğrenmek var olmak arka plana atıldı da..
sadece bedene indirgendi.. kadın ..

hani bedenim benimdir diyordu bi ara..ne güzel..
zaten kendinin olanı yeniden kazanmaya çalışıyordu..
var olmaya..
neden böyle bir sürü duygusu oluştu ne zaman..

ay yok herkes öyle değil.. biliyorum..
ama giderek daha fazlası öyle..
meta edildiği konulara bak kadınların..

ilişki ilişki ilişki.. aşk sevgi..
üffff....

metayız evet..
akıllı ve güzel kadının zaten umuru olmayabilir bu çalışmalar..
o işine bakıyor..
hayatına..
keyfine..
yazdığına okuduğuna..
ama elbet o da..
arada erkeklere de bakmak istiyor..
işte o zaman basıyor feryadı..
erkek yok ..

ortak şikayet..bu..
neden??
çünkü bu tuhaf çalışmalardaki kadını arıyor erkekler sanırım..
aklıyla değil.. benliği ile değil..
duyguları hormaonları feromonları kokruları acizlikleri ile dolaşanları..
barbi bebeksi.. şaşkın.. hayret ifadeli yüzleri ve illa ki ..uzunluk katsayısı ile..
kalkıklık katsayıları üç olan hatunları arıyor olabilirler..

her ne oluyor ise oluyor..olmuş
ne zaman olmuşsa olmuş..
ama erkek çıtayı düşürüyor.. düşürmüş..
erkek o yüzden belki..
artık daha kaba.. kırıcı.. daha saldırgan..
daha rahat.. davranıyor..

ne olsa..
ortalıkta ilişkiyi sürdürmek için çaba gösteren kadın örneği çok..
hatta birçok kadının aynı erkeği paylaşmakla da ilgili sorunu kalmadı toplumda..
eh bu durumda..
kadının "her ne yaparsan kabulümdür".. kavramı içinde..
alkolü çekerim beraber olmak için..
kendimi deönüştürürüm.. dikkati çekmek ve tutmak için.. durumundan fayda....
erkek artık "doğal ortamındaki gibi"..bu da.. tüm çekiciliğini yok ediyor....

peki ya kadın???
içinde bi yerlerde...
antik çağda.. ya da 80 yıl öncede yaşayan ..
kendisinden daha çağdaş kadınları özlemiyor mu??

ben özlüyorum..

14 yorum :

Çağlar dedi ki...

ben ise ne istediğimi bile bilmiyorum. ha kadınlar, evet. hem akıllı hem güzen hem dengeli diyordum. dengeli zaten oksimoronmuş kadında. diğer ikisi de senin yazının özeti. ha var mı dersen, aynı kadının trajedisi gibi, incelersen bu yanda da yok. alacağız elimize kandili insan arıyorum diye koşuşturacağız etrafta yine eski zamanlarda olduğu gibi.

ayrıca, özlemiş miyiz, evet. hiç kopmadan yazının sonuna kadar geldim. içimi açtı mı içerik, hayır. kapadı mı, evet. ama ne yapalım yazı dediğin kendi başına yapmaz onu, kendi fikrinle yoğurunca anca aktifleşir, belki zehirler, belki onarır. olsun, ben okumayı özlemişim. iyi denkgeldi de sakin okuyacak ve özümseyecek vakit oluverdi. bu saatler iyi :)

.. dedi ki...

çok özlemişim bu yazıları.
seni de.
antik çağda yaşayan o kadınları da.... özlemek değil de, imreniyorum sanırım onlara.
dikilen heykeller konusunda, neden 7 tane olduklarını merak ettim ama.
antalya müzesini geçen ay gezmiştim, çok etkilendiğim heykeller vardı, büyüklükleriyle, kaslarının, yüzlerinin biçimiyle...
günümüz kadınlarına gelince... sabah gazetede okuduğum bir haber vardı:
süper vücutlu, güzel mankenlerimizden biri sevgilisiyle 1.5 yıldır birlikte olduğunu ama henüz 1 tokadını "bile" yemediğini beyan etmiş gururla.
midem bulandı benim, gidiyorum seni öpüp.
ama bir de sıkı sarılayım gitmeden 8)

üçtemmuz dedi ki...

hem de nasıl özlüyorum.
ya ama.
akşam haberlerinin sunumuna baksana atalet. Nasıl ciddiyetsiz, bazen korkunç, bazen şıkıdım müzik eşliğinde, sokağa muhabir diye salıverilen insanlar genellikle sulu çocuklar...hiç bir mevzuu, ne kadar hayati olursa olsun sakin, ciddi ağırbaşlı bir şekilde verilmiyor.
sanki herkes çocuklaştı. Tv'de bir bilim kadını ya da bilim adamı sadece karşısna yobaz bir karşıt düşüncedekiyle oturabiliyor.
O zaman da tüm söylenenler sen-ben kavgasından öteye gidemiyor. Hayatlarını düşünmeye adamış insanlar komedi figürü olarak kalıveriyorlar karşımızda.
Hiç bir meselenin temeli umrumuzda değil...çok bağırıyor, çok ağlıyoruz. sulu şakalara gülünüyor. Ne kadın kadın olarak varolabiliyor ne de erkek erkek olarak...kanaat önderleri komik gölgelere dönüştü. dönüştürüldü. herkes çok meşgul. hepimiz. günü kurtarmaya çalışmaktan günü yaşamaya fırsat kalmıyor. gerçekten değerli, düşünen, üreten, yazan, film çeken insanlara hiç sıra gelmiyor. gecenin geç saatlerinde, ya da arka sayfalarda bazen onlara rastlıyorum...aaaa nasıl insanlar da varmış deyip seviniyorum bazen. bütün bu hengamenin arasında net, belirgin, ne dediği belli, amacı olan bir kadın olmak zor...böyle bir kadın ya da erkek olmayı başardıysan bile farkedilmen çok zor. çünkü bahsettiğin şeyler bireysel değil, tüm toplumun arayışı olmalı...yoksa hiç bir anlamı kalmıyor ki...

farmau dedi ki...

Hepimiz özlüyoruz da ataletim ancak bir parça değişmek nasıl da zor gelmiyor mu? Belki de bana öyle geliyor der zıplar kaçarım :))

uctemmuz dedi ki...

anacum ne çok şey yazmışım yukarıya...aaa, şaşırdım. hiç huyum değildir halbuki.:P
güzel bir gün olsun, dileğimi bırakıp gideyim.:)

carpediem dedi ki...

hem de nasıl özleniyor,
bırak ilkçağları...
orta-lise yıllarımı bile
herşeyin değerli olduğu,
kavramların içinin boşalmadığı yılları...=D

verocka dedi ki...

özlemez miyiz zıplamayı.
ilk cümleyi okudum yoruma başlaıyorum. devamını okyup okuyup döneyim. ben öle bi solukta okuyup bi solukta yoramıyorum.unutmadan sormalıyım neden dir ki tarih merakı , daha doğrsusu tarihi kadınlar merakı( şu tarihi kadın şeysi oldumu bilemedim ya )

serbest çağrışım lafına bayıldım .)

neymiş demek ki isadan önce ikiyüzlerde kadının adı varmış
asenacım (rahmet okumalı mıyımki ) kulakların cınlasın
.)
jale inanı goggle de araştımalıyım

sordum

"Kazibilimin kitaplardan değil, kazı yaparak öğrenileceğine inanır, en büyük arzu ve dileğinin iyi arkeologlar yetiştirmek olduğunu"

demiş misal.

neymiş ilgiliz kadınlar neyse :)

alkola konusunu teğet geçip
asıl ilgnç bölüm metaya geçmek lazım

kim getirdi ki kadını bu durma.

yoksa o kim kendisimi.

almm ben nerden bileyim.

demek ki neymiş

iki bin yıl sonra

"kadının adı yokmuş"

bide yüklemek sucu ...

laleninbahcesi dedi ki...

bazı şeyler tesadüf değildir dimii, bu gün trambolinde zıplayan çocuklar gördüm. Atmak istedim kendimi ortalarına. Sonra Perge , 1981 yılında gittim ilk kez, ama senin bu yazını okuyup gitseydim, gözümde çok daha farklı olurdu Perge.

Muazzez İlmiye Çığ yaşca bizden çook büyük, peki hangimiz daha moderniz????

alpernatif dedi ki...

Önce ufak bir düzeltme ile başlayayım
Kitabı yazan Oğuz Atay (Aral karikatürist olan)
Bir bilim adamının romanı
Hocası (ve Jale İnan'ın eşi)Mustafa İnan'ın hayatını anlatır
Kitap "Tutunamayanlar"ın yanında enteresan bir noktada konumlanır ama bir bilim insanının hayatının kitaplaştırılması açısından da göze batan bir çalışmadır
Alınıp okunması faydalıdır

Sonraaaaaaa
Kadınlar içki içmeden erkeğinin yanına yanaşmıyor gibi bir izlenim edindim İngilizlerin çalışmalarından
Türkiye'de de farklı değil durum
Kaç kadının kafasındaki örümcek ağlarını temizleyebilmek için içki içip de beraber olduğunu araştırsak ciddi sonuçlar çıkacaktır
Bizim açımızdan getirsi götürüsü ne peki ?
ikiye ayırabiliriz
birinci grup erkek "horoz" misali
tavuk mu yumurtadan,yumurta mı tavuktan beni ilgilendirmez,içkili miçkili,ben işime bakarım diyen grup
İkinci grup da dertlenen grup
"Ulan bu kadın benimle kafayı bulmadan beraber olmaya dayanamıyor,neyim eksik acaba" diye dertlenen tayfa

Ben mi ?
Bazen öyle bazen böyle :))

Adsız dedi ki...

çağlar'a

insan aramak..
sanırım işin özü..

yanında elbet.. gerdanında bir beni..
kaşları kare.. gözleri.. sürmeli
biraz da dilli olsun..
=P

ve evet özlemişin sen beni..
içi biraz daha az dolu da olsa..
kapanma sen..


****

saklambacım iki noktam..
özlenmeyi sevdim ben de..
imrenilecek bi tarafı da yok.. içi boş biraz..

yediyi arayalım bakalım..
ama bazen de pek pratik oluyor nedenler..
ancak yedi taneye yer varmış .. gibi..
tek sayıda olmaları da estetik klasik bir yaklaşım..
hala tek sayı ile sergileniyor herşey..=)

antalya müzesini yıllar önce gezmiştim..
bi daha gidilmeli geilmeli..

hah bi de kongrelerde..
arkeolojinin misafirhanesinde kalırdık grup olarak..
pek keyifli olurdu lorlu ballı kahvaltılar.. =)
mankenin durumuna üzülmeli evet..
sevindiği şeye bak..
yani ille olacak bi itiş kakış da ne kadar geç o kadar ii demek sanırım bunun açılımı..
sarıl bi de iki de..

*******

üçüm temmuzum..
herkes çocuklaşmadı..
debilleşti..
temel gereksiz.. bilgi gereksiz..
kültür kültür bildiğin tek şey bu diye kızarlardı bana eskiden..

kurtardığımız gün de değil..
diyorum bu karpe diemi anlayamadık diye =)

işin doğru yapsa..
bilerek yapsa..
yetecek amaç olarak da..
o da olmuyor..
iş bilmeyenin ama kılıç kuşanananın oldu..
********

aman aman kurbişim..

zor gel,yor mu bilmem..
olduuun gibi ol derim sana..
devam et..
eminim rol model olarak bile.. etkin büyük olur..

*******
üçüm temmuzum..
yaz anacum..
aten uzun zamandır boşta duruyor buralar..

**********

beyaz gelinciğim..

kavramların içi boş değil..
ama saray soytarısına döndü kavramlar..
=)

**********
verockammm...

tarih merakı .. çocukluktan..
arkeolog olasım vardı.. babam küçük burjuva olaydı..
olmadım hobim oldu..

sonra da..
bu kadınlar neden kendini ezdirir dövdürür metalaştırır..
kuyusunu kazar.. merakı ile..
ek yaptık tarihi kadın merakı doğdu böylece..

kadının adı hükümet gibiymiş..
=) arkaik yıllarda..

jale inanla ilgili az bilgi var.. ne olsa.. medyatik bişi yapmamış..=)

kim? kendisi başlattı ..
deniyor..
güçsüzlüğü .. anneliğinden ..
bakıcı arayışından..

sonra baktı ki başka işe de yarıyor..
burda erkeğin şaşkın düşkünlüğünün katkısını reddedemeyiz..
zamanın gerekliliği ile..
pasif güç kullanma özlemi ile..
oluverdi.. bu günlere geliverdi...

kadın var olan adı yok oldu..
aslında sevginin de yok olduğu gibi..

*********

lalecim..

evet..
trampolinde çocuktan bana..
buduara zıpla sen..=P

ben de esef ediyorum bilgim olmadan gediğim yerlere..

muazzez..
iz bırakan.. her devirde çağdaş.. ve korkusuz..
ama onun da yazılarını dolaştıra.. her halini tevede vere vere yakında..
medya maymunu edip içini boşaltacaklar ilmiye kavramının..
korkarım..
inönüyü unuttun mu
bunak halinde bile çıkarırlardı yazık..

********
alperim natifim..

elbet atay..
elbet ..
unutkan dalgın kafama ver..

erkek her durumda...
işine bakar bence..
dertlenen grup bile..
yeterli bacak uzunluğunu bulsun..
hiç bi derdi kalmaz..
=D..

********
*****
atalet

AxiKedi dedi ki...

Merhaba..çok uzun zamandır Geçkalmadımki den haber alamıyorum..bilginiz varmı ve varsa yazarmısınız bana?iyi olmasını diliyorum..

Adsız dedi ki...

yazıyı okuyunca günümüz kadınlarını bozan şeyin ne olduğunu düşündüm. eski kadınlar için sanki çok daha önemliymiş hem cinsiyetini, hem karakterini hemde yeteneklerini ispatlıyor olmak... o zamanlarda barbi bebek kavramıda yokmuş üstelik. sıfır bedenli kadın hayranları erkeklerde belkide... ingiltere gibi bir ülkede kadınların alkol almadan erkeklerle yatma girişimi tuhaf geldi. ama bence alperin savunduğu örümcek tutmuş cinsel tutuculuktan değil gibi sanki o... onlar 15 yaşında başlıyor su gibi alkol almaya... ilişkiye olan bakışlarıda o kadar farklı ve duygusuz ki... hem 40 ına kadar hayatı yaşayıp keyfini çıkarma dürtüsüde var içlerinde... ben olsam sürekli alkol alan bi adamla o işi yapmak istemem. ama onları, içen kadın ya da içen erkek hiç rahatsız etmiyor... alkole olan bakış açıları farklı bir kere...

evet bende özlüyorum o eski kadınları... aslında eski olan herşeyi özlediğim içindir belkide...

bu blog sahibinin bu tarz yazılarını okumayalı asır gibi gelmişti bana... çok rahatladım çok mutlu oldum söyliim ;)

senay

Adsız dedi ki...

axikedi.. adını sevdim..
geliyorum haber getirmeye..=)

***************

senay..

yazıyorum işte ara ara ..
hem daha bi asır olmamıştır ya.. alt tarafı bikaç ay..=)

atalet
*************

laleninbahcesi dedi ki...

ataletim yav, ben de görünen , ama buraya geldiğimde göremediğim pazartesi yazısı nirdeee

Follow my blog with Bloglovin