23 Temmuz 2008 Çarşamba

..

haberi yok saime hanımın ..
ama aslında abilerinin bir derdi var zaten..
fazla büyük gösteriyor ve fazla beyaz..
fazla güzel bir genç hanıma dönüşmüş durumda saime hanım..

ilk adeti olmak ne kadar zordur..
analı babalı evlerde bile..
hele 3 erkekli evdeki saime hanımı düşünün..


o zamanlar birçok evde.. bu iş için bezler havlular hazırlanırken kızlara..
ve ilk adet olan kıza aklı başında olsun diye..
tokat atılırken...
gaz beze sarılı..
pamuktan yapılmış.. ve kutulanmış..
isviçre malı hijyenik bez buluyor abisi onun için...

maaş aldığında herkese birşeyler alırmış..
ve keyifle birlikte açarlarmış paketleri..
ama o ay abisi paketini verip....
saime.. sen bunu odanda aç..
diyor..

saime hanım açıyor bakıyor kırmızı bir karton kutu..
içinde de bunlar..
anlamıyor ne olduğunu..
sonradan abisine soruyor..
o da..
zamanı gelince bunlara gerek duyacaksın..
o zaman anlarsın.. ne olduğunu diyor..

anası babası başında bir kız olmanın lüksü içinde..
bana ilk kutumu.. vermesi gerektiğinde.. anlattı bunu bana..

bir de 19 mayıslarda..
paçası büzgülü siyah şort çekiyor..
paçalar zaten kısa ama hanım bi de iyice sıvıyor güzel görünecek şekilde..
vüzerine de karpuz kollu beyaz gömleği giyiyor..
resmi geçitlerde bayrağı her zaman en önde o taşıyor..

e zamanın milasında..
herkesin ağzı açık kalıyor bu güzellik geçerken..

meğer fısır fısır talipler çıkmaya başlamış saime hanıma..
abileri..
o daha küçük okuyor der geri gönderirlermiş..
e bi de bizim hanım okulu kırınca..
resim dersi gibi bir bahane ile de olsa..

iki abi demişler ki..
bu iş olmayacak biz bu kıza sahip çıkamayacağız..
en iyisi....

işte o aralar evde bir yandan küslük sürerken..
bir yandan bir alışveriştir gidiyor..
bir gün yün yatak denkleri geliyor eve..
bir gün yorganlar çarşaflar..
saime hanım küçük kardeşine soruyor..
noluyor??
o da dalga geçiyor..
seni evlendirecek bunlar..
çeyiz düzüyorlar sana..

ağanın oğluna gidiyorsun..
hadi gene iyisin diyor.. =P

ağlıyor yatakta saime hanım..
geceleri..
ama küsler ya..
gidip bir şey diyemiyor..

derken bir gün..
yolda başı önde giderken..
önüne.. şak diye birşey düşüyor..
bir sarı gül goncası..
sarışın kadın ya..
e adamda sarışın güzele bakıp..
aşkından hasta olmuş.. meğer..

nasıl gülerdi..
o günleri anlatırken..
şırakk diye önüme sarı gül attılar benim diye..
o ne mi yapmış..
üstünden atlayıp devam etmiş.. yoluna..
içinden korkudan ölürken..
dışından aslanlar gibi..

bir de.. ev sahibesinin üniversitede istanbulda okuyan oğlunu anlatırdı..
yaz tatilinde eve gelmiş..
annesi de oğluna pijamalar dikmiş..
meğer o ara moda değişmiş..
pijamalarda .. pantalonlarda paçalar daralmış..
anne eskiden bildiği gibi.. bol bol biçivermiş paçaları..
delikanlı başlamış homurdanmaya..
benim bir mevki-i içtimaiyyem var ..bol paçalı pijama giyemem diye..

çok gülerdi..
ve bizim evde..
birisi saçma bir nedenle ukalalık ettiğinde..
hemen cevabı hazırdı..
benim bir mevki-i içtimaiyyem var.. bol paçalı pijama giyemem..

bir de hakim amca öyküsü vardı gene milasdan..
hakim amca biraz.. kılıbık..
karısı resmen dövüyor adamı tepesi atınca..
karısın adı hacer.. ama şapkalı a.. haacer hanım deniyor yani..
bir gün öğlen yemeğine geliyor hakim bey gene eve..
domates çorbası var.. ama biraz sulu olmuş..
tatsız tuzsuz..
adamcağız bir iki kaşık alıyor..
ama ııh bırakıyor yemeyi..
ne o?? diyor eşi..
yemedin..
haacer hanım.. biraz cırcıvık olmamış mı sahi?? demesiyl e..
haacer hanımın kepçeyi kapıp adama doğru hamle etmesi bir olmuş..
adamcağız şapkasını pabucunu kapıp kaçmış evden sokağa..
yemeden sopayı..
ama içinde kalmış..
gitiş..pencereyi tıklamış..
hanım perdeyi aralayınca..
seslenmiş..
kaçmadan önce yokuş aşağı..
-haacer hanım haacer hanım.. keyif benim değil mi??
cırcıvık da derimm.. zırzıvık da derim..

sonrası.. özel hayata girer.. bilmiyorum..
ama gene bizim evde..
birisi durduk yerde.. haacer hanım dedi mi..
bilin ki.. bir şeyi beğenmedi.. geliyor eleştiri..=P....
************
meraklısına..
mevki-i içtimaiyye= sosyal çevre demek.. komik olan sanki üniversiteye pijama ile mi gidecek demeleri..=P
************
hangi tarihler.. 1936larda milas.. 1938lerde de oradalar..
atatürk öldüğünde ağladıklarını anlatırdı..

daha öncesinde.. abileri ile tartıştığında..
ben de atatürke giderim beni evlat edinir diye tehdit edermiş..
ödleri patlarmış..
abilerin.. atamızın o zamanlar da çapkın olduğu bilinirmiş..
ve yine de sevilirmiş..
beden eğitimi giysisini çok iyi anlatabilme nedenim..
gördüm o pozda resmini saime hanımın ..
ama sonra yok etti onları sessizleştiği dönemlerde..
sizin için benzer bi kıyafet aradım.. tesadüf..
farah dibanın ki çıktı =)..

a aynı posda saime hanımın sarışın resmini gördüm ben.. =P
hayal edin işte siz de..


*************
hala hüzün.. kırılan geri gelemeyecek ama yazmak bana iyi gelecek o belli..
hem başlamışken devam etmeli..

14 yorum :

Adsız dedi ki...

Önce;

Aaaaa diye kendi kendime
bi inleyiverdim :)
Demek o zamanlar da
Kotex markası varmış
vayy bee diye :D
Çok şaşırdım buna ...

Ya bi de Ataletim..
Ne kadar şanslıymış
Saime Hanım abileri döneme göre sanki daha bi ileri görüşlü,
modern ve eğitimli diye...

Lambaya takıldım bunun yanı sıra ...

Sen yazdıkça
ben okumaya devam ederim biliyosun :)
Hadi bakalım...
Muckkk ..

alpernatif dedi ki...

Diyeceğim,diyemedim
Dilimin ucunda

Ben buna kendi yazdıklarımda kusma derim
Kötü anlamda değil
İnsanın içinde biriken şeyleri bir anda dışarı anlatmasıyla ilgili
Ama her zaman biriken konu olmuyor dışarı çıkan
sanki bir bardağın içinde bir sürü sıvı var,bardak taşmasın diye içinden bazılarını dışarı atma durumu
tabi ki psikolog değilim
tabi ki tanı koyamam
tabi ki bir şey söyledim mi genel de yanlış söylerim :D
Ama bu bir iki gündür içimde öyle bir düşünce var köşede duran

Adsız dedi ki...

jidom..
okursun bilirim..
ama daralınca da söylersin onu da bilirim =)..

günaydın sana..

alperim..
kusma evet..
taşma..
ovırbord..
bak sana bişi diyim..
ben bazen saime hanımı daha bi çok özlerim..
=)
ve.. bu sefer.. lamba fena oldu..
fena kırıldı.taşma da değil..
sanki kasırga oldu..
ama bir de işe yaradı..
kenarda köşede tozu alınmamış anı kalmadı..
anlayacağın 2-3 gün daha sürecek..
bir devrin anıları..
bir nevi terapi niyetine..
bir de..
hani bunlar da artık burda dursun.. niyetine..

=)

ne demişler..
alper köşeye fikir koysun.. bi tutsun bi tutsun bu fikir..
=)
atalet

burdasaklaniyorum dedi ki...

devam et tabi. o kadar zevkle okuyorum ki.
nasıl farklı herşey o dönem.
sanki annen değilmiş de, tarihmiş anlattığın gibi.
oysa Saime Hanım annaannem akran olmalı. yani geçmiş değil-bugün.
zaman mı hızlı değişiyor, insanlar mı hızlı değişiyor bilemedim.
saime hanım'ın tüm şanssızlıklarına rağmen şanslı olduğu şeyler de varmış. sevindim.
çok değerli birşey yapıyorsun.
bunları sadece sanal ortamda bırakma olur mu?
çekirdek ve 18'lik sahip olsun bunlara.

Adsız dedi ki...

olur =)..
saklanbacım..
anlatsam da araları boş kaldığından..
en iyisi bu yazıdan bir çıktı almak..
=)
çekirdeği geçen yaz..
günü geldiğinde..
yemeğe götürdüm ben..
ve o zaman anlattım..
kutuları..
gerçi bizimki elbet herşeyi biliyor idi..
ben bunları biliyorum demişti..
orkidler için 4 yaşında iken..
nedir demiştim korkarak..
içine mavi su döküyosun sonra makasla kesiyosun demişti =D:::::
ööle işte..
atalet

Kedi Narnia dedi ki...

saime hanımın hayat hikayesini başından beri takip etmekteyim... modernize olmanın, asalet denilen şeyin sonradan oluşamayacağını çekirdekten gelişim gösterdiğini şimdi çok daha iyi anladım...

düşünsene regl olmanın ne olduğunu annesinden değilde arkadaşlarından bölük pörçük öğrenen ben abilerinin kız kardeşlerine kol kanat germe gerektiğinde analık, ablalık etme şekillerine hayran kaldım. kurtuluşu okumakta bulmuş olmalarıda ayrıca takdire değer bir hareket...

bakalım bu öykünün sonlarına doğru görebilecekmiyiz mavi gözlü beyaz tenli samie hanımı...

Adsız dedi ki...

evet evet ..
ataleti göstermiyoruz..
ama saime hanımı gösteririz.. elbet..
hele bi o yıllara gelelim de..
=)

aman yakalamışken bi de öpelim seni şurda kuytuda....
=P
atalet

Adsız dedi ki...

''hakim amca'' ile''pijama'' çok güzeldi :)
ve elbette Saime hanım ve ailesi çok özel...
bir açıdan ''hay Allah ne şanssızlık '' anne yok baba yok derken...
diğer açıdan anne ve babanında olduğu evlerden çok daha şanslı ve manevi olarak donanımlı bir yaşam...
sarı gül atana çiçeklerin dilini armağan etseymiş keşke :)

bir önceki yazıda yorum açılmadı...
onuda buraya alayım...
küçükken
annemin çekmecesinde bu sabit kalemlerden bulmuştum o da özelliğini gösterip bana verdi...
ne büyük hata...
ağzım burnum elim duvarlar her yer boyanmıştı...
ne çok sevmiştim o kalemi...
hala satılıyormudur bir ara bakmak lazım...
ellerine sağlık...
sevgiyle...

ATALET dedi ki...

sana da kocaman sevgiler sedenim ayrık otum..
sevgiden yana nasibi olmuş evet..
ama ..
hep amalar var değil mi..

pijama süperdir evet.. ben çok gülerdim..

ve benim de olmuştu bir sabit kalem anım..
el yüz ama duvar sıkar biraz..
kağıtlara sınırlı kalmıştı benim macera da..
kırmızı mavi dil bi tuhaf olmuştu gerçekten =D...

Adsız dedi ki...

bayıldım bu tefrikaya...kitap olmalı bunlar atalet...yazmalısın bence...saime hanım gülümsüyor olmalı bir yerlerden şimdi...

Bulduğum ilk fırsatta gelip keyifle okuduktan sonra...lamba için üzgünüm,ama iyi ki pandoranın kutusu açılmış desem...

merakla okuyacağım devamını...bitmesini istemediğim bir kitabı okur gibi...

seni sevdiğimi söylemeden gidemeyeceğim...kocaman sevgiler...sıcak,sımsıcak bir güney gününden...kahverengin

Oya dedi ki...

hakikaten evlendirecekler mi saime hanım'ı ataletim?
hayatı biraz daha zorlaşacak mı yoksa?
keşke sadece hikaye olsa da,
saime hanım okusa da okusa....

okurken,
gözümde canlandı o günler..
anneannem, nenem anlatırken ki gibi..
ama siyah beyaz nedense..
eskiler anlatırken anılarını,
gözümde hep siyah beyaz canlanır benim görüntüler..
ne acaip değil mi? :)

bir de..
keşke hiç bitmese dedirtiyor..
ama bitecek elbette..
hüzünün de geçeceği gibi..
senin iyice hafifleyeceğin gibi..

öperim hasretle ataletim..
hüzünlü gözlerinden..
minik minik..

Adsız dedi ki...

bugün birebir cevap günü..
ben de öperim bi kere..
ve.. her öykü bigün biter elbet..
ya da aslında biter mi..hiç..
devamı sonraki nesillere sarkmaz mı..
anneanneden toruna.. azalarak da olsa akıp gitmez mi..

bak benim olmayan anneannemden bile süslü ve kızına düşkün bir hanım olduğu anısı kalmış o kısacık anneli dönemden..

sevgiyle..
atalet

laleninbahcesi dedi ki...

tam bir arkası yarın heyecenı ile okuyorum, daha bzizm bildiğimiz dönemlere bile gelmedin, daha çook var demektir yazacakların. Nasılda seviniyorum bi bilsen. Bak sakın ara falan vermeye kalkma ha. Türk halkının pedle tanışma hikayesi bilemedin 30 yıl falandır. Helal olsun o abilere . Öptüm seni Ataletimmmm

geçkalmadımki dedi ki...

çok duygulanarak okuyorum ve devamını bekiyorum.. Evet saklanbacımızın ananesi akranı Saime Hanım, Onun da benzeri 19 Mayıs kıyafetleri varmış, anlatır da fotoğrafları yok neyazık ki..
Bekiyorum yarını ve sevgiyle öpüyorum seni..

Follow my blog with Bloglovin