2 Nisan 2009 Perşembe

..



bu ilişki işlerini konuşuyorduk..
öyle ortadan..
hani kimin eli kimin cebinde tarzında bir muhabbetti..

demişti ki biri..
hayat bir açık büfedir ..
dilediğini alıp beslenmez..
sana servis yapılsın diye beklersen..
aç kalırsın..

üstelik bir anne.. ve kırkında ve evli ..
düzgün bir kadın..

o zamanlar ..
biraz bezgin..
biraz küskün..
biraz saldırgan..
biraz kandırılmış..
biraz aradığını bulamamış..
biraz ihmal edilmiş..
biraz da yorgun..
ortaya karışık bir durumdaydı.. ruhum..

doğru dedim..

tartışmasız..

bir süre de.. dilimden düşürmedim..
ama ne açık büfeye el attım..
ne bişey..
sadece buna hakkım olduğunu ifade etmek..
bana iyi geliyordu..

hem daha az yadırgıyordum..
açık büfeden otlananları..

süperdim..

sonra elbet..
yaşam boş durmuyor ya....
bir sürü şey yaşandı..
önceliklerim bir sevdiğimden diğerine kayarken..
işyeri saatlerimin uzunluğu da eklenince..
gene ben arka masalarda..
kaldım..

ama büfe sonsuzdu..
ayrıca masada yeterince yiyecek vardı..
iyiydim yani..

ve o dönemde..
ekler yapmaya başladım..
ama doğru istediğini servis yap..
ama..
başkasının tabağından çalma..
ama itiş kakış yapma..
ama..o ama bu..

eh hani açık büfe..??

dört gündür..
peşpeşe karikatürler yayınlıyorum..
pisideki kayıtlıları sadece kendimce bir sıraya koydum..

bir başka final de.. olabilirdi.. o da var..
oğlan annesiyle yemek yiyor..
babasının yeni kız arkadaşından bahsedip duruyor..
kötü şekilde..
annesi hep deme öyle deme böyle diyor..
ama sonunda..
ben döverim onu diyor.
ve kadın eriyip akıyor bir anda..
canımmm diye..

sizlerin yorumlarınıza da baktım..
bir.. dünya hali olabilir.. yaklaşımı..
alttan alta bir kızgınlık..
alttan alta.. bir atalet neden bu konuya takıldı endişe ve üzüntüsü..
ve finalde..
aleni bir işte oh.. bak.. sevinmesi..

benden ilham alıyorlar diyeceğim..
narsisism olacak / hayır megalomani değil işte.. bi kere..
özellikle seçtim.. bu sözcüğü=P/
alperim gergin hocam bööle bi bulaştı bu konu ortaya..

ben kendi fikrimi diyeyim..

dürüst bir dünyada yaşasak..
insanlar aşık olur..
birlikte olur..
zamanla başka birine aşık olursa..
ayrılırlardı..

dürtülerimize uygun yaşasaydık..
dağ sıçanları gibi.. feromon nereye götürürse.. o kadar.. o kişiyle.. oracıkta beraber olur sonra..
günlük yaşama devam ederdik..

ama böyle değil..
birine aşık olup..
evlenip.. düzen kurup.. belki üreyip..
mal mülk iş sahibi olup..
sonra dışarda başka ilişkiler kuruluyor..
farklı partnerlerle .. ya da aynı partnerle..
anlık.. birkaç günlük..
ya da kalıcı ikinci yaşamlar..
neden..

kurallar ve yasalar var diye mi..
evdeki düzen değişti diye mi..
evdeki xx yaşlandı diye mi..
kadın aynı düzen aynı.. xynin zevki değişti diye mi..
xxnin ilgisizliği nedeniyle mi..
xyden intikam almak için mi..
sahip olunan kişinin çekiciliği bitiyor diye mi..
birlikte yaşamaının getirdiği sorumluluklardan sıkılınıyor diye mi..
duygularını canlandırmak için mi..
bilinmezin çekiciliği mi..
birisi için belirli bir zaman ve eylem için hazırlanmanın hazzı için mi..
kendini yeniden çok istenir hissetmek için mi..var diye mi..
herkes yapıyor diye mi..
yapabiliyor olduğu için mi..
fırsat çıktığı için mi...

hepsi ve başka nedenler..
ama aynı anda değil.. elbet..

iki cins için farklı ve ortak nedenler var..
iki cinsin de "ebru"lanmasının farklı tarzları olduğu gibi..

bunları incelemişler zaten psikologlar
altyapı.. fırsatlar.. kişilik.. gibi etkenleri de hesaba katarak..

aynen.. çiftlerden birinin..
diğeri tarafından aldatıldığını öğrendiğinde..
hangi duygusal tepkileri verdiğini inceledikleri gibi..
ve ne tepki verdiklerini..
ya aldatan kişinin.. geçirdiği duygusal safhaları...

ama psikolojide .. henüz..
konuyu bilmek..
çalışmaların sonuçlarını bilmek..
yaşayanların yaşamını tedavi etmiyor..

kimsenin kendini tamir edişi.. diğerine fayda etmiyor..

herkes kendi kitabını yazıyor bu işte..

bu yüzden dünyanın en eski konusu..
en çok konuşulan konusu..

tek yaşam varken..
o da prova değilken..
ancak kendimiz.. kendimiz için bişeyler yapabilirken..
üstelik bunu hep söylerken..

ben gene de bu konunun bağlanamayacağını düşünüyorum..

en iyisi..
iç güdünle vicdanını ve duygularınla sağduyunu dengelemeye çalışarak yaşamak..
galiba..
gerçekten bilmiyorum..

ama bu akşam..
belki de öfke ile..
belki de yorgunlukla..
belki sadece kendme acıma ile..

saçma sapan ve yüzeyel bir aşk komedisinin sesine tahammül edemeyip..
uyumadan önce.. skya..

hayat bu değil..
hepsi yalan..
ne dürüstlük..
ne aşk.. ne sevgi.. ne bağlılık.. en aile.. ne sorumluluk duygusu..
hepsi yalan..
en azından benim hayatımda yok..

dediğimi biliyorum.
ve o an .. doğru söylemekteydim..
sanırım..
galiba..
bilmiyorum..

nasılsa gene açılır bu konu ..
o zaman karar veririm..
sonra da değiştiririm kararımı...
**********
şarkı da denk geldi..

o kadar haksız ki..
uygunsuzluk hissetmek zorunda kalmamız..
nerde empatin
uyumsuz hissediyorum
bu "kit"i giyerken
beni kopyala
bedelim bu..
özgür ..
ben şart koştuğumda
hile yapmakta..
özgür..

benim öncelik hakkım bu..
sana söylüyorum..
ben şart koştuğumda hile yapmakta özgür..
böylece sürer gider..
ne bulduğumu söyliyeyim mi...

seks satar
her gece ve her gün
böyle olacak
seks satar
neyi kanıtlayacaksın..
seçmen gereken tüm hayatın olduğunda..

oyunu oynuyorsun..
beni evcilleştiriyorsun..
bir kişiliğim var benim..
yanıltmaca olması umurumda değil..
bu çekiciliği kullanmanın ..
nesi kötü..
biraz ten gösterirsin..
mutlaka zayıf olursun
özgür ..
ben şart koştuğumda
hile yapmakta..
özgür..

benim öncelik hakkım bu..
sana söylüyorum..
ben şart koştuğumda hile yapmakta özgür..
böylece sürer gider..

Image Hosted by ImageShack.us

11 yorum :

kumhavuzu dedi ki...

alaka??
adam mazbatasını alır almaz bizim aşk heykelini kaldırmış..Sadece yerli değil turistlerinde çok tepkisini almış.....

biz ne zaman heykelli sokaklarda yürüyebilcez?
ne zaman çiçekler sadece sıradan..dikilmeyecek..

Adsız dedi ki...

çiçekleri yolmayı bıraktığımız zaman..

atalet

Adsız dedi ki...

Simurga seslensem burdan acaba
anlar mı?

Belki haklısın.
Belki de zorlamakta fayda vardır.
Belki birgün birinin aklına düşer.
Belki de çivi gibi çakılır ne dersin?


Sanırım borusunun öttüğü yerde konuşuyor ataletiniz.

Zurna zırt derken üstelik.
İyi kararlar karışık kafalardan çıkar mı sizce?
Belki de gene kaçacaktır daha önce kaçtığı gibi.
Belki kendinden, belki herşeyden...

geçkalmadımki dedi ki...

İyi kararlar karışık kafalardan mı çıkar bilemiyorum ama Ataletin kafasından çıkan kararın iyi olacağına eminim..

"iç güdünle vicdanını ve duygularınla sağduyunu dengelemeye çalışarak yaşamak..
galiba.." demişsin ya..

öyle yaşarken iyi karar da kendiliğinden gelir zaten..

zaten aslında bir çok konuda iyi karar göreceli diye düşünüyorum ben..

Sevgiler Ataletim
şöyle bi sarılıp bir öpücük alsam dost yanağndan, bana iyi gelir.. izin verirmisin..

laleninbahcesi dedi ki...

yalnız bir şey var, dünya hali olabiliri bi tek başkalarının başına gelince söyleyebiliyoruz, bizim başımıza gelince neden ben oluyor bu.

Ben bi de şu açık büfe olayını hiç sevmem, hep aç kalırım. Oldum olasıya ortaya servis edilen şeyleri yiyemem ille de tabağıma servis , Anladın sen onu. Öptüm ataletim

carpediem dedi ki...

sonuçlandıramazsın,
bazı konularda,
istediğin kadar uğraş didin,
ulaşamazsın ...
hayatta öğrendiğim şeylerden biridir,
insan yarasını kendi tamir eder,
eğer paylaşırsan isen arkadaşlarınla ,senin duymak istediğin şeyleri söylerler...
ama bazı dostlar gerçeği söyler
işte
sen o anda sevmezsin o dostunu,
sonra farkına varırsın onun gerçeği
söylediğini...
düşünürüm bazan yaşadıklarımız acıtsa da ,sevindirse de,
olmasaydı onlar
biz olabilir miydik acaba?

kayipsimurg dedi ki...

*İyi tanırım simurgu. Anlama yeteneği fena değildir, genelde ilk seferde anlar:) gerçi biraz saf, salak tarafı da vardır ama...

*Bi de senin bunu yazmana sebep olan yorumu da buraya asmalı mıydı diyorum...

*"Belki birgün birinin aklına düşer.Belki de çivi gibi çakılır ne dersin?" bu soru için cevabım Nazım Hikmet'in dizelerinde.. "Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin, midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı ve rahat...diyor ya hani...Biz o çivinin muhatapları böyleyiz işte...

*İyi kararlar karışık kafalardan mı çıkar? Bilmiyorum. Ama kafan bu kadar karışıkken radikial kararlar alma diyen de sendin bana:)

*Atalet borusunun öttüğü yerde konuşacak elbet, doğrusu da bu değil mi?
Biz sahada değiliz. İzleriz. Adımız izleyici çünkü. Atalet çıkıp kendi oyununda oynayacak her birimizin kendi oyununda oynadığı gibi..
*Kaçmak.. Ben ataletin kaçtığını hiç düşünmedim. Çoğu kez gölgelerden kurtulmak için ışığı söndürdü. Bu defa da gölgelerden kurtulmanın yolunun bu olduğunu biliyorsun. Gölgelerden kurtulmak istiyorsan ışığı söndür. Karanlıktan korkmadan, cesaretle..

saklambaç dedi ki...

istediğimiz tek olsaydı hayatta, ne kurallar, ne kanuni ve ahlaki yasalar engel olabilirdi istediğimizi yapmaya. karmaşa yaşadığımız durumlarda asıl sorun istediğimiz tek ve kesin olmaması sanırım. bir tarafımız bişey isterken bir tarafımız başka bişey istiyor. hem değişiklik hem alışıldık, hem heyecan hem güven, hem yeni hem eski... ne biliyim işte. sanırım hem pasta yiyelim istiyoruz, hem pasta hep yanımızda dursun.
bence. böyle.
nerde aklım karışsa, bakarım ki isteğim tek değil.
bilmeym ötesini.
öperim ama sarıla sarıla.

sedencik dedi ki...

''neden''lerin açılımları senin yaptığın gibi tutarlı ve mantıklı olsa...
sanırım ikincil yaşam yada aldatma veya aldanma hiç olmazdı gini geliyor...
sevgiyle...

alpernatif dedi ki...

Önce buraya yorum
Tek yaşam varken
O da prova değilken

ben bittim bu lafa
eridim derler ya öyle

yıllardır aynı şeyi söylüyorum

tek yaşam

tek fırsat

ve belki "keşke" sözcüğünden korkum da bu yüzden
hatta belki de demiyeyim

bu yüzden
çünkü başka yaşam yok
olduğu olacağı bu kadar

ve bu kadarlık içinde kendi kendimizi sorgulayp duruyoruz

neden sorusunun altına bir sürü neden sıralamışsın ya (iki nedeni bu kadar başarıyla aynı cümle içinde kullandığım için kendimi takdir ettim,çünkü de diyebilirdim)
o nedenlerin hepsi doğru
liste uzatılabilir
ancak aynı anda değil elbet sözüne katılamayacağım
bazen hepsi birden bile olabiliyor
(abarttım :D)
hatta insan ortada bu sebep olmasa dahi sebebi kafasında vicdan rahatlatmak için yapabiliyor
"yaptım çünkü" cümlesiyle başlayan hesaplaşmalar peşinden yukarıdaki sebepler silsilesini getirebiliyor

ama ne diyorum
insanız
yanlışlar bile bizimle güzel :)

uctemmuz dedi ki...

çorba bir durum bu...düşünürken bile öyle, hele yaşarken.
soru şu olmasın?
şu anda mutlu muyum?
huzurum var mı?

Follow my blog with Bloglovin