sert sesler ünlüler etrafımda..
sert vurgular..
komut denemez..
ama öneriler..
...nı okudun mu..
hayır..
oku..
!!!
yılda üç kez görüşüyoruz..
ben robin williamsın filmindeki spagetti havuzunda yüzmek isteyen kadın gibi.
yuvarlanıyorum kitaplar arasında..
sen bilmiyorsun bile..
bu çok satan ..
gereksiz ünlü edilmiş insan biyografisini okumak istemiyorum..
üstelik yazılana ayrı..
yazana ayrı gıcığım..
aynı gün sevgi vefa dürüstlük yazısı yayınlanırken
aynı gün sevgilisiyle basılan evli çocuklu hatta eşi de gebe insana..
içim ısınmıyor bir daha.
her dediğine yaa evet tabii.. kesin kesin ..
diye sarkastik cevap vermek istiyorum..
bir prensibe bile tutunmayıp..
her an taraf fikir değiştirene de..
fikir değişir..
elbet ama bağlantılı değişimlerdir..
seyir defteri düzgün olursa yol yoldur..
yazarların da insanlar gibi hata yapma yoldan çıkma hakları vardır..
ama bunca göz önünde insansan
ya az daha ketum olacaksın..
ya da bu tuttu diye..
habire vefa sevgi dürüstlük özlü yazıları yazmayacaksın..
insan beşer.. gün gelir şaşar..
şaştıysa edebiyle titrer kendine gelir..
gelmelidir..
gelmiyor ise..
benim işim olmaz..
yoluna gül sermem arkasından su da dökmem..
"bunu" okumalısın diyene..
"hayır" dedim de ne oldu dersin blog..
ne yaptı "oku" diyen..
tuttu kitabı özetledi..
nasıl ortada kalıvermişler..
nasıl annesi zor günlerde büyütmüş nasıl her bir yaptığı epik şiir kahraman adam tonuyla anlatıyor..
sonunda..
alınma ama dedim..
bu tip şeylerden nasıl etkilendiğinize bakınca..
neden sizin bir fanusta yaşama lüksünüz oldu..
ve benim de olmadı diye hafiften sinirleniyorum..
bu anlattıkların beni etkilemiyor..
bu anlatıklarını yaşayan binlerce insan var biografisi yazılmayan..
zira yaşamını sürdüren ama öyle ankormen filan olmayan..
dedim.. bunları dedim.. evet..
baştan alınmam canım ne alınayım filan demişti..
ama bu dediğime hiç cevap vermedi..
fotoğraf çekiyorum dedim..
3altmışbeş'e koyuyorum..
bıdıbıdının her hafta temalı fotoğraf yarışması oluyor dedi..
ben almıyim dedim..
öykülü fotoğrafl albümlerinden söz ettim sonra..
bastır dedi..
sert seslilerle çevrili etrafım..
bahçe soğuk..
armut ağacım çiçeklendi.. ayvada elmada ses yok daha..
komşunun erik ağacı da çiçeklendi..
ama yaşlandı o erik.. az çiçeği var..
kızılcığım çiçeklendi bir de..
nergislerim cüce olanlar..
kendi kendilerine açtılar soldular..
sümbüllerim mor morlar..
soğuklardan dolayı batıp belki de asla çıkmayacak yeşilliğim de var..
hayat bu ara benden beklentilerle dolu..
bahçenin düzenlenmesi gerek..
bahçedeki yemek masasını gönderdim..
sandalyelerini de..
ve yastıklarını da..
üç yıldır yazların rutubetinden asla yemeğe çıkmıyoruz bahçeye..
oturma grupları yeter..
dedim..
bir ferahlık oldu bir genişlik pek memnunum.
bir iki basit fikir gördüm nette.. onları uygulayacağım..
pek bir şey ekesim yok..
dedim ya rutubetten ya küfleniyorlar ya da tırtıla sarıyorlar..
bir kaç mevsimlik en fazlasından.
yetecek sanırım..
evde yine bir re- novasyon çalışması var..
aslında buduara nasıl projelendiriyorum temalı bir yazı koymak istiyorum ama çok bilmişçe olacak..
aman atalet sen de.. ortalık bu işi bilenlerle dolu bize ne senin duvar dibine ne koyduğundan denecek diye de tırsıyorum..
neyse.. belki yine de koyarım..
sahilde buluşalım'ı okudum..
insanlar işin işten geçtiği milletin birbirinin gırtlağına ha çöktü ha çökecek gibi olduğu ülkelerde..
yumuşama mesajı içeren ama çok da dikkat çekmesin de taraflardan biri ya da diğeri üstüme gelmesin kaygısı ile roman öykü yazı yazmamalı
galiba ben yazarın da mert olanını seviyorum..
bir çok konu var yazılacak..
sanat için yap sanatını gıkım çıkmaz..
ama toplumsal mesaj koyacaksan..
o mesaj pankart olmalı..
elinde de ..
yaşamında da..
yazında da baş tacın olmalı..
gelelim şükran yiğit'e..
hayranıyım..
hem yazdıklarının hem dilinin ve hem de yarattığı karakterlerin..
her kitabı sayesinde kitap listem uzuyor..
gezilecek yerlere gelince..
caklar cekler listesine "tek bir referans" ile hiç birşey eklememeye karar verdim bu cumartesi..
çoğunlukla hayal kırıklığı oluyor..
en azından hareket oldu ama diyebilirim..
bir kaç fotoğraf kârım oldu bir de..
Dün gece bu yazıyı telefondan okumuş ve buraya yazamayınca facebooka yorum yazmıştım güya:))becerememişim.
YanıtlaSilKnedi kendine bır bır konuşa konuşa yazmışın ya bayıldım...
Ay o yazının başındaki dürüstlük abidesi kim kııı merak ettim:))
Şükran Yiğit'i, seni, yazdıklarını felan hep seviyom.
Ataletim canım benim