30 Haziran 2008 Pazartesi

..

düşündüm de..
bazen ne kadar ufak bir şey yetebiliyor insanı duygulandırmaya..
kirli.. köşesi yırtık.. fermuarı kopuk..
bir kalem kutusundan çıkan..
bir iki telleri seyrelmiş sulu boya fırçası..
ezik yamuk bir teneke kalem kutusundan çıkan bir..
modelaj kalemi..
birden..
özletmeye yetebiliyor..

kalem kutusu..
burun kıvırarak..
modelaj kalemi ise..
sokak ortasında kahve içirtecek kadar doğal olmayan koşullarda..
satın alınmasına rağmen..

onları yerleştireni..
onun el harketlerini..
o işi yaparken ki..
beden dilini.. benim durumumda sevimliliği..
o beden dilinin şimdi ne kadar geride kaldığını..
nasıl gözün önüne getiriyor..
nasıl birden......

düşündüm de..
acı insanı değiştiriyor..
korku da..
derinleştiriyorlar..
ve..
neşeye açılan kapınızı daha bi genişletiyor atlatınca..

hem hayatın boşa geçirilmemesi gerektiğini anlıyor..
her fırsatta gülüyor insan.. rahat rahat dolu dolu...

hem de..
incinebilirliğini farkettiği için midir nedir..
daha bir muzur oluyor insan..

sanki..

bu yazının sonu hüzne gidebilir..
ama buduarlarda hüzne yer yoktur...............

*******
durum............. bir sıfatı yok sanki..

11 yorum :

alpernatif dedi ki...

hem hayatın boşa geçirilmemesi gerektiğini anlıyor..
her fırsatta gülüyor insan.. rahat rahat dolu dolu...

Sadece yazıda kalmaması dileğiyle...

Adsız dedi ki...

Nasıl ki ufacıcıkk bişi yetiyosaa insana hüzünlenmek için yine gülümsemek için ufacıcıkk bişi yeterli belki bi eşya belki bi anı...

acı insanı değiştiriyor..
korku da..
derinleştiriyorlar
Burasını da sevdim.. :)

Kadeh

Adsız dedi ki...

:( Ben zaten keyifsizim..
Anılar,
eşyalar,
kokular,
"an"lar..
Bunları düşünmemek üzere
kendimi karantinaya
almam lazım ama...
Pek mümkün olacak gibi görünmüyo..

Koala sevmeye
Avustralya'ya mı gitsem ...
Ya da ben bunu yazsam mı ...
Bilemedim...

Ece dedi ki...

'Hatıralar sarmış dört bir yanımı
Baktığım her yerde izin duruyor
Ben seni düşünmek istemesem de
Bana her şey seni hatırlatıyor'

diye diye dolaşıyor ellerim, gözlerim bazılarından geriye kalanlar için. Ama hüzüne doğru gitmiyor duygularım.Özlemle,kıymetini bilerek dokunuyorum. Beni ben yapan insanların izleri üstümden gitmesin istiyorum.

Acılar büyütüyor ya bizi.. Büyüdükçe de hayatı daha iyi görüp seviyoruz.Sevince de bazı hınzırlıklarımız, muzurluklarımız ın olması canlandırıyor her şeyi..

Hınzırca bir gülüşle gidiyorum.Çarşamba akşamına kadar..

gratel dedi ki...

bazen olur bana. elim kolum bir ağırlık hisseder. yaptığım işin farkına vardım sanki derim. duyarak hani...

kapakları açarkenki halimde biraz bu gibidir. çekildiğim odalarımda-buduar =) -kolilediğim sarıp sarmaladığım "işlerim"i bulup çıkarmak hali...

aman yahu... dağınık her şey ne çok... bende yani..
burda kalsın tamam olmasın ne yapayım, söz kendini bulur =)

iyi bak kendine
güzel içinde kalasın...

Kedi Narnia dedi ki...

özlem ne güçlü, ne korkutucu, ne keskin bir duygu değil mi?

uctemmuz dedi ki...

Ben bu aralar o nasıl da karmaşığım atalet. Yazın beni iyice karıştırdı.Keşke sadece sevinç ve mutlulukla olgunlaşabilse insan ama hepimizin geçmesi gereken yollar var. Bir de dökülebildiğimiz bir blogumuz... İyi ki...

kayipsimurg dedi ki...

Bir yanlışlık var bu işte Atalet....
"Buduarlarda hüzne yer yoktur" demişsin.
Sevmek kadar tek kişiliktir hüzünler.
Bu yüzden ençok, oraya yakışır hüzünler.

Ada dedi ki...

O küçük şeylerin çağrışımları bazen öyle olmadık yerlere sürükler ki insanı..Bir anı, bir bakış, bir söz, gözyaşı, gülümseyiş...Ne getirirse artık. Sonra geri dön dönebilirsen..

Bir sonraki acı, öncekinden daha acı olunca bir süre sonra acımamaya başlıyor galiba :)

Sayfanın bu renkleri daha hoş olmuş Ataletim. Ve üsteki resimler de tabii :) Güzel haftalar dilerim...

Oya dedi ki...

burnumuzun direğini sızlatan özlemler..
düğüm gibi boğazımızda büyüyen..
beraber büyüdüğümüz özlemler..
güzeldir aslında be ataletim..
özlemi de kavuşmak gibi,
acıyı da mutluluk gibi
kabullenebilmeye başladığım günden beri,
tıpkı dediğin gibi,
daha huzurlu,
daha muzur oldum ben..
ying yang yani..
bir olmayınca,
diğeri de anlamını yitiriyor hani :)

hamiş1: yahu bu senin sürekli devimin halindeki biloun "atalet" ismine hiç uymasa da sana pek yakışıyor ataletim :)
hamiş2: ha bir de öperim de öperim.. mucukkksss deyü :))

ATALET dedi ki...

alperim natifim..
kahkahamız bol ..
keyfimiz de öyle..

sorunumuz da var..
ama her sorun bir çözüm her çözüm bir çaba..
her çaba da..
bir kutlama gerektiren türden..

öyle olmasa da..
ben öyle bakıyorum..
öneririm..
*****************

hayatım kuşum..
şu küçük işlere ben bakarım şarkısını ondan çok severim =P
ben de seni blogda görmeyi sevdim =)

*****************
jidommmmmmm
anılar ve anlar..
hmm derin olmuş..
hadi çık da konuşalım..

koala??
nasıl..??..

hehehe.. okur sen bilme ama ben biliyorum =P
neden koala..
*****************

ecem..
evet ben atlamışım orayı..
sevgi bölümünü yani..
büyüyoruz seviyoruz.. ve muzurlaşıyoruz.. =P
*****************

ussuahkam.. hey adını sevdiğim..
dağınık kalsın..
ben hiç derli toplu bir anı kutusu..
sandık odası..
görmedim..
öyle olsaydı..
yapay olurdu sanki..
anı dediğin çıfıt çarşısı gibi olmalı..
tuttuğun ucun nereye gideceği bilinmemeli..
****************
dolfinim..

özlem..
ilginç bi baharattır..
bilenin elinde tat..
bilmeyenin elinde zehir..
****************

üçüm temmuzum..
sen karışmazsın..
istesen de...
dinleniyordur.. çözümcü tarafın ondandır..
karışık gibi hissetmen..
bloglar iyi geliyor evet..
midasın öyküsündeki kuyu gibi..
=)
***************

simurgum...
peki değiştiriyorum..
bu buduarda hüzne yer yok..

buduarlarda kadınlar kendini dinlemez sanırım..
daha çok kendini sergiler..
topluma kabul ettirir..
erkeklere kabul ettirir..

hüzün buduara ondan girmez..
erkeğin hüzne katlananı.. kapılanı nerde görülmüş =)
****************

kirazım..
güzel olan da bu sanırım..
yoksa anı değeri kazanmazdı ki.. hiç bir yaşanan..
ama acıya alışılır mı bak onu bilemem..

Follow my blog with Bloglovin