5 Şubat 2009 Perşembe

..




eğer üçden fazla ise koleksiyondur... derler..
bu durumda..
benim birden fazla koleksiyonum var ..

daha önce da anlattığım kitap okuma serüvenleri..
bana alına çocuk kitaplarının yetişmediği..
okumaz da yer gibi kitaplarla haşır neşir olduğum zamanlarda..
annemle babamın kitaplıklarını talan ettiğim zamanlarda..
alışkanlıklarım oluştu

alışkanlıkların .. güven veren bir yanı vardır..
eğer yaşantımızı kısıtlamaz.. yöneltmezlerse.. keyif katarlar..
bunu ilk.. 18liğe gebe iken farkettim..
bir yerlere gidiyorduk.. yanımdakine.. ben ocukken biz.. her hafta.. her ctesi. diye yürüdüğümüz yoldaki.. kitapçıyı.. sinemayı.. lokantayı gösterirken.. birden o zamanlarda düzenli olarak yapılan şeylerin..
çocuk ben'e herşey yolunda.. bir sorun yok.. yaşam normal akışında.. mesajı verdiğini ve güven verdiğini..
ondan böyle coşku ile bahsettiğimi farkettim..
ve böyle cümleler kurabilsinler diye.. uğraştım benim velets..
ha başarabildim mi hayır..=D..
özgür ruhlu ve maceracı benimkiler.. belki her çocuk böyle.. şimdi..
yine de dönem deönem değişen kısa ya da uzun süren bişilerimiz oldu..
her pazar sosis patates film gibi..
her akşam birliktekitap okumak gibi..her ay kitapçı ziyareti gibi..
her ay tek çocukla anne kız günü.. anne oğul günü gibi..

şimdi her an tartış.. çatış.. kim daha zeki ve laf sokucu onu bul..
günleri düzenliyoruz..52x7x24...=D..

ben kuşesi bozulur kuverini çıkartmadan okunduğu..
sayfa işaretlemek için.. kuverin sayfanın arasına sokulduğu.. ya da kapağa takılı ipek ayracın kullanıldığı..
not almak için kitabın yanına arasına bir de ufak defterin konduğu.. her okuduğum kitabın.. ana fikrinin sorulduğu.. ara ara kitapta anlatılanların tartışıldığı..bir evde edindim alışkanlıklarımı..
bir de.. gizlice vaktinden evvel okumalarım vardı..
çocuk kitabının arasına sakladığım..
pol ile virjini..
dezire.. jozefin..
fareler ve insanlar.. genç kızlar =p...
ya da ders kitabının arasına sakladığım..romanlar..

yatağın yanına yere yatıp.. içeri giren birinin birden göremeyeceği bir köşede..
o zaman okurken birden odaya biri girince.. kıvırıvermeler kitabı yatağın arasına atıvermeler başladı..
hor kullandım kitapları..üzerlerine yazdım.. kocaman ünlemler çizdim..

sonra cep kitapları geldi..
maliyeti düşük.. dolayısıyla daha çok kişiye ulaşabilen kitaplar devri..
gerçi eskiden de karton kapaklı kitaplar vardı ama cemal bey titiz adam .. üçünü beşini birlikte ciltletirdi..

kitap ayracı da edinmeye başladım.. işte tepede söz ettiğim.. koleksiyon da o..
şimdilerde karton kapaklı kitapların arka kapağının içine kıvrılan ve koparılıp ayraç olarak kullanılabilecek bir bölümü var..
ve geçen yıldan beri.. ufak bir fiyat farkı ödersen... ciltli kitaplar da basıyor bazı yayın evleri..
hani kendimi şımartayım dersen..=)..

okuduklarımı en çok annemle paylaşırdım..
önceleri onun benim okuduğumla ilgilenme ve beni denetleme niyetine başlattığı bu alışkanlık..
sonradan bir keyfe dönüştü..
onunla paylaşamadığım ilk kitabı bitirdiğimde.. ... geçelim bunu..zamanla da özleme dönüştü diyeyim..

yabancı ülkelerde kitap okuma grupları var..
aynı dönemde aynı kitabı sonra bir araya gelip.. tartışıyorlar..
yazarı.. öyküyü.. belirli paragraları .. hatta yazarın bir sözcüğün yerine neden bir başkasını tercih etmiş olduğunu .. böylece aslında neyi vurguladığını.. kitabın geçtiği dönemde.. doğal olan bir davranışın şimdi nasıl kaybolduğunu..
bir kalıbı var mutlaka bu konuşmaların ama tam da bilmiyorum..

bize.. bir kitap adı ve özetini çıkarmak ödevi verilirdi okuldan..
şimdi bakıyorum.. özel bir sayfa veriyolar..
kitabın adı.. yazarı.. yayın evi.. kaçıncı basım olduğu.. ilk basım tarihi..yeri..
kitabın özeti dışında.. karakterler.. hengisini sevip sevmediği nedeni..ı beğenip beğenmediği.. nedeni..
de isteniyor çocuktan..

18lik minikken.. oliver tvist hazırladı.. en sevmediği oliver.. en sevdiği faginin köpeği imiş..=P
ne anlatılıyomuş.. salak bi çocuğun ağlak serüveni..
çekirdek de.. şeker portakalı için..
öö bunalım.. çok ağladım demişti..=)
geçen sene.. yanda bağlantısı olan şelfariyi bulduğumda ve tüm tanıdıklarımı davet ettiğimde.. belki oradakiler gibi bir grup kurar biz de paylaşırız diye düşünmüştüm.. fikirlerimizi..
ama olamadı.. ben de unuttum gitti..
aslında bir kitaptaki olaylara verdiği tepkilerle ..tanıdığımızı sandığımız kişilerin..farklı yönlerini de tanırız.. diye düşünüyorum her zaman..
ama konuşurken dostlarla.. okumamış oluyorlar o belirli kitabı beğendiğini duyunca alıp okusalar da..
yaşam öyle hızlandı ki.. kitapla ilgili konuşma.. bir daha karşılaştığında unutulup gidiyor..
günlük yaşamdan dostlarımdan biri ile ilgili..kitap sohbeti olarak...
bir tek anım var.. inci asenanın kitabını okuyup bayıldığımda..
seyahat kitabı olarak önerdim ..
soran bir xx dostuma..
ben şair kimliğinin.. duyguları dile getirme becerisini..
nasıl düz yazıda bir ayrıcalık getirdiğini düşünmüştüm..
o ise olaylara öyküye bakıp..
"senin son zamanlarda sıkılman .. kaçıp gitme duygun var ya.. ondan bu yaşamını yeniden kuran kadın öyküsünü sevdin sanırım" demişti.. dile hiç takılmadan..
doğru muydu .. kısmen .. ama tek neden o değildi..
muhtemelen gitmek için..
seçilen tarzın da önemi vardı... gittiği yerler yaptığı çılgınlıklar.. seçtiği hobiler..
gibi.. ama bunları konuşmaya bile fırsat olmadan konu değişti..

dolfinim hadi okuma etkinlik grubu kuralım dediğinde işte bundan sevindim..
eş zamanlı okuyup..
konuşacağız..
herkes kitabın bir ucundan etkilense dile getirse..
didik didik ederiz kitapları =P...gerekirse yeniden yazabiliriz..=D..

teşekkürler dolfinim.. yengecim..

azız pek azz..
ama bloumuz var..
okunan kitaplarımız var..
katılanlara açığız..
yan tarafa tıklayınca okuma blouna gidilebilen bir benır ekledim.. dileyen benırı eklesin duyurmuş olur .. dileyen katılsın.. seviniriz.. dileyen okuduğu bir kitapla ilgili görüşlerini göndersin.. biz ordayız okuyoruz..paylaşıyoruz....


Image Hosted by ImageShack.us

14 yorum :

.. dedi ki...

yapışkanlı post it şeritler kullanıp sayfanın orasına burasına yapıştırmaya başlayınca, fast food gibi oluyor.
kitap okumaya okumayı öğrenince başlamıştım ben de. gizli gizli okumadım ama. kitap okuyacağına ders çalış demediler sanırım bana hiç. pek çalışkan bi öğrenci olmasam da sınıfta kalmayacak kadar çalışırdım zaten ders de.
şimdi, bir hafta sürem var ama henüz kitabı alabilmiş değilim 8( işler biraz sıkıştı şu ara.
hafta sonu alıp başlıycam bakalım.
yetişme gayretindeyim. 8)
ha bi de günaydın der öperim ataletim.

kayipsimurg dedi ki...

Bu durumda ben fotoğraf makinesi kolleksiyonu yapıyom :)
Bi etkinlik, bi katılma, bi beyan zorunluluğunun olduğu yerde ben yokum. Benim kitap okumam hiç bi şarta bağlı değil. Her koşulda okuyabileceğim gibi bazen haftalarca tek satır okumayabilirim de. Bi de bişeyi, bi konuyu, bi yazarı zorlamak bana uymaz. O dönem hangi konu ilgimi çekerse o konuda tez, antitez birlikte okumaya çalışıyorum.Ya da bi yazara başlayıp bütün kitaplarını bitirene kadar durmayabiliyorum. O yüzden yok yazılacağıma raporlu sayılayım ben en iyisi.

alpernatif dedi ki...

hayatta bir şeyi beceremedim
hani kitabın güzel yerleri çizilir ya
elim varıp da kitabı bir türlü çizemem
sanki bir şeyleri kirletiyormuşum gibi gelir
ama yapanlara da çok özenirim
çünkü kitaptaki bir şey için geri döndüğümde tüm kitabı alt üst etmek zorunda kalırım

dolfinin etkinliği çok güzel oldu
oldu da
kim nasıl vakit ayıracak du bakalım
(masumiyet müzesi 2 haftadır elimde sürünüyor. bir de sevmedim ki elim gitmiyor. ama yazılmış,emek verilmiş,bitirmek de lazım.iki ara bir kitap pozisyonları)

Kedi Narnia dedi ki...

ay ben çok heyecanlıyım bu etkinlik için... şimdi azız evet ama ilerde hiç tanımadığımız yeni blogcu dostlarımız olur belki :)

okumak için birşeylerin beni zorlaması gerekiyordu... yoksa herkesin tercihidir istediği kitabı istediği zamanlarda okuyor oluşu. bende öyleydim çünkü... ama 15 günde bir ortak dostlarla fikir beyanında bulunmak adına bir kitap bitirmek o kadarda kasılcak bir durum gibi gelmiyor bana... masumiyet müzesinin ilk 100 sayfası alperi çekmediyse eğer sonrasıda çekmezmiş gibi geliyor! :P ( lol! )

kayipsimurg dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

şu ayraçlarla barışmadı yıldızım...ilginç bulup aldıklarım, süslü ve şık hediye edilenlere rağmen barışmadı...
tüyapta her kitabın içine destelerle koyarlar...
eve gelince ilk işim hepsini toplayıp vermek olur :)
sevgiyle...

Ece dedi ki...

Bize de verilirdi özeti çıkartılması istenen kitaplar..
Benim çok okuduğum yıllar geride kaldı. Şimdi elime aldığım bir kitap tekrar hamur hale gelene kadar bitirilemiyor.
Özendim çok. Sadece takip edebileceğim bu yüzden.
Haa...bi de vatana millete hayırlı bir katkım olsun diye sayfama ekleyeceğim(becerebilirsem).

Bi de gidip minnoşu kutlayayım ben.

Adsız dedi ki...

bu yazıda, kitap ayraçlarına takıldım en çok...benim de koleksiyonum var (3'ten fazla olunca koleksiyon deniyordu değil mi?) Hatta yukarıdaki resimde görülen İznik kalyonu desenli bir tane var. Bir de gene resimde görülenden şeffaf, arası yapraklı olan var...Ve de en çok sevdiğim, Nallıhan oyası ayracım var. Haftasonu yokum ama, önümüzdeki hafta ben de fotoğraflarını çekip bloga koyayım da nispet yapayım bari. Tabi şunu da eklemeden geçemeyeceğim, bunların hepsi bir kutu içinde saklayıp arada sırada "ne güzel ayraçlarım var" diye bakmak için. Kitapların arasına koyulmak üzere ayraç niyetine sıklıkla kullandığım nesneler: toka, tarak, şehirlerarası otobüs bileti, denizotobüsleri bileti, kalem

geçkalmadımki dedi ki...

Ataletim, senin bu yazını okumadan yazdım sayfama o yazıyı..
yani okumayı çok severken bolca okurken ne olduda artık okuyamıyorum diye yakınan yazımı seni okumadan yazdım, yarama tuz bastı şimdi bu yazın ..
Sevgiler...

bitti dedi ki...

masumiyet müzesine bugün başladım
kitap da çizdiğim yerler oldu ilk sayfadan
bu kadar mı gereksiz şeyler yazılır babında
40. sayfadayım fekat zor gibi nese değerli yorumlarımı bitirebilirsem yerinde ve zamanında yapıcam
ama bunların çok çok ötesinde bişi dicem bu yazı ile ilgili

çekirdek ve 18lik şimdi tabiki özgür ruhlu olacak ve bilmeyecekler yaptıklarının kıymetini ama eminim ebeveyn olduklarında onlarda aynı çabalar içinde olacaklar çocukları için çünkü bunun tadını çok ii bilecekler...hep tebessümle anımsayacaklar ve sana çoktan da çok minnettar olacaklar=)

ne tatlı kadınsın sen yahuu...bi de şu koleksiyonda feci gözüm kaldı...kaybolan filan olursa benim nazarımdandır itiraf ediim=)))

geçkalmadımki dedi ki...

yine ben şu kitap ayracı kolleksiyonuna ben de bayıldım.. bende de 3 ten fazla var, demekki koleksiyon sayılır.. en sevdiğim de hani sözünü etmiştim senfoni sanatçısı kızım ve damadım var ya, onların düğün davetiyesi..
kendileri de birer kitap kurdu olduğundan davetiyeleri de ayraç olmuş.. senin için saklayabilirim bitane :)
sevgiler...

Adsız dedi ki...

selamlar ,sevgiler ,saygılar cümleten atalet abla o kadar güzel bi yazı ki sağolasın kutluyorum sizi ve DolphinBlue'yu önayak olduğu için bu etkinliğe en kısa zamnda bakıcam kitap okumaya bayılıorum,ayrıca gazete ve dergileri de çok seviyorum yani elime ne geçerse okurum:)

Adsız dedi ki...

ayrıca ayraçlarınız çokk güzel bol kitaplı günler diliyorum herkese

kumhavuzu dedi ki...

bu konuda özhakiki aslan burçdaşım simurg dile getirmiş düşüncemi:)

Follow my blog with Bloglovin